Buradasınız
Gitmedik, Buradayız, Direniyoruz!
Hatay’dan UİD-DER’li emekçiler

6 Şubat depremlerinin üzerinden aylar geçti. Depremi büyük bir felakete dönüştüren iktidarın ilk günden itibaren gösterdiği umursamaz tavırlar hiçbir şekilde azalmış değil ve bu kanımıza dokunuyor. Hâlâ tuvalet sorunu var, hâlâ kalacak yer sorunu var! Çünkü iktidar için, devlet yetkilileri için önemli olan sadece kendi bekaları, kendi kasaları, kendi ışıltılı, ihtişamlı yaşamları…
Depremin yarattığı sorunlar devam ederken şimdi de sıcaktan çadırlarda zatürre olacağımız zamanlar geliyor. Havalar ısındıkça çadırlarda yaşamak, nefes almak gittikçe zorlaşıyor. Çadırlarda akrepler görülmeye başlandı. Üstelik çadır bile alamayan aileler var hâlâ! İktidar her şeyi yaptığını söylüyor fakat hiçbir şekilde anlamlı bir ilerleme görülmüyor. Depremi kendileri için fırsata çevirmiş durumdalar. İnsanların altında can verdiği molozlar, egemenlere kasalarını dolduracak altın madeni gibi görünüyor!
Sanılabilir ki artık bir şeyler rayına oturmaya başladı ama aksine sorunlar bütünüyle devam ediyor. Burada yıkımlar hâlâ devam ediyor. Molozlar sağlıklı bir şekilde kaldırılmıyor ve asbest yüzünden sağlığımız da elimizden alınıyor. Su sıkıntısı devam ediyor. Şu an sağlık sistemi oturmuş değil, yazlık kıyafetlerimiz yok, vantilatörler yok, o yok bu yok… Sadece Hatay’da değil elbette, yıkılan bütün şehirlerde durum aynı. Bizler tabiri caizse burada el yordamıyla hayata tutunuyoruz. Televizyonlardan hava atarak toplanan onca paralar nereye aktı, bunları bilmek istiyoruz!
Elbette ki mevcut sorunlarımız çözülebilecek sorunlardır. Fakat egemenler bizlerin sorunlarını, sıkıntılarını hiçbir şekilde, hiçbir zaman umursamıyorlar. Depremin ilk zamanlarından itibaren gördük ki yaşadığımız sorunlara karşı dayanışmayı büyüten yine biz emekçileriz. Bizler şehrimizi terk etmek istemiyoruz, bu şehri yeniden kurmayı düşlüyoruz. Unutulmak istemiyoruz. Başka şehirlerdeki kardeşlerimiz aynı felaketleri yaşamasın, çürük binaların ve umursamazlığın enkazı altında kalmasın istiyoruz. Seçimler de gösterdi ki emekçiler olarak bizim ayrı gayrılığı bir kenara bırakıp omuz omuza vermemiz, mücadelemizi her yerde büyütmemiz gerekiyor! Dün yapmamız gereken bir bütün olarak, işçiler, emekçiler olarak birlikte hareket edip depreme karşı önlem aldırmaktı. Bugün de yapılması gereken bu, birlikte hareket etmek! Çareyi başka yerde aramamıza gerek yok, dayanışmamızı, örgütlülüğümüzü büyütmeye devam edelim!
- Dayanışmamızı Yok Etmek İsteyenlere İnat, Buradayız!
- “Ah” Etmeyelim, Birbirimize Bir Söz Verelim
- Felaketlerden Dayanışmayla Kurtuluruz
- Unutma, Örgütlen, Hesap Sor!
- Depremin Yıldönümünde Yükselen Sesler: Unutmak, Affetmek Yok!
- Hesap Sormazsak Aynı Acıları Yaşamaya Mahkûmuz!
- 6 Şubat 2023’ün Ardından
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- “Depremin Yaraları Sarılıyor” mu?
- Depremi Yaşadık, Cehennemi Yaşıyoruz!
- 6 Şubat, UİD-DER’le Tanışmam ve Sonrası
- “Bu Yaş Bu Çimeni Büyütür!”
- Gitmedik, Buradayız, Direniyoruz!
- Saraylıların İç Burukluğu!
- 1 Mayıs’ta Buluşalım Depremin Hesabını Soralım!
- Sahte Temel Atma Törenleri Neyin Acizliği?
- Kader Değil Felaket!
- Ben Hatay’dan Güneş
- Gösteriş İçin Değil Depremzedeler İçin!
Son Eklenenler
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.
- Karabağlar, İzmir’de ikamet ettiğim ilçedir. Mahallelerinin büyük çoğunluğunda işçi ve emekçiler yaşar. Küçük bir kesimse tuzu kuru, küçük burjuvalardan oluşur. Belediye bu zengin semtlere gösterişli hizmetler sunarken, yoksul mahalleler hep ikinci...
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...