Buradasınız
Aklı Başında İnsanlar Arasın!
Sarıgazi’den işsiz bir işçi

Merhaba dostlar,
Bir süredir işsiz bir işçiyim. İşsiz kaldığımdan beri yolda yürürken bütün iş ilanları dikkatimi çeker oldu. Bir akşam dernekten çıkmış eve giderken yine bir iş ilanı gördüm. İlk bakışta sıradan bir iş ilanı gibi görünse de sonra bir cümle dikkatimi çekti. İlanın sonunda “AKLI BAŞINDA İNSANLAR ARASIN!” diye yazıyordu. Doğrusu son zamanlarda yaptığım iş görüşmelerinde karşılaştığım şeylerden kaynaklı olarak zaten bir öfkem vardı. Bu yazıyı görünce hepten öfkelendim. İş arayan, ekmeğinin peşinde koşan insanların aklı başında olmaması gibi bir lüksü mü vardı ki, bu işyeri böyle bir yazı yazma ihtiyacı duymuştu? Yoksa “aklı başında” derken kastettikleri başka bir şey miydi? Ayrıca bu işyerinin koşulları ne kadar aklı başındaydı acaba? Ben de içimdeki öfkenin sesime yansımamasına dikkat ederek aklı başında bir insan olarak aradım. Aramızda geçen diyalogu ve bu diyalog sırasında içimden geçenleri aktarayım:
- Merhaba, iş ilanı için aramıştım. Usta makineciyim, çalışma şartlarını öğrenebilir miyim?
- Ödemeleri haftalık yapıyoruz, öğle yemeği veriyoruz.
- Yeriniz nerde acaba?
- Çekmeköy’de.
- Ben Sultanbeyli’den arıyorum. Ulaşım için servisiniz var mı?
- Biz küçük bir atölyeyiz. Servisimiz yok. (Küçük olunca bahane hazır, yani yol parası yok!)
- Peki, sigorta yapıyor musunuz?
- İsteğe göre yapıyoruz. (Yani sigorta yok!)
- Nasıl yani?
- Bazı işçiler sigorta yapılmasını istemiyor.
- Çalışma saatleriniz nasıl?
- Sabah 8, akşam 7 çalışıyoruz. (5 günde 55 saat eder)
- O halde Cumartesi çalışmıyorsunuz değil mi?
- Hayır, cumartesi öğlene kadar çalışma var.(Ayda neredeyse bir hafta patrona bedava çalışacağız yani!)
- Peki, iş sürekli mi? Yani ben sizde çalışmaya karar versem yıllarca çalışabilecek miyim?
- Bizim işlerin durumuna göre değişiyor. (Yani her an işsiz kalma ihtimali yüksek!)
Anlayacağınız aklı başında işçi isteyen işverenin çalışma koşulları hiç de aklı başında değildi! Ne utanmazlık ama! Haftada 60 saat çalıştıracaksın, sigorta yapmayacaksın, iş güvencesi olmayacak, sonra da kalkıp utanmadan “aklı başında insanlar arasın” diyeceksin! Demek ki patron aklı başında derken her şeye razı gelen, sesini çıkarmayacak işçiyi kastediyormuş! Gördüğünüz gibi dostlar, patronların pervasızlığının büyüğü küçüğü olmuyor. Örgütsüzlüğümüzü fırsat bilip her türlü koşulu bize dayatıyorlar. Patronların dayattığı akıl dışı çalışma koşullarına karşı işçilerin örgütlenerek mücadele etmesinden başka yol yok.
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- 12 Eylül askeri faşist darbesinin 45. yılında Türkiye’nin çeşitli illerinde eylemler gerçekleştirildi. Yapılan eylemlerde darbe rejimi ve onun günümüzdeki etkileri protesto edildi. İstanbul’da 78’liler Girişimi öncülüğünde Taksim Kazancı Yokuşunda...
- “Bırak seni başkaları övsün” diye bir söz vardır. Bir de işçi sınıfının ve insanlığın sömürüye karşı yürüttüğü mücadeleyi tarif eden başka bir ifade vardır: “Sen sadece doğru yolda yürü. Sabırla, emekle, alın teriyle ilerle. Bir gün başkaları da...
- Metal işkolunda Türk Metal, Çelik-İş ve Birleşik Metal-İş sendikalarıyla metal patronlarını temsil eden Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2025-2027 dönemini kapsayan Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri başladı. Bu sözleşme, 250’...
- Ankara’da bulunan Tapeten Mensucat’ta Teksif Sendikasında örgütlenen işçiler, işverenin TİS masasına oturmayı reddetmesi üzerine 4 Eylülde greve çıkmışlardı. UİD-DER üyesi işçiler olarak grevlerinin 8. gününde Tapeten işçilerini ziyaret ettik.
- Yaşadığımız topraklarda 12 Eylül 1980’de bir askeri faşist darbe gerçekleştirildi. Darbeciler ülkedeki kaosu ve kardeş kavgasını bitirmek için darbe yaptıklarını ileri sürüyorlardı. Oysa asıl amaç işçi sınıfına ve örgütlerine darbe vurmaktı.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik her geçen gün dozunu artırdığı saldırılara karşı protestolar sürüyor. 2 Eylülde CHP İstanbul il örgütüne kayyum atanmasının ardından başlayan protestolarda emekçiler rejimin baskılarına biat...
- Nepal’de hükûmetin 4 Eylülde Facebook, X (Twitter), YouTube ve benzeri 26 platformu erişime kapatma kararı, gençlerin öncülüğünde işçi ve emekçilerin de katıldığı geniş protestoları tetikledi. Ülkede artan yoksulluk ve yolsuzluk karşısında biriken...
- Trump yönetimi işçi düşmanı ekonomi politikalarını, göçmenlere karşı saldırılarını, emperyalist savaşı körüklemeyi, Siyonist İsrail devletini desteklemeyi sürdürüyor. Emperyalist savaşın baş aktörü olarak Gazze’de yapılan soykırımı açık şekilde...
- İsveç sermayeli Omsa Metal fabrikasında çalışan işçiler, 2025’in ilk aylarında Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 Nolu şubede örgütlendiler. Şirket, sendikanın yetkisine itiraz ederken toplu iş sözleşmesi sürecinde de “sıfır zam” dayatmasında...
- Tanıdık birilerinden söz ederken “bizim Ahmet”, “bizim Ayşe” deriz. Bazen tarafını anlatırken “bizim takım”, “bizim parti” deriz. Hatta bazen hangi kimlik ve inançtan olduğunu tarif ederken de biz deriz. Gelin bu konunun üzerine duralım biraz. Biz...
- Türkiye’de rejimin her türlü muhalefeti ezmek, toplumu zapturapt altına almak ve bu yolla varlığını sürdürmek amacıyla hayata geçirdiği saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Öyle ki bu rejim, yargıyı sopası, medyayı borazanı, devlet kurumlarını...
- Aylardır maaşları, toplu sözleşmeden doğan fark alacakları ve bazı yan hakları ödenmeyen Genel-İş Sendikası üyesi İzmir Buca, Karşıyaka ve Konak Belediyesi işçileri yürüttükleri mücadeleleri büyüterek iş bırakma eylemi yaptı.
- Dede Korkut hikâyelerinin birinde Uruzlu bir çobanla, bir Peri birbirlerini severler. Ancak bu beraberlik lanetlenmiştir. Peri bir gün çobanı çağırır ve şöyle der: “Bende bir emanetin var ama bu emanet halkının başına bela olacak, bilesin.”