Buradasınız
Arkadaşlar Kafamızı Değiştirmeye Ne Dersiniz!
Gebze’den bir metal işçisi
Ben bir metal işçisiyim. Başımdan geçen bir olayı anlatarak içine düştüğümüz durumu sizlerle paylaşmak istedim. İlk önce yaşadığım bu olayı anlatmamda, yazmamda bana yardımcı olan UİD-DER’li işçi arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Ben bir taşeron firmasında çalışıyordum. Daha sonra da işten ayrılmak zorunda kaldım. Sizlerle bu taşeron firmada yaşadığım bir olayı paylaşmak istiyorum.
Firmamızın Marmara Bölge Müdürü bir gün işyerimize geldi, bizleri ikişer, üçer odasına alıp firmanın uygulamalarıyla ilgili toplantı yaptı. Tanışma faslından sonra müdür şunları söyledi: “Firma olarak biz çalışanlarımıza puanlama sistemi uygulamaktayız. Çalışanlarımız 90 puanı tutturmak zorunda. Örneğin yeni işe başlamış olan arkadaşımız ilk ay 60, 2.ay 65, 3.ay 70, 80, 90 diye devam eder. Olur da arkadaşımız 60-65’te kalırsa biz o arkadaşımızla yollarımızı ayırmak zorunda kalırız.” Sonra bize dönüp, “Var mı söylemek istediğiniz bir şey?” dedi. Yanımda oturan şefimiz; “Ben firmamızda 8 senedir çalışmaktayım. Firmamızda maaşımı günü gününe alıyorum, sigortam yatırılıyor, Allah razı olsun.” dedi. Ben hayretler içinde kaldım. Nasıl olur da 8 yılını vermiş olan arkadaşımız benimle aynı maaşı (asgari ücret) alıp da memnun kalabiliyor diye. Sebebi belli, işten atılma korkusu. Diğer arkadaşım da benzer şeyleri söyledi. Sıra bana geldi. Ben de sıranın bana gelmesini sabırsızlıkla bekliyordum: “Az önce anlattığınız puanlama sistemi kafama takıldı 85-90 puan alamazsak işimizden olacağız. Bizim bu puanı tutturmak için çay molalarına çıkmamamız ve yemek molalarımızda dinlenmeden işimizin başına dönmemiz lazım, yoksa işten atılırız. Ben 8 senedir kirada oturuyorum. Aldığım ücret 430 TL, kiram ise 350 TL, geri kalan 80 TL ile evime nasıl ekmek götüreceğimi düşünürken sizin istediğiniz puanı nasıl tutturacağım? Elektrik, su, yiyecek, giyecek ve en önemlisi okula giden 10 yaşında oğlum var ve onun geleceği. Ben bu geçim sıkıntısıyla boğuşurken nasıl istediğiniz bu puanı yapacağım? İşverenler olarak biraz da biz işçileri düşünün, o zaman 90 değil 200 puan yapalım.” Müdür, “Sen ya kafanı ya da işini değiştir. Sistem bu” dedi.
Aslında haksız sayılmazdı. Ben işten çıkarım, benim gibi Ahmetler, Mehmetler, Fatmalar, Ayşeler çok nasıl olsa. Ezilecek birileri çok. Ama Ayşeler, Ahmetler, Mehmetler bir araya gelirse, işte o zaman sizin bu sisteminiz yok edilir! Haydi kafamızı değiştirmeye.
Yaşasın İşçi Sınıfının Dayanışması!
Örgütlüysek Her Şeyiz Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
Son Hamle
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Yıllık ücretli izinler çalıştığımız her bir yılın karşılığında biz işçilere tanınmış yasal bir haktır. Bu hakkı bütün bir yılın yorgunluğunu atmak için genelde yaz aylarında kullanmayı tercih ederiz. Kimimiz köyüne gider ailesine yardımcı olmak için...
- Fernas Madencilik işçileri direnişin 30. gününde Ankara’ya yürüyüş başlattı. Madenciler TBMM açıldığında Ankara’da haklı taleplerini bir kez daha duyurmayı planlıyorlar. CHP yönetimindeki Ankara Çankaya Belediyesi Çankaya Evleri’nde taşeron şirket...
- Siyasi iktidar, sefalete mahkûm ettiği emeklilerin kamu bütçesine çok büyük bir yük olduğunu iddia ediyor, zam taleplerini görmezden geliyor. Örneğin AKP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekçi “EYT demek geleceğin kaynaklarını bugünden tüketmek...
- Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Türkiye’de iş kazası ve meslek hastalıklarına ilişkin 2023 yılı istatistiklerini 4 Eylülde açıkladı. SGK’nın açıkladığı veriler ilk kez, İSİG Meclisi’nin açıkladığı iş cinayeti sayısını aştı. İSİG Meclisi verilerine göre...
- Sevgili işçi kardeşlerim ve işçi çocukları, söyleyeceklerimi bizim mahalledeki çocukların kendi ifadeleriyle yani olduğu gibi anlatacağım. Bu çocuklar yani benim onlara seslenişimle gençlerin istek ve taleplerini aşağıda okuyacaksınız. Gençlerle...
- Farklı sektörlerde çalışan bir grup genç UİD-DER’li işçi “İşçi Sınıfının Yönetmeni Ken Loach: HANGİ TARAFTASINIZ?” adıyla bir mini belgesel hazırlamış, belgesel UİD-DER Web TV’de yayınlamıştı. UİD-DER, filmleri belgesele konu olan işçi sınıfının...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet!” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 25 Eylülde İstanbul Saraçhane Parkında gerçekleşen işçi buluşmasına DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK yönetim kurulu...
- Türkiye’de işçi mücadelelerine yenileri eklenirken kazanımla sonuçlanan grev ve direnişler de oluyor. Bursa Kemalpaşa’da Eker Süt Ürünleri fabrikasında Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan 3 işçi 23 Eylülde fabrika önünde direnişe...
- Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, reel ücretlerin düşmesi neticesinde yoksulluğun pençesindeki işçi ve emekçilerin öfkesi büyüyor. Sermaye sınıfı ve siyasi iktidar Orta Vadeli Programlarla işçi ve emekçilerin üzerindeki sömürüyü arttırıyor....
- DİSK Uluslararası İlişkiler Dairesi Müdürü Kıvanç Eliaçık tarafından kaleme alınan “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” kitabı geçtiğimiz aylarda NotaBene yayınlarından çıkmıştı. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki Arap ülkelerine odaklanan, işçi...
- İran’ın Tabas kentinde bulunan bir kömür madeninde 21 Eylülde gaz sıkışması sonucu patlama gerçekleşti. Patlamada en az 51 işçi yaşamını yitirdi, 20’den fazla işçi yaralandı. Göçük altından henüz çıkarılamayan işçiler var. Başkent Tahran’ın 540...
- Son haftalarda ekranlarda ve sosyal medyada 21 Ağustosta kaybolan ve cansız bedeni çuvalla bir dereye atılmış halde bulunan Narin’le ilgili pek çok haber görüyoruz. Özellikle ilk günlerde Narin’in ağlayan annesine dair görüntüler durmaksızın...
- Gençlik yılları insanın kimlik edindiği, ayakları üzerinde durmaya başladığı yıllardır. Genç insan heyecan, enerji, coşku, duyarlılık ve değişim arzusuyla, geleceğe dair umutlarla doludur. Yaşanan her bir olay, edinilen her bir deneyim en canlı ve...