Buradasınız
Autoliv ’de Krize Karşı Önlem: Kelle Hesabı!
Autoliv’den çıkarılan bir kadın metal işçisi
Kriz gerekçesiyle işçilerin işten atıldığı, ücretsiz izinlere çıkarıldığı Autoliv fabrikasında, krizden kâr sağlama çabaları akıl almaz yöntemlerle devam ediyor. İşçi sayısını neredeyse yarı yarıya azaltan patron, “krizden kurtulmak için tasarruf yöntemleri” başlığıyla bir liste düzenledi. İşte bunlardan bazıları:
- Temizlik elemanlarının sayısı azaltılacak, temizliği sağlama görevi büyük oranda işçilere düşecek. Eskiden temizlik elemanlarının işe alınmasından önce, Autoliv’de temizlik günü adı altında bir gün tertiplenirdi. Pazar günleri işçiler fabrikaya getirilip ücretsiz temizlik yaptırılırdı. Gelmeyenler ise “kara liste”ye alınırdı. Bu tasarruf yönteminin amacı da, eskiden yapılan bu uygulamaya geri dönmek şüphesiz.
- Yemekler azaltılacak, salata ve içecekler tamamen kaldırılacak.
- Servisler azaltılacak, bazı duraklar birleştirilecek. (Yani birkaç bölgenin servisi aynı olacak, dolayısıyla daha erken saatlerde servislere binilecek, eve daha geç dönülecek ve durağa ulaşmak için daha fazla yol yürünecek.)
- Isıtma cihazları gerekmedikçe çalıştırılmayacak. (“Gerekmedikçe”den kasıt hiç çalıştırılmayacak!)
- Aylık olarak işçilere çay içmeleri için verilen 15 liralık kartların %20’si geri alınacak.
- Lavabolarda kullanılan kâğıt havlular kaldırılacak. (Bir havludan bile kâr edilebilir değil mi?)
- Lavaboda geçen sürelere dikkat edilecek. (Lavabolara el yıkama talimatları asılıyor. Ellerini yıkamayı bilmeyen işçilere, görsel olarak nasıl yıkamaları gerektiği anlatılıyor. Daha az süre ve daha az su kullanarak…)
Bunlar sadece aklımda kalanlar. Bunun gibi birçok tedbir (!) sıralandı işveren tarafından. Her şey azaltılıyor. Çalışma koşullarındaki zorluklarsa tam aksine artıyor. Daha önce 5 kişinin çalıştığı makinelerde, işten atmalar nedeniyle 2 kişi çalışmak zorunda bırakılıyor. Sürekli dönerek çalışmaktan halsiz düşen ve başının döndüğünü belirten işçi arkadaşımıza inanmayan patron, çalışma sırasında bir sağlıkçı getirerek gerçekten başının dönüp dönmediğinin onaylanmasını istiyor. Ve tabii ki çalışma koşullarında herhangi bir problem olmadığı söylenip, aynı sistemde çalışmaya devam edilmesine karar veriliyor.
Patron, yaptığı bir toplantıda, üstü kapalı tehditler savuruyor, işinize dört elle sarılın mesajı veriyor.Ve kurduğu bir cümleyle biz işçilere bakış açısını net bir şekilde ifade ediyor: “Ben burada çalışan her kafanın hesabını veriyorum!” Her şartta sömürdüğü, iliğinden kan çekmek için fırsat kolladığı çalışanlara insan demeye dili varmıyor! İşten attıklarına ödettiği bedel malûm. Kalanların üzerindense en küçük detayı kâra dönüştürmeyi başarıyor. Kelle hesabı (!) yaparak eziyor, unufak ediyor.
Gözlerini kâr hırsı bürüyen patronlar sınıfı işlerine geldiğinde “biz bir aileyiz, aynı gemideyiz” masalını okuyor. Ama bizi insan olarak bile görmedikleri apaçık ortada. Hiçbir zaman bir aile olamayız biz, aynı gemide yer alamayız. Onların saldırılarına boyun eğmemek, mücadele etmek tek çözüm. Bizim birleşen gücümüzdür ancak bizi ışığa kavuşturacak olan. Onların hesaplarını altüst edecek olan o “kafa”lardır. Bugün hiçe saydığı, insan sıfatını yakıştıramadığı işçi sınıfı, zincirlerini kıracak ve bu sömürünün hesabını soracaktır.
Halil Tekstil İşçileri Direnişte
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/