Buradasınız
Basın Emekçilerinin Bitmeyen Çilesi
İşsiz bir basın işçisi
Kapitalist sistemde medya sektöründe çalışan işçilerin yaşadığı sorunlar diğer sektörlerde çalışan işçilerden hiç de az değil. Üstelik sömürü daha okullarda başlıyor. Burjuva düzenin eğitim kurumlarında düzenin sadık hizmetkârları olacak şekilde eğitilen basın işçisi adayları, “staj” adı altında hem üniversitelerin kendi ajanslarında hem de medya sektöründe alabildiğine sömürülüyorlar. Patronlar buna “iş öğretmek” diyerekten de kılıf uyduruyorlar. Normalde bir basın çalışanının yapacağı her işi (haber toplamak, fotoğraf çekmek vs.) yapacaksınız ama karşılığında sadece bir “aferin” alacaksınız. Çünkü mezun olduktan sonra iyi bir gazete veyahut iyi bir televizyonda çalışmalarının yolunun, verilen görevleri hiç aksatmadan, ses çıkarmadan yerine getirmekten geçtiği söyleniyor genç işçi adaylarına. Hâlbuki işler hiç de böyle yürümüyor. İletişim fakültelerinden mezun olan kaç basın emekçisi adayı kendi alanında iş bulabiliyor ya da yüksek ücret alabiliyor?
Bunun hayalini kuranlar, o pembe düşlerden gerçek hayata adım attıklarında koca bir duvarla karşılaşıyorlar. Eğer bir basın çalışanıysanız her an işten atılma tehdidiyle karşı karşıyasınızdır. Kurallar baştan belirlenmiştir. Çizilen yayın politikası dahilinde haber üreteceksiniz, hak talep etmeyeceksiniz… Medya patronları sizi işe alabilirler, ama işi öğrenme süresi denerekten 3 ilâ 8 ay arasında bir süre boyunca bedava çalışmanız koşuluyla. Herhangi bir sosyal güvenceden yoksunsunuz, fakat adaletsizliğin, haksızlığın her türlüsünden sınırsızca yararlanabilirsiniz!
İki yıl önce patronlar 100’e yakın basın işçisinin işine hiçbir gerekçe göstermeden son vermişlerdi. Medya patronlarının bu keyfi uygulamalarına net bir tavır da alınamamıştı. Basın emekçilerinin örgütsüzlüklerinden güç bulan medya patronları, saldırıların dozajını gün geçtikçe arttırıyor. Sistemin kendisinden kaynaklı olarak düzenli aralıklarla ortaya çıkan küçüklü büyüklü krizlerde fatura işçilere çıkartılıyor. Bugün yaşanmakta olan kapitalist krizde de bunlara tanık oluyoruz. Ekim ayından bu yana, medya sektöründen atılan toplam işçi sayısı 500’ü bulmuş durumda. Yani medya sektöründe toplu kıyım yaşanıyor. Tabii bu daha başlangıç. İlerleyen süre içerisinde bu sayı binlerle ifade edilecek.
Basın emekçilerinin, farklı işkollarında çalışan sınıf kardeşleriyle yan yana gelerek, sömürücü azınlığa hak ettikleri cezayı vermeleri gerekiyor. Örgütlü mücadeleyi yükselterek sermaye sınıfına şunu söylemeliyiz: Şimdiye kadar siz güldünüz, ama gülme sırası bizde artık!
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...