Buradasınız
Bir de Baktım ki Kimse Kalmamış!
Kıraç’tan UİD-DER’li bir işçi

Bir keresinde maaşlarımıza zam yapılmamıştı, on kişi toplanıp patronun kapısına dayandık, tak tak patronun kapısına vurdum içeri girdim. Patron sorun nedir dedi. Ben de …..bey, maaşlarımıza zam yapılmadı, onu konuşmaya geldik dedim. Patron kaç kişi geldiniz dediğinde arkama bir dönüp baktım ki kimse kalmamış.
Bilmem bu dediklerim sizlere de tanıdık geldi mi? Bu hikâyeyi birkaç kez işittim işçi arkadaşlarımdan. Ne zaman bir şeyler yapalım desek ortaya birisi atlayıp bu hikâyeyi hatırlatıyor ve “arkama bir dönüp baktım ki tek kalmışım, aman arkadaşım kimseye güven olmaz, ne yapacaksan tek yap” diye de ekliyor. İşyerinde yaşadığımız bir sorunda da nasıl çözüm bulalım diye konuşurken yine ortaya bir işçi atladı ve aynı nakaratı tekrarladı. Ben de artık dayanamadım ve “demek sen de güvenilecek biri değilmişsin ki arkandan kimse gelmemiş” dedim. Bir an adamın rengi atsa da bir şey diyemedi, çünkü bu bizim bir gerçeğimizdir. Yani biz işçiler arasında güvensizliği alabildiğine pekiştirmek için bu ve benzeri hikâyeler sıkça kullanılıyor.
Bunun arkasında yatan şey çok açıktır. Biz işçiler birbirimize güvenmeyelim, ortak değil tek başımıza hareket edelim ve haliyle patronların saldırılarına cevap veremeyelim, iş saatlerinin artması, ücretlerin düşmesi, işten atılmalar karşısında gıkımızı çıkarmayalım, patronlara yem olalım istiyorlar.
Sadece Türkiye’de bile birçok işyerinde yaşanmış taze örnekler işçilerin örgütlenerek, kenetlenerek sorunlarını önemli ölçüde çözdüklerini gösteriyor. Patronların saldırılarına karşı, işçilerin ortak direnişleri ve grevleri sayesinde başarı sağlanabiliyor. Patronların biz işçilerin içine fideledikleri zehirli sarmaşıkları bir bir yolmak, duyarlı ve örgütlü işçilerin bir sorumluluğudur.
Boşa dememişler birlikten kuvvet doğar. Bir damla suyu toprak hızla yutarken, damlalar birleştiği zaman dağlar taşlar aşınır.
Yaşasın işçi sınıfının uluslararası mücadele birliği!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...