Buradasınız
Bir Lokma Ekmek İçin Ölmek İstemiyoruz
Gebze’den bir petrokimya işçisi

Sıkça söylenildiği gibi, her şeyin başı sağlıktır. Ben de fabrikada işe başlamadan önce hep aklıma bu sözü getiririm. İş elbiselerimi giyer, gözlük, kask ve yaptığım işe göre gerekli güvenlik ekipmanlarını alır, işe öylece koyulurum. Pek acele etmemeye çalışırım çünkü bilirim ki acele işe şeytan karışır. Şeytanın karıştığı bir işte ne ruh sağlığım ne de beden sağlığım güvende olur. Ama bu özeni her an göstermek pek mümkün olmuyor. Mesela, geçenlerde makinemi temizlerken, yüksek yerleri silmek için biraz yukarıya çıkayım dedim. Ama güvenlik kemeri takmayı unutmuşum. İşçilerin sağlığı için üretime konulan güvenlik kameralarından patron durumu fark etmiş. Derhal ustayı ve beraberinde işçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanı olan ve gerektiğinde patrona bile işçi sağlığı için rest çeken arkadaşımızı da yanıma göndermişti… Böyle devam etmek isterdim ancak sizler de biliyorsunuz ki gerçekler hiç de böyle değil.
Yeri geldiğinde “cana geleceğine mala gelsin” diyen bizler, işyerlerinde adeta ölüme terk ediliyoruz. Konu kâr etmek olunca, patronlar işçi sağlığını zerrece önemsemiyorlar. Bir çift iş ayakkabısını, bir takım iş elbisesini bile maliyet olarak görüyorlar. Patronların kâr hırsı, gerek ülkemizde gerekse dünyada işçilerin ölümüne ve sakatlanmasına neden oluyor. Geçtiğimiz 2018 yılında 1923 işçi, ekmek parası kazanmak için çalışırken iş cinayetlerinde yitip gitti. Geçtiğimiz Mart ayında 108 işçi kardeşimiz daha, patronların kâr hırsının kurbanı oldu. Peki, bizim alın yazımız mı iş cinayetlerinde yitip gitmek? İşçinin fıtratında ölüm görenlere soruyorum. Patronların fıtratında neden iş cinayeti yok? Siz hiç iş kazası geçirdiği için ölen bir holding sahibi gördünüz mü?
Kendi lüks yaşamlarından ödün vermeyen patronlar, sıra işçiye gelince birkaç liralık sensoru bile çok görürler. Kardeşler, bu durum bizim kaderimiz değildir. İşyerlerinde gerekli güvenlik önlemi alınırsa bu kazaların %98’i önlenebilir. Fakat özellikle işçilerin örgütlü olmadığı işyerlerinde işçi sağlığı hiçe sayılmaktadır. Sendikalı, örgütlü işyerlerinde iş cinayetlerinin büyük oranda azaldığı görülüyor. Mart ayında iş cinayetinde yitip giden 108 arkadaşımızdan sadece biri sendikalıydı. Geri kalanlar sendikasız ve örgütsüzdü. İşkollarına baktığımızda sendikasız olmanın, örgütsüzlüğün bedelinin ağır olduğunu görürüz. Sendikalaşmanın en az olduğu inşaat ve tarım sektöründe en fazla iş cinayetinin yaşandığını biliyoruz.
İşçiler dayanışma içerisinde olduğunda ve daha iyi çalışma koşulları için mücadele ettiğinde bir lokma ekmek için ölüme mahkûm olmazlar. Dünyayı üretenler bu düzene esir olmazlar. Tıpkı bundan 130 yıl önce 1889’da kötü çalışma koşullarına isyan eden ve örgütlenip bütün dünyayı sallayan işçi kardeşlerimiz gibi. Bizler de örgütlenmeli, sendikalaşmalı ve işyerlerinde daha fazla söz sahibi olmalıyız. O zamanki yiğit işçilerin yaptığı gibi işyerlerimizden çıkıp meydanlara, caddelere, sokaklara taşmalıyız. Sömürü düzenini bitirecek ve dünyayı yaşanabilir hale getirecek olanlar, haydi 1 Mayıs’a! Dayanışma ve mücadelenin simgesi olan 1 Mayıs’a sahip çıkalım ve tüm dünya işçilerine seslenelim; “Bir lokma ekmek için ölmek istemiyoruz!”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Metal İşçisi Kadınlar Olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’leyiz
- Çocuklarımızın Geleceği İçin Haydi 1 Mayıs’a
- New York’lu İşçiler: Mayıs Ayında Kira Ödemiyoruz!
- Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Örgütlülüğümüz!
- Dünyada 1 Mayıs: Yasaklara, Baskılara İnat Mücadele!
- Sendikalardan 1 Mayıs Açıklamaları
- 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim!
- UİD-DER’li Kadınlar 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- Bugün 1 Mayıs Kardeş
- Birleşen İşçi Her Zaman Kazanır
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- 1 Mayıs’la Umudumuzu Yeniden Kuşandık
- Yaşasın 1 Mayıs!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Korkuya Teslim Olmuyoruz, 1 Mayıs Ruhunu Yaşatıyoruz!
- 1 Mayıs Geliyor ve Bir Kahraman Lazım!
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadelemizi ve Dayanışmamızı Güçlendirelim!
- İşten Atmalara ve Ücretsiz İzinlere Hayır!
- Sendikalardan Çağrı: Güzel Günler İçin 1 Mayıs’a!
Son Eklenenler
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...