Buradasınız
Bitmeyen Kavga
İkitelli’den bir tekstil işçisi
Kapitalist sistem üzerimizde korkunç bir baskı yaratmaktadır. Bugün işyerinde eziliyorsak, bunun tek nedeni patronlar sınıfının karşısında bilinçsiz, örgütsüz hareket etmeye çalışmamızdır. Biz kadınlar bir kat daha fazla ezilmeye, şiddete ve baskıya maruz kalmaktayız. İşyerinde erkek egemenliği söz konusuyken evlerimizde de sorun aynı. Büyükler büyüklerinden öğrendiklerinin doğru olduğuna inanıp bize de bunu kabullendirmeye çalışıyorlar. En basiti babalarımız, oraya gidemezsin, buraya gidemezsin, sen konuşma haksızsın, sen kızsın okuyamazsın, bir erkek arkadaşın olamaz, komşular ne der, toplum ne düşünür vb. düşüncesindedirler. Büyüklere göre söz hakkın yok, konuşma, düşünme özgürlüğün yoktur. Hep baskıyla kişiliğine, düşüncelerine, beynine hükmetmeye çalışırlar. Ben bu sistemin yaptığı tüm baskılara karşıyım. Haklarımı, düşünce özgürlüğümü, insanca yaşama koşullarının neler olduğunu sınıf mücadelesine katılarak öğreniyorum. Her gün yeni şeyler öğrenmekteyim. Bu sistemin karşısında örgütlü, bilinçli, duyarlı olduğumuz zaman baskı da ortadan kalkacaktır. Patronlar sınıfı, ezdiği insanların örgütlü olunca neleri başarabileceğini görecektir.
Patronlar her şeyin bizim elimizden geçtiğini çok iyi biliyorlar. Bugün her alanda eziliyorsak, suçlusu biziz! Bu sistem bizi suskun hale getiriyor, ama susmamalıyız. Örgütlülük başarıya giden yolda en önemli faktördür. Bugün bana hakaret ediliyorken Ali susarsa, Ayşe susarsa, “bana demedi ki”, “bana ne” deyip olanlara göz yumarsa, yarın aynı şey onun başına gelecektir.
Sınıf mücadelesi örgütlü olmayı gerektiriyor. Kapitalistlerin açgözlülüğü yüzünden biz hak ettiğimiz ücretleri alamamaktayız. Aldığımız parayla ayın sonunu getiremiyoruz. Onlar istediklerini yaparken biz üç kuruşa ne yapacağımızı, nasıl geçineceğimizi düşünüyoruz. Yakında işyerimde iki yılım tamamlanacak, iki yıldır işten eve evden işe geçiyor hayatım. Gece gündüz aralıksız bir tempoda çalışmaktayız. Üstelik baskıya, hakarete her türlü iğrençliğe maruz kalmaktayız. Sabrımız günden güne tükenirken sesimiz çıkmıyorsa bu hep susacağız, hep boyun eğeceğiz anlamına gelmiyor. Şu an bizim işyerinde örgütlülüğe, birleşmeye ihtiyacımız var. Yapılan hakaretlere, baskıya dayanmak çok zor. Düşünüyorum da örgütlü ve bilinçli olsak, böyle davranabilirler mi? Zaten birlik olsak istediklerimizi yaptırabilirdik. Fakat sınıf mücadelesi sabırlı olmayı öğretti bize. UİD-DER bana şunu öğretti; sonunda kazanacaksak başarıya giden yolda sabırlı olmak gerek. Bir de inanmak gerekir; bilirsiniz, inanmak başarmanın yarısıdır. Ben de güzel bir dünyada yaşamak, ben de güzel günler görmek istiyorum. İşçi sınıfı bunu istemiyor mu? O zaman örgütlenelim, örgütleyelim, birleşen işçiler yenilmezler. Bu yüzden mücadele saflarına katılmalıyız. Bizi zor günler bekliyor ama başarısız değil. Patronlar kazandıklarına bizi ortak tutmazken, hakkımız olanı bile vermezken, neden onların zararlarına ortak olalım? Bu sistemde işçi sınıfı egemen sınıfa karşı mücadele etmek zorundadır. Her şey sen istersen olur. İşçi olan herkesin sorunu var. İki yıldır ne izine çıkardılar ne de izin paramı verdiler. İşçi sınıfı bir gün patronlar sınıfına karşı örgütlü bir darbe vuracaktır. Gün gelecek devran dönecektir ve işçi sınıfı egemen olacaktır. Birlikten doğan gücü tahmin edebilsek keşke! Birlikten geliyor güç, yeter ki işçiler gücüne güvensin. Bir mücadele okulu var arkadaşlar, o okula gitmeli, bu dersi geçmeli, bu sınavı vermeliyiz.
O zaman susmayacağız arkadaşlar, hadi bir şeyler yapmaya ilk adımı atmaya başlayalım. Bir yerden başlamak gerekir. İşçi sınıfına yapılan toplumsal, kişisel her türlü baskıya hayır diyebilmeliyiz.
Biliyorum ki bu kavga başarıya ulaşana kadar bitmeyecek. Çünkü bu bizim davamız, çünkü bu işçi sınıfının bitmeyen kavgası. Her türlü baskıya en güzel cevabı bitmeyen kavgası ve davasıyla işçi sınıfı verecektir.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Fernas madencilik ve Akcanlar Tekstil işçileri günlerdir seslerini duymayan Çalışma Bakanlığı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Polonez işçilerine bir kez daha saldıran çevik kuvvet polisi işçileri ters kelepçeyle gözaltına aldı. Ankara...
- Diyarbakır’a bağlı Merkez Bağlar ilçesinde 21 Ağustos Çarşamba günü kaybolan 8 yaşındaki kız çocuğu Narin Güran’ın cansız bedeni 8 Eylülde dere kenarında bir torbanın içinde bulundu. Türkiye’nin çeşitli illerinde Narin’in katledilmesine karşı...
- Sakarya Hendek’te faaliyet gösteren Oba Makarna fabrikasında 15 Eylül Pazar günü yem silolarının yakınında patlama gerçekleşti. Patlama sırasında ve patlamanın etkisiyle çıkan yangında aralarında itfaiye işçileri de olmak üzere 30 işçi yaralanırken...
- İşçi sınıfının sömürüye, eşitsizliğe, adaletsizliğe karşı mücadelesinin sembolü haline gelmiş şarkılar vardır. O şarkıları üreten ve söyleyen ozanlar vardır işçilerin unutmadığı, kuşaklar boyu saygı ve sevgiyle andığı. Onlardan biridir Şilili ozan...
- ABD’nin Boston ve Connecticut eyaletlerinde binlerce otel çalışanı toplu sözleşme görüşmelerindeki anlaşmazlık nedeniyle grevler düzenledi. 1 Eylülde Massachusetts Park Plaza Hotel’in önünde gece yarısı eylem başlatan işçilere, ülkenin çeşitli...
- Topraktan başını güneşe uzatan filiz, meyve veren dal, ana rahminden kopup emekle, sabırla büyütülen çocuk… Yeşeren, serpilip gelişen, bugünden yarına geleceğe dönüşen yaşam… Biz emekçi kadınlar yaşam zahmetsiz, kahırsız, mutlulukla aksın isteriz....
- Burjuva partilerin vekil adayları seçim zamanı bizdenmiş gibi görünüp türlü vaatlerle oyumuzu almaya çalışırlar. Seçim biter bitmez sonraki seçime dek bizi umursamazlar. İşçi ve emekçilerin haklarına saldırı, sermaye sahiplerine kıyak anlamına gelen...
- 57 gündür direnişte olan Polonez işçileri gece ve gündüz fabrika önünde direnerek, polisin baskısına boyun eğmeyerek mücadele ediyor, sendikal haklarının tanınmasını istiyor. Antep’te bulunan Akcanlar Tekstil işçileri de 7’li vardiya sistemi...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 13 Eylülde Mersin’de Özgecan Aslan Barış Meydanında gerçekleşen eyleme DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK Yönetim Kurulu,...
- Soma Katliamında sorumluluğu olan ve daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisinin 10 yıl sonra yargılanmaya başlandığı davanın ikinci duruşması 12 Eylülde Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Sanıklar bir kez daha mahkemeye getirilmezken, sanık...
- 78’liler Hareketi, 12 Eylül askeri faşist darbesinin 44. yılında İstanbul Taksim Kazancı Yokuşunda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya 20’nin üzerinde kurum temsilcisi ve UİD-DER’li işçiler katıldı. “12 Eylül Tekçi Rejimle İç İçe Sürüyor”...
- İşçi sınıfının genç ve çalışkan evlatları, hepinize sınıfımızın samimi sıcaklığıyla merhabalar. Her birinizin mutlaka duyduğu, gördüğü, alıp okuduğu, hatta belki arkadaşlarınıza da önerdiği kişisel gelişim kitapları üzerine sizlerle hasbihâl etmek...
- Zaman hızla akıp gidiyor. Gündemimiz de aynı hızla değişiyor. Hiç düşündük mü, nasıl oluyor da yaşanan büyük olaylar, felaketler bile çok kısa sürede hiç olmamışlar gibi gündemden çıkıyor? Mesela Haziran ayında Diyarbakır ve Mardin’de çıkan orman...