Buradasınız
Bize İcraat Lazım!
Sincan Organize’den bir işçi
Fabrikamızda yeni bir insan kaynakları müdürü işe başladı. Daha doğrusu 1,5 ay olmuş başlayalı ve bantların arasında dolaşarak işçilerin aralarında neler konuştuklarını öğrenmek istemiş. İşçilerin neler konuştuğunu not alıp, montaj bandındaki işçilerle toplantı yapmaya karar vermiş. O toplantıların birindeydim. Müdür esprilerle ve “sizin sorunlarınızla ilgileneceğim” diyerek başladı konuşmasına ve üretimin neden az olduğuyla devam etti. Maaşlarımıza zam yapılmamasının nedenlerinden birisi de malların banttan yavaş ve arızalı çıkmasıymış. İmalat müdürü ve montaj bant şefi de toplantıdaydı. Birçok işçi, üretimdeki aksaklıkların bizden kaynaklanmadığını, gelen malzemenin arızalı olduğunu söyleyerek insan kaynakları müdürünün sözlerine karşı çıktı. Bu tür karşı çıkışlar bile Sincan Organize gibi bir patronlar kalesinde bizim için bir gelişmedir. Ama olması gerekenin yanında hiçbir şeydir. İmalat müdürü ve montaj şefi olmasa belki başka konular da, meselâ maaş azlığı, işçilere yapılan baskılar gibi konular da açılırdı.
İnsan kaynakları müdürünün “sorunlarınızla ilgileneceğim” vaatlerine karşı işçi arkadaşlardan birinin şu söyledikleri başka söze gerek bırakmadı: “Ben işe gireli 3 yıl oldu, o kadar müdür geldi gitti, hepsi de buna benzer bir sürü şeyden bahsetti, şunları yapacağız, bunları yapacağız diyerek boş vaatlerde bulundular ama bize icraat lazım!”
Evet, arkadaşın dediği çok doğru, bize boş vaatler değil icraat lazım ama o vaatlerin de gerçekleşmesini sağlamak yine biz işçilere düşüyor. Boş vaatlerin gerçekleşmesini umutsuzca bekleyerek bir yere varamayız, mücadele edip hakkımız olanı söke söke koparmamız gerekir. Bunun yolu fabrikalarda örgütlenmek, birlik olmak, tek yumruk olmaktan geçer. O zaman biz işçilerin karşısında hiçbir güç duramaz.
Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...