Buradasınız
Bizi mi Düşünüyorlar Acaba?
Aydınlı’dan bir metal işçisi

Her geçen gün artan vergiler ve zamlar işçi sınıfının belini bükmeye devam ediyor. Zaten üç kuruş olan asgari ücretin, cebimize bile girmeden vergisi kesiliyor. Elektrik, su, doğalgaz gibi zorunlu ihtiyaçlarımızı zaten çok pahalıya karşılıyoruz. Bir de bunların ekstradan vergilerini ödüyoruz. Artık neredeyse soluduğumuz havaya bile vergi alacaklar. Bu vergileri alırken de kılıfını çok güzel hazırlıyorlar. Bir atasözünde değdiği gibi: “Minareyi çalan kılıfını hazırlar.”
Geçenlerde sigaraya paket başına 1 lira kadar zam yapıldı. Bunu yaparken de “ama sigara öldürür” dediler. Tamam, herkes sağlıklı yaşasın, kimse sigara içmesin. Ama bu vergileri de sırf bizi düşündükleri için mi arttırıyorlar acaba?
İşyerinde işçi arkadaşlarım ile bu zam ve vergi üzerine sohbet ediyorduk. Arkadaşlarımdan bir tanesi “sigaranın neredeyse yüzde 70’i devlete vergi olarak gidiyor” dedi. Başka bir arkadaşım da “oh olsun, siz de içmezsiniz olur biter” dedi. Başka bir arkadaş da sohbete dâhil oldu: “Tamam, doğru söylüyorsun, zararlı bir alışkanlık. Sigaraya, biz içmeyelim diye zam yapıldı. Peki, elektriğe niye zam yapıldı? Tabi ya yine bizi düşünüyorlar. ‘Elektriğe zam yapalım, işçiler akşamları elektrikleri yakamasın, eşleri ve çocukları ile mum ışığında romantik bir yemek yesinler’ diye zam yaptılar!” diyerek gerçekte içinde olduğumuz durumu özetlemiş oldu. İşçilerin aldığı üç kuruşa göz diken devlet, bizi düşünüyormuş gibi görünerek sırtımızdan milyonlarca lira vergi topluyor. Madem sigara öldürüyor diye zam yapıyorlar, soğuktan da hasta oluyoruz, doğalgaz fiyatlarını düşürsünler o zaman. Sigara öldürür ama su hayattır, suyun fiyatını düşürsünler. Onları yapmazlar. Çünkü o vergi ve zamlardan devletin kasasına yüz milyonlarca lira gidiyor bizim cebimizden.
Gerçekten bizi düşündükleri falan yok aslında. Onların düşündükleri tek şey işçileri iliğine kadar nasıl sömürebilecekleridir. Bizi sömürürken de bir kılıf bulmaya çalışıyorlar. Aslında işçilerin ölmesi falan umurlarında değildir. Umurlarında olsaydı, her ay iş cinayetlerinde onlarca işçi ölüyor, önce bu ölümlere bir çare bulurlardı.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...