Buradasınız
Burjuva “Kişisel Gelişim” Anlatısı: Sorun Sistemde Değil Sende!

Bugün tüm insanların ihtiyaçlarını karşılayacak, toplumu kültürel ve sanatsal açıdan ileriye taşıyacak muazzam bir teknoloji var. Fakat toplumun büyük çoğunluğu işsizliğin, kötü çalışma koşullarının, rekabetin, baskının, eşitsizliğin olduğu bir düzende acı çekiyor. Yaklaşık 8 milyar insanın yaşadığı dünyamızda, yüz milyonlarca insan kendisini insani saygınlıktan mahrum hissediyor; yalnız, atıl ve değersiz olduğunu düşünüyor. Öyle ki dünyada her 40 saniyede bir kişi yaşamına son veriyor. Kalabalıkların aktığı caddelerde yalnızlık çeken, toplumdan sökülüp atıldığını düşünen, içsel çelişkilerle boğuşan ve duygusal yıkım yaşayan insanların sayısı giderek artıyor. Fakat aynı zamanda yüz milyonlar çalışmak, üretmek, yalnızlıktan kurtulmak, içinde bulunduğu yıkımı aşmak istiyor, değişim istiyor.
Çıkışsızlık sarmalından kurtulmak isteyen insanlara kapitalist düzenin kurumları, düzen medyası ve burjuva ideologlar bir “çıkış kapısı” gösteriyorlar. Ama bu çıkış kapısının üzerinde şöyle yazıyor: “Sorunların kaynağında kişilerin eksiklikleri ve beceriksiz olmaları var, sen kendini geliştirirsen kariyer basamaklarının en üstüne tırmanır, en altta yaşamaktan kurtulursun!” Böylece sömürü düzeninin yarattığı ve kişiyi içine ittiği yıkıcı sorunlar, toplumsal olmaktan çıkartılıp bireysel düzeye indirgenir. Sorunlara toplumsal değil bireysel çözümler öneren egemenler, buna fiyakalı bir isim de veriyorlar: “Kişisel gelişim!” Elbette kişiler ve herkes kendisini geliştirmelidir! Fakat burjuvazinin önerdiği kişisel gelişimin hedefi toplumu ilerletmek, insanın sahip olduğu potansiyelleri insanlığın ortak çıkarlarına koşmak için değildir. Burjuvazinin kişisel gelişim önerisi rekabete, bencilliğe ve bireyciliğe dayanır. Kişinin kendisini merkeze koymasına, kişinin sürekli kendisiyle meşgul olmasına ve toplumsal sorunları zerrece umursamamasına dayanır. Özetle burjuvazi, kurtuluş diye insanlara insanlıklarından çıkmayı öneriyor!
Burjuvazinin önerdiği kurtuluş kapısından geçip paçayı kurtarmaya çalışan kişi, kariyer yapıp zengin olmak için sertifikalara, meditasyon eğitmenlerine, enerji şifacılarına, astrologlara, yaşam koçlarına, kişisel gelişim kitaplarına yöneliyor. Yaşanan sorunların kaynağı gen diziminde, kişisel zaaflarda, negatif düşüncede veya arkadaş çevresinde aranırken, tüm kötülüklerin anası olan kapitalist sömürü düzeni hiç sorgulanmıyor. Kişisel gelişim kitaplarının çoğunda başarının ve mutluluğun sırrı anlatılırken, sorunların en büyük kaynağının da kişinin kendisi olduğu söyleniyor. Bu zırva düşünceye göre “mutsuzsan yeterince pozitif düşünmediğin, istediğin işi bulamıyorsan motivasyonun olmadığı içindir!” Diğer yandan bu kitaplara göre toplumun içinde bulunduğu şartlar ne olursa olsun mutlu olabilmek bir sanattır ve kişinin düşünme biçimine bağlıdır. Yani eğer stresi yönetemiyorsan ya da mutlu değilsen sorun sadece sendedir! Kişiyi böylesine dar, kültürel açıdan geri, bencil kalıplara mahkûm eden burjuvazi, utanıp sıkılmadan insanlığın kurtuluşu için mücadele eden sosyalistleri insanları kalıba sokmakla suçluyor!
Peki, evladının okulda aç kaldığını düşünen bir anne/baba pozitif düşünerek kendisini mutlu hissedebilir mi? Ailesini, evini, yurdunu kaybeden bir depremzede ya da bir göçmen “bilgelik” sözleriyle dindirebilir mi yüreğindeki yangını? “Olumlu Düşünmenin Gücü”, “Mutluluk Bir Alışkanlıktır”, “Düşün ve Zengin Ol” gibi yüzlerce kitap piyasaya sürülürken, aynı anda yoksulluğun pençesinde kıvranan milyonlarca genç sosyalleşemiyor, kültürel aktivitelere katılamıyor ve içe dönük, karamsar bir dünyaya hapsoluyor. Gerçek şu ki yoksulluğun, artan psikolojik sorunların, yalnızlığın, mutsuzluğun kaynağı kapitalizmdir. Bu sorunların her biri sınıfsaldır. Sınıfsal sorunların kişisel gelişim kitaplarıyla aşılması mümkün değildir.
Kapitalizm, cehenneme çevirdiği dünyada yanıp kavrulan insanlara avutucu şeyler satan düzenin adıdır. Burjuvazi, cehennem ortasında kavrulmamızın suçunu kendimizde aramamızı, bir anlık avutucu elde etmenin yolunun ise kıran kırana rekabet olduğunu öğütlüyor. İşsiz kalan, yoksulluktan ve gelecek kaygısından ruh sağlığı bozulan yüz milyonlara kariyer masalları anlatılmasının anlamı budur. Oysa tüm sorunların nedeni, yüz milyonları yakıp kavuran kapitalist cehennemdir ve asıl çözüm onu ortadan kaldırmaktır. İşçi sınıfının önderlerinden biri “Mademki insanı biçimlendiren yaşadığı koşullardır, o halde bu koşullar en insani şekilde biçimlenmelidir” der. İnsanlık düşmanı bu sistem son bulmadan insanın kurtuluşu da mümkün olmayacaktır. İnsanın gerçek kültürel, zihinsel ve ruhsal gelişimi kapitalizm son bulduğunda mümkün olabilecektir. Burjuva bencillikten kurtulmak, zihinsel, ruhsal ve kültürel olarak gelişmek ve insanlığın ortak çıkarlarının bir parçası olmak istiyorsak, kapitalist sömürü düzenine karşı mücadele etmek zorundayız!
- İşçi Sınıfının Ozanları Bize Ne Anlatıyor?
- Umutsuzluğun Panzehiri Örgütlülüktür
- İşçi Dayanışması 182. Sayı Çıktı!
- Burjuva “Kişisel Gelişim” Anlatısı: Sorun Sistemde Değil Sende!
- Bu Ekonomik Düzeni Değiştirsek Ne Olur?
- Sorun Kaynak Yokluğu mu Sınıfsal Tercih mi?
- Yeni Bir Döneme Doğru
- Eşitlik ve Özgürlük İstiyoruz!
- Zorbalar Kalmaz Gider!
- Önce Talebi Kazanmak: 1 Mayıs Bizim Eserimiz!
- Ülkeyi Enkaza Dönüştüren Baskı ve Zorbalık Rejimine Son!
- Toplum, Toplumculuk, Toplumsal Duyarlılık!
- İşçi Dayanışması 181. Sayı Çıktı!
- Nedir Bu Sınıflar Mücadelesi?
- Yağmacı Enkaz Düzenine Karşı Dört Bir Koldan 1 Mayıs’a!
- Mata Direnişçisi Kadın İşçiler: Bu Bir Onur Mücadelesi!
- “Devlet Baba” Kime Hizmet Ediyor?
- Zamanın Yeleleri Kimin Elinde?
- Mata Direnişi ve Sermayenin Fıtratı
- İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Umutsuzluğun Panzehiri Örgütlülüktür
- Burjuva “Kişisel Gelişim” Anlatısı: Sorun Sistemde Değil Sende!
- Bu Ekonomik Düzeni Değiştirsek Ne Olur?
- Yeni Bir Döneme Doğru
- Eşitlik ve Özgürlük İstiyoruz!
- Önce Talebi Kazanmak: 1 Mayıs Bizim Eserimiz!
- Ülkeyi Enkaza Dönüştüren Baskı ve Zorbalık Rejimine Son!
- Toplum, Toplumculuk, Toplumsal Duyarlılık!
- Nedir Bu Sınıflar Mücadelesi?
- “Devlet Baba” Kime Hizmet Ediyor?
- Zamanın Yeleleri Kimin Elinde?
- İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- İnsan, Kent, Kültür, Tarih: İnsanlık Betonla Kalkınamaz!
- Değişmeyen Kirli Oyun: Ezilenleri Birbirine Kırdırmak!
- Emekçilerin Kader Planı!
- Silkinip Ayağa Kalkmak Zorundayız!
- Garp Cephesinde Değişen Ne?
- İnsan Ne, Bencil Olan Kim?
- Bugün Herkes Dünyanın Döndüğünde Hemfikir Ama…
- Değişimi Asıl Yaratacak Olan Biziz!
Son Eklenenler
- Türkiye’nin çeşitli illerinde üretim yapan Şirikçioğlu Tekstil’de işçiler 2017 yılından bu yana sendikal mücadele yürütüyor. İşçiler çalışma koşullarının düzeltilmesi, ücretlerinin yükseltilmesi ve iş güvenliği önlemlerinin alınması talebiyle HAK-İŞ...
- İşçi sınıfımızın üç yürek işçisini Haziran ayında kaybettik. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet, 2 Haziran 1970’te Orhan Kemal, 2 Haziran 1991’de ise Ahmed Arif’in güzel yüreği artık atmaz oldu, söylenecek sözleri yarım kaldı. Fakat kalemlerini...
- Ben metal sektöründe çalışan bir işçiydim. İşçiydim diyorum çünkü hakkımızı aradığımız için işten çıkarıldık. İşveren biz işçilerin ve temsilcilerimizin taleplerini karşılamamak için her yola başvuruyordu. Sorunları çözmek bir yana daha fazla baskı...
- Seçimlerden önce siyasi iktidar türlü vaatler sıralamış, 24 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasında kullanılan doğalgazın tamamının ve gelecek yıl Mayıs ayına kadar kullanılacak gazın ise ay bazında 25 metreküplük kısmının ücretsiz olacağını duyurmuştu. “...
- İşçi ve emekçileri ilgilendiren tüm alanlarda devasa bir sorunlar yumağı her geçen gün büyüyor. Ama bunlar seçim meydanlarında gündem olmadı. Sorunların üstü milliyetçilikle, hamasetle örtülmeye çalışıldı.
- Yunanistan'da Pire Emek Merkezi’nin çağrısıyla düzenlenen ve binlerce emekçinin, çeşitli sendikalardan temsilcilerin ve işçilerin katıldığı yürüyüşte “iş cinayetleri durdurulsun” denildi.
- Fransa’da Disneyland Paris işçileri artan hayat pahalılığına ve düşük ücretlere karşı ücret artışı ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle 30 Mayısta iş durdurdu.
- İşçi ve emekçilerin ezici çoğunluğu gidişattan endişeli, hoşnutsuz, sorunların çözülmesini, ekonominin düzelmesini istiyor. Ama öte yandan çok sayıda işçi ve emekçi sorunlarımızın kaynağında olan, hoşnutsuzluğumuzun nedeni olan mevcut iktidara oy...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı bir şirkette çöp işinde çalışan bir işçiyim. Dışarıdan bakıldığında, belediyede çalıştığımız için, insanların gözünde güzel bir işimiz var gibi algılanıyor ve sohbetlerde de dile getiriliyor. Ama işin iç yüzü...
- Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır ve sendika yöneticileri Soma Yeni Anadolu Madencilik’te üyelerine yönelik baskı, mobbing ve EYT kapsamındaki ayrımcılığa karşı maden önünde açıklama yapmak istediler. Ancak jandarma tarafından...
- Zorlu bir seçim sürecini geride bıraktık. Seçim sonuçlarının olumsuz etkilerini asıl olarak önümüzdeki dönemde yaşayacağız. Ancak şimdiden toplumun çoğunluğunda giderek baskın hale gelen bir duygunun açığa çıktığını görüyoruz: Umutsuzluk. Tek adam...
- Toplum örgütsüz olsa bile kendisi örgütlü olan bir işçi umutsuzluğa düşmez. Umutsuzluğun panzehirinin örgütlülük olduğunu, sadece istemekle baskı ve zorbalığın son bulmayacağını, bunun için sorumluluk almak ve mücadele etmek gerektiğini bilir....
- İnsanların, toplumların bir tarihi vardır, sınıfların da öyle. Ve bu tarih geleceğe yürürken o sınıflara yol gösterir. Dünya işçi sınıfının bir parçası olan Türkiye işçi sınıfımızın tarihi de bugüne ve geleceğe ışık tutan, unutulmaması gereken...