Buradasınız
Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 2022’de sosyal yardım alan hane sayısının 4 milyon 400 bine, kişi sayısının ise 17 milyon 600 bine ulaştığını açıkladı. Tüm kamu kurumları tarafından yapılan sosyal yardım harcaması ise toplam 151,9 milyar lira. Sosyal yardımların içinde aile yardımları, barınma-gıda yardımları, engelli-yaşlı yardımları, sağlık yardımları, eğitim yardımları gibi başlıklar altında doğum, elektrik, doğalgaz tüketim desteği, engelli bakım aylığı gibi yardımlar bulunuyor. Siyasi iktidar bir yandan milyonlarca insanı yoksullaştırıp yardıma muhtaç hale getirirken diğer yandan sosyal yardım alan hane sayısının artmasını övünülecek bir şey olarak sunuyor ve lütufmuş gibi propaganda ediyor.
Bu durumda işçiler olarak sormamız gereken birkaç soru var: Sosyal yardım alan kişi sayısının artması övünülecek bir şey midir? Sosyal yardım harcamaları için ayrılan bütçenin kaynağı nedir? Sosyal yardım miktarları yeterli midir? Sosyal yardım lütuf mudur hak mıdır?
Bir ülkede sosyal yardım alan kişi ya da hane sayısı artıyorsa bu, o ülkede yoksulluğun arttığı, gelir eşitsizliğinin büyüdüğü anlamına gelir. Şubat ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 16 bin lirayı geçti, yoksulluk sınırı ise 53 bin liraya dayandı. Buna karşılık asgari ücret 17 bin lira ve milyonlarca emekli ancak Hazine desteğiyle 10 bin lira emekli maaşı alıyor. Bir de asgari ücret bile alamayanlar var. DİSK-AR’ın verilerine göre 2022’de tüm çalışanların yüzde 33,8’i yani üçte birinden fazlası asgari ücretin altında bir ücret almış. Peki ya sayısı giderek artan işsizlerin, bakıma muhtaç yaşlıların, engellilerin ve çocukların, çalışamayacak durumda olan kadınların durumunun daha da kötü olacağı belli değil mi? İşte iktidar sahipleri böyle bir ülke yaratmış olmakla övünüyor!
2023’te kişi başına düşen gelir miktarı 450 lira ve altında olanlara 1250 lira, 450-911 lira arasında olanlara 1100 lira, 911-1372 lira arasında olanlara 950 lira, 1372-3800 lira arasında olanlara 850 lira aylık yardım yapıldı. Ev kiralarının 10 bin liradan başladığı, en ucuz bebek bezinin aylık 600 lirayı geçtiği, elektrik, doğalgaz, su faturalarının sürekli zamlandığı, tek seferlik temel market alışverişinin 2 bin lirayı bulduğu koşullarda bu rakamlar size de göstermelik gelmedi mi? Üstelik yapılan sosyal yardımlar sayısal olarak artsa da gerçekte milli gelire (GSYH) oranla düşmüştür. 2020’de yapılan sosyal yardım miktarı GSYH’nin yüzde 1,3’üne denk gelirken bu oran 2022’de yüzde 0,9 olmuştur.
Yalnızca sosyal yardıma ihtiyaç duyan yoksulların değil tüm işçi ve emekçilerin milli gelirden aldığı pay azalmış durumda. Ama iktidara sorarsanız kişi başına düşen milli gelir son 20 yılın en yüksek seviyesine çıktı! Oysa toplam gelirin ülke nüfusuna bölünmesiyle elde edilen kişi başı milli gelir yanıltıcıdır. Çünkü toplam gelir eşit dağıtılmamaktadır. TÜİK’in verilerine bakarak da bu gerçeği görebiliriz. TÜİK’e göre en yoksul yüzde 20’nin toplam gelirden aldığı pay 2016’da yüzde 6,3 iken 2022’de yüzde 6,1’e düşmüş. En zengin yüzde 20’nin aldığı pay ise 2016’da yüzde 46,3 iken 2022’de yüzde 47,6’ya yükselmiş. Milli geliri arttırmakla övünenler bu gerçeği nedense hiç dillendirmiyorlar.
İktidarın hiç dillendirmediği bir başka gerçek ise sosyal yardımların kaynağıdır. Sosyal yardımların büyük bir bölümü kamu bütçesinden yani biz işçi ve emekçilerin ödediği vergilerden oluşuyor. Ama yardım dağıtımını Bakanlık bünyesindeki vakıflar aracılığıyla denetimine alan siyasi iktidar, bunu kendisinin bir lütfu olarak algılatıyor ve emekçileri yanıltıyor. Tam da burada sosyal yardım lütuf mudur hak mıdır? sorusuna geliyoruz. Ağırlıklı olarak bizim vergilerimizle oluşturulan bir fondan yapılan sosyal yardımlar iktidarın lütfu değil toplumun dayanışmasıdır. Yani çalışabilir durumda olanlar, çalışamayacak durumda olanlara, yaşlılara, engellilere, iş bulamayanlara bakar. İşin özü budur.
Sosyal yardım mekanizması geçmişte işçi sınıfının verdiği mücadelelerin bir ürünü olarak kurulmuştur. Çok çalıştığı halde açlık ve yoksulluktan kurtulamayan, iş güvencesi olmayan, yaşlandığında, sakat kaldığında hiçbir geliri olmayan işçiler verdikleri mücadeleler sayesinde zamanla sosyal politikaların uygulanmasını sağladılar. Sağlık, emeklilik, işsizlik sigortası, tazminat gibi sosyal güvenlik kapsamındaki hakların yanı sıra çalışamayacak durumda olanlara sosyal yardım verilmesini hak olarak yasalara geçirttiler. Unutmayalım ki hiçbir sosyal hak egemenlerin lütfu olarak emekçilere sağlanmamıştır. Çetin mücadelelerin sonucunda elde edilmiştir. Bu nedenle sosyal yardımlar lütuf değil haktır.
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Engelli de Saralı da Olsa Çalışacak!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...