Buradasınız
“Cambaza Bak Cambaza!”
İstanbul’dan bir işçi

Vakti zamanında mahallelerde, köylerde, kasabalarda, semt merkezlerinde halkı eğlendirmek için sirk gösterileri düzenlenirmiş. Bu sirkler o kadar etkili olurmuş ki, ülkeyi yönetenler halkı oyalamak için bu sirklerin kurulmasını özel olarak teşvik ederlermiş. Bu gösterilerde birçok akrobatik hareket, sihirbazlık, soytarılık ve cambazlık yapılırmış. Ahali gösterileri merakla izler, kendinden geçmiş bir şekilde eğlenirmiş. Hal böyleyken hırsızlar boş durur mu? Hırsızlar, ahalinin dikkati dağılmasın diye “cambaza bak cambaza” diye feveran edermiş. “Aha düştü, aha ayağı kayacak” diyerek ödü kopan insanlar, ecel terleri dökermiş. Dikkatlerini cambaza veren ahalinin cebinde ne var ne yok birer birer kaybolurmuş. Paralarının çalındığını ancak gösteri bitip evlerine yollanınca anlayan ahali için iş işten çoktan geçermiş.
İşte “cambaza bak” sözü de buradaki hikâyeden gelir. Birçoğumuz bu hikâyede paralarını çaldıran halka “bu kadar da olur mu canım, zamanın insanları çok safmış!” deyip güleriz. Bunun anlamı şudur: “Biz olsak aynı tezgâha düşmeyiz!” Öyle mi gerçekten? Mesela işçi sınıfının geneli olarak neden tüm dünyada egemenlerin koronavirüsü hak gasplarının üzerini örtmek için tepe tepe kullandığını göremiyoruz? Neden onların sinsi planlarına alet oluyoruz? Maalesef örgütlü olmayan birçok emekçi, kapitalistlerce ipteki cambaz misali kullanılan koronavirüs tuzağına düşüyor. Oysa asıl mesele şu günlerde olanın ne olduğunu anlamak ve ona göre örgütlü mücadele yürütmek değil mi?
Bugün tüm dünyada evlere hapsedilen emekçilere büyük oranda televizyonlar aracılığıyla devasa bir sirk gösterisi düzenleniyor. Bu sirk gösterisinde kimler yok ki? Patronlar sınıfının hizmetindeki tüm medya sözcüleri, hükümetler, bilim kurulları, Dünya Sağlık Örgütü ve daha niceleri… Henüz Covid-19 vaveylası kopartılmamışken, ABD’den Fransa’ya, Lübnan’dan Şili’ye işçi sınıfı kapitalizme karşı ayaktaydı. Neden ayaktaydı? Çünkü kapitalizm akıl almaz bir eşitsizlik yaratmış, yüz milyonları işsizliğe ve yoksulluğa itmiş durumda. Birçok ülkede isyanlar sürerken, 2020’nin başında dünya ekonomisi çöküş işaretleri vermeye başladı. İşte egemenler tam da bu anda, normal zamanlarda umursamayacakları bir gribal salgına sarıldılar.
Cambaz olarak milletin önüne çıkartılan, koronavirüs şişirildi ve sirk gösterisi başladı. Tüm ülkelerde Covid-19 üzerinden peyderpey korku atmosferi oluşturuldu. Meydanları dolduran işçiler önce şaşakaldı sonra paniklemeye ve korkmaya başladı. Çünkü henüz düşmanlarının tuzaklarını anlayabilecek kadar örgütlü bilince sahip değillerdi. Kalabalıklar yavaş yavaş meydanları terk ederken, tezgâhı kuranlar sinsi sinsi gülerek ellerini ovuşturmaya başladı. Artık kapitalistler işçileri koronavirüs bahanesiyle istedikleri gibi işten atabileceklerdi. Bir taraftan “sosyal mesafe” diyorlardı, diğer taraftan işçilerin kazanılmış sosyal haklarını gasp ediyorlardı. İşçiler tam itiraz edecek oluyor ama onlar hemen, “koronaya bak koronaya, bu koronanın bitmesi iki seneyi alır, aşı bir buçuk seneye ancak bulunur, aman evlerinizden dışarı çıkmayın, ikinci dalga gelebilir” diye feryat figan etmeye başlıyor. Tam işçiler “ne oluyoruz yahu” diye yan yana gelip birbirlerine sormak isterken “hoop dur bakalım, SOSYAL MESAFE” diye çığırmazlar mı? Ancak bir taraftan da milyonlarcasını iç içe çalıştırmaya devam ediyorlar. “Bu ne ikiyüzlülük?” diye sorulunca; fedakârlık, kahramanlık mavalları okunuyor. Hemen ardından koronavirüs vaka sayaçlarını çalıştırmaya başlıyor ve şöyle diyorlar: “Yahu sen onu bunu boş ver de vaka sayaçlarına bak vaka sayaçlarına!” Yani işsizlik, yoksulluk, açlık varken, “canından kıymetli mi canım! Salla gitsin, pandemiye bak pandemiye” diyorlar”
Dünyada gerçekte küresel bir kriz var ama onlar “ne krizi kardeşim koronaya bak koronaya!” diyerek bu krizin faturasını işçi sınıfına ödetmeye çalıyor. Gerçekte iki sınıfın savaşı alabildiğine derinleşiyor ama acı olan şu ki sınıfımız kendisine karşı bir savaş yürütüldüğünün henüz farkında değil. Yani kendisine savaş açıldığını, savaşta olduğunu fark etmeyen yüzde 99 var. Ama şimdilik! Şimdiden dünyanın birçok ülkesinde işçiler kıpırdanmaya başladı. Elbette gün geçtikçe de daha fazla sayıda işçi çelişkilerin daha çok farkına varacak. Çünkü mızrak çuvala sığmıyor! Onların asıl korktuğu, işçiler arasında yaygınlaşabilecek “örgütlenme salgınıdır” ve bunun tüm emekçi kitleleri “enfekte” etmesine asla engel olamayacaklar.
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- İsrail devleti Ekim 2023’ten bu yana Filistin halkına yönelik bir soykırım gerçekleştiriyor. Egemenler kimi zaman bu katliamı sözde kınadıklarını belirtseler de İsrail’le her türlü ekonomik ve politik ilişkiyi sürdürmeye devam ediyorlar. Egemenlerin...
- ABD Başkanı Trump, göçmen karşıtı politikalarını sürdüyor. Göçmenleri hedef alarak açık bir savaş ilan eden Trump’ın ABD’sinde, göçmen işçi ve öğrencilerin vizeleri iptal ediliyor, göçmen işçiler tutuklanıyor ve sınır dışı ediliyorlar. ABD’li...
- 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi bundan tam 55 yıl önce bu topraklardaki işçi sınıfının tarihine altın harflerle yazıldı. O tarihten bu yana örgütlü işçi sınıfı bu iki günü anarak yaşattı ve yaşatmaya devam ediyor. 15-16 Haziran, örgütlü işçi...
- 12 Haziran, Birleşmiş Milletler tarafından 2002 yılında Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü ilan edildi. Ne yazık ki o zamandan bu zamana çocuk işçiliğin azalması bir yana, 1800’lü yıllara benzer koşullar yaratıldı. Patronlar için tatlı kârlar...
- KESK Ankara Şubeler Platformu ve emekten yana siyasi partiler 11 Haziranda, ABD Büyükelçiliği önünde siyonist İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı soykırımı, Türkiye limanlarından İsrail’e askeri malzeme taşınmasını, Gazze’ye insani malzeme...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, 29 Mayısta greve çıkmıştı. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası üyesi işçiler, Türk-İş’e bağlı Belediye-İş sendikası üyeleriyle aynı işi...
- Yaşamın hangi alanına bakarsak bakalım, her başarının ancak büyük emekler vererek, sabırla çalışarak elde edildiğini görürüz. Henüz ilk denemede iyi sonuçlar elde etmek, hedefe ulaşmak mümkün değildir. Özellikle toplumsal alanda hiçbir değişim bir...
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...