Buradasınız
Çözüm Örgütlü Hareket Etmekte
Sarıgazi’den bir matbaa işçisi

Mecidiyeköy’de Torun Center inşaatında gerçekleşen iş cinayeti kapitalist düzene öfkemizi bir kez daha biledi. Yüreklerimize bir kez daha acı düştü. Patronların maliyet olarak görüp yeterli önlemleri almayışları 10 işçi kardeşimizi bu hayattan ve aramızdan acı bir şekilde alıp götürdü.
Bu olay çalıştığım matbaa fabrikasında yankısını buldu. Çünkü biz de benzer bir sorun yaşıyoruz. Fabrika binası 3 katlı ve üçüncü kata malzeme giriş çıkışları özellikle erkek işçi kardeşlerim için çok zor oluyor. Caraskalın halatları sağlam değil ve ucunda bir kanca var. Paletlere ip dolayarak kancaya bağlanıp malzeme üçüncü kata çıkartılıyor. Bazen kancanın ucundaki ipi yukarı çekerken çıkabiliyor. İşçi kardeşlerim birkaç kere tehlike atlatmalarına rağmen neyse ki bir yaralanma olmadı. Yalnızca malzeme yani karton kâğıtlar düşüp sokağa saçıldı. O kâğıtların dağılması bütün küfürleri saydığımız patronun içini sızlatıyordu. Kızıyordu ve toplamamızı istiyordu. Ama o an yaşanan kazada bir kere olsun “kimseye bir şey oldu mu, iyi misiniz?” diye sormadı. Bu davranış da bize patron için işçinin hayatının bir önemi olmadığını gösteriyor. İşleri, malzemeleri bizden daha önemli ve her kaza sonrası erkek işçi kardeşlerim daha da öfkelendiler. “Yeter artık! Şu işe bir çözüm bulun! Şuraya güzel bir asansör yaptırın! Bir gün biz de kaza geçireceğiz” diye özellikle Soma’daki maden işçilerin iş cinayetine kurban gitmelerinden sonra seslerini biraz daha yükseltmişlerdi. Ama patronun işçilere verdiği cevap ise “Şu an param yok. Elbette yaptıracağım” oldu. Bu sorunu iş güvenliği uzmanımıza da ilettik. Sözde ilgilendi. Sorunları tek tek yazdı, çizdi. Sonuç ortada, hâlâ bir önlem alınmadı. Bozuk düzende sağlam çark olmaz demiş ozan. İş güvenliği uzmanlarının durumu da böyle bir şey. Patron bu önemli sorunumuza maliyetten kaçmak için kulak tıkıyor. Bugün yarın diyerek oyalama politikası uyguluyor. Sorunlarımız çok, elektrik tesisatı eski yenilenmesi gerekiyor. Her an büyük bir patlama olabilir. Sorunlar defalarca dile getirilmesine rağmen hâlâ bir önlem alınmış değil!
Sorunlarımızı gerçekten çözebilmemizin tek yolu örgütlü hareket etmektir. Öfkemizi sadece dillendirmekle kalıyoruz. Oysa ortaya net bir tavır koymalıyız. Mesela iş bırakarak tepkimizi göstermeliyiz. Ben de UİD-DER’li bir işçi olarak arkadaşlarımı örgütlemeye çalışıyorum. Örgütlü hareket etmedikçe hiçbir sorun kalıcı bir çözüm bulmuyor.
Biz işçiler kötü koşullarda çalışmayı hak etmiyoruz. İş güvenliği maliyet değil hayattır ve iş kazaları kader değil cinayettir
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...