Buradasınız
Çözüm Sınıf Mücadelesinde
Sefaköy’den bir işçi
Paşabahçe Devlet Hastanesinde çalışan Türkan Albayrak sendikaya üye olduğu için işten atılmıştı. Bunun üzerine hastanenin bahçesinde çadır kurarak direnişe geçen Albayrak direnişini 117. gününde zaferle bitirmişti. Albayrak’ın direnişine birçok kurum ve sendika ziyaret edip destek verdi. Onu en son ziyaret edenlerden biri de CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu idi. Kılıçdaroğlu ziyaretin ardından şöyle bir açıklamada bulunmuştu: “Bir arkadaşımızın, bir bayan kardeşimizin işine bir sendikaya üye oldu, yasal hakkını kullandı diye son veriliyor ve bu bizim kabul edeceğimiz bir uygulama değildir, doğru da değildir. Hem cumhuriyet diyeceksiniz, hem bayram kutlayacaksınız, ama çalıştığı işyerinde sendikalı olma hakkını arama gibi yasaların verdiği bir yetkiyi kullanan kişinin işine son vereceksiniz. Zaten taşeron uygulamaları doğru değil, o uygulamaların, insanların haklarını büyük ölçüde ellerinden aldığını biliyoruz. Ama ona rağmen birisi hak ararsa ona hakkını teslim etmemiz lazım.” Gören de Kılıçdaroğlu’nun başka bir ülkeden geldiğini sanır. İyi de bu yasaları Meclisten babam mı geçirdi? Sosyal demokratım diye emekçileri kandırmaya çalışan CHP şimdiye kadar neredeydi?
Üstelik Kılıçdaroğlu patronlara hiçbir atıfta bulunmadı. Haksızlığa o kadar karşıydın da CHP’li İzmir Karşıyaka Belediyesi Kent A.Ş. işçilerini işten attığında nerdeydin? Kent A.Ş. işçileri bir aylık yürüyüşle Ankara’ya kadar gelmiş, CHP binasının önünde eylem yapıp Deniz Baykal’la görüşmek istemişlerdi. Ancak Deniz Baykal “işçiler muhatabımız değil” diye cevap verip işçilerle görüşmemişti. O zaman Kılıçdaroğlu uyuyor muydu, yoksa gözleri mi kördü? Kılıçdaroğlu taşeronluk sistemini eleştiriyor, insanların sendikaya üye olduğu için işten atılmasının kabul edilemez olduğunu söylüyor. Ama Mersin’de Akdeniz Çivi işçileri Birleşik Metal-İş’e üye olduğu için işten atıldığında sesini çıkarmıyor. Çünkü işçileri işten atan şirketin patronu CHP’nin Mersin Yenişehir Belediyesi meclis üyesi. Üstelik Akdeniz Çivi işçilerinin mücadelesi devam ediyor. İşte, ne kadar ikiyüzlü, samimiyetsiz oldukları ortada. Seçimin yaklaşmasıyla emekçiden yana söylemlerle oy avına çıkıyorlar. Kılıçdaroğlu bu söylemlerle statükocu gerici CHP’yi emekten yana bir sol parti gibi göstermeye çalışıyor. Bizler biliyoruz ki CHP de tıpkı AKP, MHP gibi bir burjuva partisidir.
Biz işçiler burjuva politikacıların palavralarına kanmamalıyız. Yalnızca kendi örgütlülüğümüze güvenmeliyiz. Çünkü işçi sınıfı mücadele ettikçe kazanıyor. Bu yıl gerçekleştirilen birçok grev ve direniş başarıyla sonuçlandı. Samka, Çelmer, Yeşil Kundura, Rimaks, Koşuyolu sağlık işçilerinin yürüttüğü direnişler kazanımla bitti. Burjuva partilerin yalanlarına karşı uyanık olmalı, onların maskesini düşürmek için işçi sınıfının devrimci mücadelesini yükseltmeliyiz.
Yaşasın Sınıf Mücadelemiz!
UPS İşçileriyle Sınıf Dayanışması
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...