Buradasınız
Çözümü Birliğimizde Arayalım!
Hadımköy’den bir metal işçisi

Yerel seçimlerin üzerinden bir hayli zaman geçmesine rağmen el değiştiren belediyeler üzerinden ortaya çıkan yolsuzluklar, haksızlıklar ile ilgili tartışmalar devam ediyor. Önceki belediye başkanlarının yaptıkları yolsuzluklar, haksızlıklar, kirli işler yeni belediye başkanları tarafından ortaya saçıldı. Haberlerde, özellikle sosyal medyada her gün yolsuzluklarla ilgili haberler dolaşmaya başladı. Alınmadığı halde fatura edilen tonlarca et, onlarca kilo baklava, yenilenen koltuklar, özel araba ve şoförler, akrabalara ve eş dosta verilen ihaleler vs… saymakla bitmiyor.
Biz işçiler biliriz ki bir gün işe gitmezsek patron bizden en iyi ihtimalle bir günlük ücretimizi keser ve sigorta primimizi de eksik öder. Seçim sonuçlarıyla beraber gördük ki hükümet yanlısı binlerce insan belediyelerde ya da belediyelere bağlı şirketlerde çalışıyor görünmesine rağmen çalışmadan düzenli olarak maaş almışlar. Hiç işe gitmeden hem maaş almışlar hem de sigorta primleri düzenli ödenmiş. Ayda bir gün sadece bankamatiğe gidip maaşlarını çekmişler. İnsan şaşırmadan edemiyor. Nasıl oluyor da bizim vergilerimizle beslenen belediyeler çalışmayan bu insanlara düzenli maaş ödüyor?
İşçiler arasında “bankamatik memurları” denilen bu kesim, belediye başkanının geldiği siyasi partide ya gençlik kolları başkanı, ya kadın kolları başkanı, ya milletvekili çocuğu vs… Yani belediye başkanlığını kazanan siyasi parti kendi yandaşlarından bazılarını çalıştırıyor gösteriyor ve bir gün bile işe gitmeden maaş ödüyor. İnternete düşen bir habere göre; Antalya Büyükşehir’de 4 bin, Adana Büyükşehir’de 6 bin bankamatik memuru olduğu ortaya çıkmıştı. Yine İstanbul Büyükşehir’i kazanan Ekrem İmamoğlu, İBB çalışanlarına “maaşını alıp hizmet etmeyen varsa istifa etsin” diye seslenmişti.
Nedense her seçim döneminde olduğu gibi belediye seçimlerinde de adayların temel vaatlerinin başında “halk için adayım, halkın temel sorunlarını çözeceğim” gibi söylemler olmasına rağmen, görüyoruz ki sadece kendi çıkarlarına hizmet ediyorlar. Ekonomik krizle birlikte işli-işsiz birçok işçi kardeşimizin siyasi partilerin bu yalanlarının arkasından sürüklendiği yetmiyormuş gibi, kutuplaştırıcı söylemler nedeniyle ayrıştırılıp düşmanlaştırılıyor.
Biz işçilerin hiçbir temel sorununu çözmeyen, çözmek gibi bir derdi olmayan burjuvaziyi temsil eden siyasi partilerin ve onların temsilcisi olan adayların vaatlerine, söylemlerine inanmak yerine birlikte çalıştığımız, aynı mahallelerde oturduğumuz, aynı sorunları yaşadığımız işçi-emekçi kardeşlerimizle birlik olalım. Birlikte mücadele edip sorunlarımızı birlikte çözmek için dayanışmamızı güçlendirelim. Sorunlarımızın çözümünü belediye başkanları ya da onların bağlı oldukları siyasi partilerde aramak yerine kendi birliğimizde arayalım.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/