Buradasınız
Damla Misali!
İşsiz bir metal işçisi

Her yağmur yağdığında yine nereleri su basacak, nerelerden insan çığlıkları yükselecek diye düşünmeden edemiyor insan. Çarpık yapılaşma ve ekonomik zorlukların dayatmaları nedeniyle, yağan her yağmur damlası burkar birçok insanın yüreğini. Yine yağmur yağıyor ve yine tedirgin bodrum katlarında yaşam kavgası veren işçi-emekçiler. Belediye hoparlörlerinden anonslar yapılıyor: “Şiddetli yağmur ve fırtına bekleniyor. Çocuklarınızı sokağa salmayın”. Okullar tatil ediliyor öğrenciler ve veliler mağdur olmasınlar diye. Peki çalışan işçi arkadaşlarımız ya da fabrika fabrika yürüyerek iş arayanlar için önlem alınıyor mu? O gün patron işe gelmeyin tatil diyor mu? Ya da hava koşulları nedeniyle erken paydos ediyorlar mı? İşsizliğin pençesinde kıvranan kardeşimiz iş bulurum umuduyla fabrikaları gezerken yağmur yağıyor, bu gün gitmeyeyim diye düşünebilir mi? Geçtiğimiz yıl İkitelli’de yaşanan sel felâketinde 7 tekstil işçisi kardeşimiz patronların kâr hırsı nedeniyle servis diye yük aracında işe götürülürken sel sularında çığlıklar içinde boğuldular. Daha nice işçi kardeşimiz yağan yağmurun sele dönüşmesi nedeniyle imdat çığlıklarıyla boğulup patronlar sisteminin kurbanı olmadılar mı?
Yağan yağmur, mazgallardan taşan, dere yataklarına sığmayan gürül gürül akan suyun denizle buluşması… Bunları düşündüğünde insanın kafasından birçok şey geçiyor. Bir su damlasının kendisi gibi olanlarla birleştiğinde nelerin ortaya çıktığını düşünüyor insan. Nehirlerin, denizlerin ve okyanusların oluşması tek tek su damlalarının birlikte hareket etmesine bağlı değil mi? Tek bir su damlası pek bir şey ifade etmezken birleşince neler olabiliyor.
Kapitalist sistem içinde üretim araçlarının mülkiyetine sahip değilsek, yaşamımızı sürdürebilmek için emek gücümüzden başka bir şeyimiz yoksa nerede olursak olalım rengimiz, ırkımız, dilimiz, dinimiz, milliyetimiz vs. ne olursa olsun bizler işçi sınıfının birer parçasıyız. Bizler tek tek işçiler olarak işçi sınıfının içinde denizde damla gibiyiz. Ve patronlar sınıfının saldırıları biz işçilere karşı her geçen gün katmerli bir şekilde artmakta. Saldırılar artıkça örgütsüz olan biz işçiler ölümle yaşam arasında ince bir çizgide yürümeye razı olmaktayız. Milyarlarcayız, fakat gücümüzden haberimiz yok. Kişisel çıkarlarımızın sınıfsal çıkarlarımıza bağlı olduğundan habersiziz.
Sistemin içine girmiş olduğu ekonomik krizden etkilenmeyen işçi var mı? Milyonlarca işçi işsiz kaldı. Hâlâ bir işi olanlar da ücret kesintisi, fazla çalışma, sosyal hakların kısıtlanması gibi birçok saldırıyla karşı karşıya kaldı. Dünyanın en büyük tekelleri ya battı ya da devletler tarafından koruma altına alındı. Milyonlarca insan açlığa, yoksulluğa mahkûm edildi. O kadar çarpık bir sistem ki, insana değer vermeyen bu düzende mülk sahibi patronlar sınıfı ve onların temsilcileri karşısında bizler işçi sınıfı olarak örgütsüz olduğumuz sürece yaşanılanların sonuçlarına hep biz katlanmak zorunda kalıyoruz. Fatura hep bizlere kesiliyor.
Oysa biz milyarlarcayız, onlar bir avuç. Kapitalist sistemin sonuçlarına biz milyarlar katlanmak zorunda kalıyoruz. Neden? Neden bir su damlası gibi nehirlere, denizlere dönüşmüyoruz? Tek başımıza bir şey yapamayacağımız ortada iken neden birlikte hareket etmiyoruz? Bütün her şeyi birlikte üretirken, birlikte her şeye hayat verirken neden sınıf olarak tüm işçilerin geleceği için bir araya gelip örgütlenmeyelim? Damla misali! Örgütlü olan patronlar sınıfının karşısında neden örgütlü hareket etmeyelim? Dünya işçi sınıfı olarak birleşmemiz için o kadar çok neden varken nedir bizi birbirimizden uzaklaştıran?
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesinde dünyaca bilinen bir mozaik yer alıyor. “Çingene Kızı” adı verilen ve 1800 yıllık geçmişe sahip bu mozaiğin göreni etkileyen, güçlü bir yanı var. Farklı renk ve dokulardaki binlerce küçük taşın birleşiminden...
- 1 Mayıs yaklaşıyor. Ankara’dan emekçi kadınlar olarak sizlerle 1 Mayıs’a hangi taleplerle katılacağımızı paylaşmak istedik. Bu vesileyle tüm emekçi kadın kardeşlerimizi kendi taleplerini, ortak taleplerimizi birlikte dile getirmek için 1 Mayıs’ta...
- Geçtiğimiz günlerde yandaş medyada tam anlamıyla “yersen” cinsinden bir haberle karşılaştım. Manşeti oldukça cafcaflıydı: “60 bin maaşla çoban bulamıyorlar!” Bu “hadi canım” dedirten cinsten haber, kandırılmaya açık olanlara “köyümüze dönelim,...
- 19 Mart’tan bu yana artan baskılara, gözaltılara, tutuklamalara ve proje okullarındaki keyfi atamalara karşı protestolar devam ediyor. Bursa Demokrasi Bileşenleri ve Anne-Baba Dayanışma Ağı öncülüğünde yüzlerce kişi 19 Nisanda “Hak, Hukuk, Özgürlük...
- Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün fabrikalarında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 1700 işçi greve çıkmıştı. İşçilerin grevi 12 Nisanda kazanımla sonuçlandı. Doruk Madencilikte çalışan...
- Gebzeli işçi, emekçi kadınlar olarak bir araya geldik ve “UİD-DER ile 1 Mayıslar” videosunu izledik. Sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, tüm emekçi kadın kardeşlerimizi ortak bir mücadele duygusuyla ayağa kalkmak için 1 Mayıs’a çağırmak...
- Uçak yolculuğu yapanlar bilir. Yolculuk esnasında uçağın kabin basıncının düşmesi, oksijen seviyesinin azalması durumunda oksijen maskeleri devreye girer. Yanımızda çocuğumuz olsa böyle bir durumda çoğumuz maskeyi önce çocuğumuza takmaya çalışırız,...
- Gelsinler yoldaşlar ben hazırım/ İki satır, bir mısra şiirle hazırım/ En karanlık dönemlerde/ Ektiğim tohumlar yeter bana/ Gelsinler yoldaşlar ben hazırım
- Milli Eğitim Bakanlığının proje okul atamalarına tepkiler devam ediyor. Eğitim Sen, proje okul uygulamaları ve atamalarına karşı 18 Nisanda Cağaloğlu Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması yaptı.
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.