Buradasınız
Direnişçi İşçiler Soruyor
UİD-DER’li işçiler olarak, grev ve direniş alanlarında işçi kardeşlerimizle dayanışmaya ve sendikalara destek olmaya gidiyoruz. Grev ve direnişte tanıştığımız işçiler bizlere çeşitli sorular soruyorlar. Aşağıda bu soruları ve verdiğimiz yanıtları kısaca örnekliyoruz:
UİD-DER’li arkadaşlar kimdir ve burada bizimle birlikte olmalarının amacı nedir?
Bizler UİD-DER’in çalışmalarına katılan kadın ve erkek işçileriz. Aramızda hemen her sektörde çalışan işçiler var. Kimimizin işi var, kimimiz işsiz, kimimiz sendikalı, kimimiz değiliz. Çoğunlukla grev ve direnişlerden tanışarak, sendikalaşarak UİD-DER’de biraraya geldik. Bizlerin amacı UİD-DER’de birliğimizi güçlendirmek ve işçi sınıfının mücadelesini birlikte, başarıyla büyütmektir. Dünyanın neresinde yaşıyor olursak olalım biz işçilerin yaşadığı sorunlar aynıdır ve çözüm için birleşmek, örgütlenmek ve mücadele etmek zorunda olduğumuza inanıyoruz.
Tüm işçilerin ortak mücadele etmesini savunduğumuzdan, grevlerde, direnişlerde, eylemliliklerde vb. sizlerle bir araya geliyoruz. Sizlerin grev ve direniş mücadelesi süresince patrona karşı verdiğiniz mücadele bizlerin de mücadelesidir. Eğer sizler bu mücadeleden başarıyla çıkarsanız, örgütsüz onlarca işçiye de olumlu örnek olup, onların mücadele etmesine de vesile olmuş olursunuz. Sizin mücadeleniz işçi sınıfının mücadelesinin bir parçasıdır.
Yürüttüğünüz sendikalaşma mücadelesine de büyük önem veriyoruz. Bizce her işçi bir sendikaya mutlaka üye olmalıdır. Sendikayı işçilerin denetiminde, yönetiminde mücadeleci bir örgüt yapmak için uğraşmalıdır. Bugün böylesi sendikaları mumla arıyoruz. Var olanları güçlendirmek, hatalı olanları düzeltmek bizlerin de görevlerinden biridir. Sendikalar işçilerin okulu, mücadele örgütleri olmalıdır.
Bugün yaşadığımız ekonomik kriz ortamında ortak mücadeleyi büyütmezsek, bizler nasıl haklarımızı koruyacağız? Krize karşı işçilerin birlikte mücadele etmesini savunduğumuzdan sizlerle birlikteyiz. Onlarca fabrikada işçiler bu desteği bulamadıklarından direnişe dahi başlamadan fabrikayı terk ediyorlar.
UİD-DER’li arkadaşlar geldiklerinde İşçi Dayanışması bültenini bizlere tanıtıyor ve okumamızı istiyorlar. Ancak ne yazık ki işçi arkadaşlar çoğunlukla bu tür yayınları okumuyorlar. Fakat biz okuyoruz ve içinde derneğinizde yaptığınız etkinlik haberlerini de görüyoruz. Sizden öğrenmek istiyoruz, bülteni neden dağıtıyorsunuz ve bizleri neden etkinliklerinize çağırıyorsunuz?
Evet, direniş ve grev yerlerini çoğunlukla şapkamız, bültenimiz ve sloganlarımızla ziyaret ediyoruz. Sizlere bültenimizi tanıtıyor ve etkinliklerimize davet ediyoruz. Bültenimizin bugün az okunduğunu ve etkinliklerimize sizlerden az sayıda kişinin katıldığını da görüyoruz. Bu durum bizlerin moralini bozmuyor, tam aksine sizlere düzenli ziyaretlerle aynı şeyleri sabırla bıkmadan usanmadan anlatmaya devam edeceğimizi de söylemek istiyoruz.
İşçi Dayanışması’nı, UİD-DER’den ve işçi sınıfının gücünden ve mücadelesinden çok sayıda işçi haberdar olsun diye yayınlıyoruz. Sizlerin mücadelesine sayfalarımızda yer verdiğimiz gibi, Türkiye ve dünya işçi sınıfının öne çıkan mücadelelerine de yer veriyoruz. Ve patronların gazetelerinin söylediklerinin tersine, işçi sınıfının ve onun mücadelelerinin ölmediğini tüm işçilere göstermiş oluyoruz. Bültenimize çok sayıda işçi fabrikasından mektuplar yazıyor. Yaşadıkları sorunları ve çözüm yöntemlerini bizlerle yani sizlerle paylaşıyor. İşçi sınıfının bağımsız sınıf çıkarlarını savunan İşçi Dayanışması gibi yayınlar işçi sınıfının gündemini belirlemeye başladığında bizler çok daha güçleneceğiz. O vakit her işçi, bültenimizi didik didik ederek okuyacak ve işçilere okutacaktır.
Etkinliklerimizi de biz işçiler organize ediyoruz. Seminer, film gösterimi, şiir, koro, müzik, tiyatro, futbol vb. Her etkinlik, biz işçilerin çabalarıyla ortaya çıkıyor. Bizler bu etkinlikler sayesinde çok önemli bilgiler edindik. Geçmiş mücadele deneyimlerinden, bugün içinde bulunduğumuz örgütsüzlükten çıkış için ne yapmamız gerektiğini öğrendik. Bizler bu etkinliklere çok sayıda işçinin katılmasını istiyoruz. Grev ve direnişte olan sizlerin de mücadelenizi anlatmanızı, bu etkinliklere katılarak sınıf bilincinizi geliştirmenizi arzuluyoruz. UİD-DER bizler ve sizler için işçi okulu görevi görüyor. Tabii ki tüm bu söylediklerimizin daha fazlasını ancak etkinliklerimize katıldığınızda kendi deneyiminizle görmüş olacaksınız.
Bir işçi hem sendika üyesi olabilir hem de dernek çalışmalarına katılabilir mi? Sendikalı olmak tek başına yeterli değil mi?
Sorunuzun ilk kısmına cevabımız evet ikinci kısmına hayırdır. Nedenini açıklayalım. Bir işçi yasalara göre tek bir sendikaya üye olabiliyor. Ya da bir insan iki partiye birden üye olamaz. Bu durum anlaşılabilir. Fakat bir işçi aynı anda hem bir sendikaya hem de istediği bir işçi derneğine üye olabilir, onun çalışmalarına katılabilir. Bu o işçinin tercihidir. Örneğin “direnişimi sendikamla beraber sürdürüyorum, aynı zamanda UİD-DER’in direniş ve sendikal mücadeleye destek veren etkinliklerine de katılıyorum” diyebilir bir işçi. Bu durum o işçinin sınıf mücadelesine aktif olarak katıldığını gösterir. İki başlılığı değil. Tek başına sendikalı olmak bizce yetmemelidir. Öyle olsaydı başka örgütler kurulmazdı. İşçi örgütleri birbirlerinin rakibi değillerdir. UİD-DER bir sendika değildir. Sendikaların rakibi de değildir. Ama UİD-DER sendikaların yapmadığı ve yapamadığı birçok görevin üstesinden gelme çabası içinde. İşçileri eğitiyor, bilinçlendiriyor, dünya işçi sınıfının deneyimlerini enternasyonalist bir temelde işçilere aktarıyor, sendikal mücadelenin yetmeyeceğini, kapitalizme karşı dünya ölçeğinde bir mücadele yürütmek gerektiğini de söylüyor. Bu temelde mücadele ediyor.
Fakat zaman zaman sendikamızın mücadele taktiklerini eleştiriyorsunuz, bu durumda bizler ne yapmalıyız?
Evet, zaman zaman sendikacıların tutumlarını eleştiriyoruz. Çünkü mücadelenin başarıya ulaşması için hataları açıkça söylemek zorundayız. Mücadeleci işçiler ve sendikalar bizlerin ortaya koyduğu eksiklikleri “bölücülük” veya “moral bozukluğu” olarak görmemelidirler. Eksikliklerin tespit edilip dillendirilmesinin amacı mücadeleyi başarıya ulaştırmaktır. Aynı şekilde, mücadele etmeyen, grev ve direniş yerlerine uğramayan, alınan kararlara uymayan ve disiplini bozan işçileri de eleştirmekteyiz. Biz dışarıdan konuşmuyoruz. Biz bizzat mücadelenin içinde olan işçileriz, bu işçilerin bir araya geldiği bir örgütüz. Mücadele eden bir örgütüz.
Biz grev ve direnişte olan işçilerin merak ettiği sorulardan biri de sendikamızla neden ortak mücadele ve faaliyetler yapmadığınızdır? Çünkü bizler birlikte mücadele edersek daha da güçleneceğimizi kendi deneyimlerimizden gördük.
Birlikte mücadele edildiğinde işçilerin kazandığına tüm mücadele tarihimiz de şahittir. Fakat ne yazık ki ortak mücadele geleneğimiz yok olmuş. Buna yol açan 12 Eylül 1980 askeri darbesiydi. Askeri faşist darbenin yapılma amacı işçi sınıfının örgütlü gücünü dağıtmaktı. Topluma korku salmak, insanları pasifleştirmekti. Bakın, bir yandan polis aranızda bölücüler, tahrikçiler var diyerek baskı yapıyor diğer taraftan da kimi sendikacılar mücadelenin kendi denetimlerinden çıkacağı korkusuyla ortak mücadeleye engel oluyorlar. Sendikalara “gelin ortak etkinlikler yapalım” dediğimizde uzak duruyorlar. Fakat yine de bazı sendikalarla birlikte yaptığımız çok önemli ve anlamlı etkinliklerimiz oldu. Örneğin, 8 Mart, 15-16 Haziran Direnişi, kapitalist krizler veya 1 Mayıs konulu etkinlikler gibi… Bizim dileğimiz bu etkinlikleri daha çok sendika şubesiyle birlikte gerçekleştirmektir. UİD-DER’in işçilerin ortak çıkarlarından ayrı bir çıkarı yoktur.
Fakat aramızda farklı siyasi partilere üye olan işçiler de var. Onlar derneğin çalışmalarına katılabilirler mi?
İşçiler arasında sermayenin partilerine oy veren çok sayıda kişi var. O partilerin politikaları hakkında söz sahibi olmadığımız halde her 4-5 yılda bir defa oy vermekle o partilerden olduğumuzu sanırız. Elbette bu partilere oy veren işçi arkadaşlarımız bizlerin çalışmalarına katılıp, görev alabilirler. Biz o işçilere şunu söylüyoruz: Farklı partilere oy vermiş olabilirsiniz, ama fabrikada patronlara karşı birlikte mücadele vermek zorundayız. O halde patronlara karşı birlikte mücadele edelim. İşçilerin ortak mücadelesi, onlara sınıf bilinci kazandırır. Kimin dost, kimin düşman olduğunu tanıtır. Burjuva partilerin gerçek yüzlerini işçiler mücadele içinde görürler ve onlardan uzaklaşırlar. İşçiler sermaye partilerinden koparak kendi örgütlerine sahip çıkarlar. İşte UİD-DER’in varlığının bir nedeni de budur. İşçiler olarak birleşmeli, sermayeye ve onun kurumlarına karşı bilinçlenmeli ve mücadele etmeliyiz.
“Ergenekon” Tipi Sendikacılık!
Şahin Motor’da İşten Çıkarmalar Başladı
- Grevci Tarkett İşçileri: “Birliğimizi Güç Haline Getirelim!
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...