Buradasınız
Efsane Cuma ve Efsane Olmayan İndirimler
Adana’dan bir işçi

Geçen Cuma işten çıkmış yorgun argın eve giderken içinde bulunduğum otobüs trafiğe takıldı kaldı. Normalde trafiğin pek olmadığı bu caddede neden yoğunluk var diye etrafa bakınırken yan tarafta alışveriş merkezi olduğunu hatırladım. Bir sürü araç alışveriş merkezine doğru gidiyordu ve yolu tıkamıştı. Bu yoğunluğun sebebi birkaç haftadır her yerde reklamı karşımıza çıkan Black Friday olayıydı. Amerika’da başlayıp dünyaya yayılan bu Black Friday olayı birkaç yıldır bizim ülkemizde de farklı isimlerle gerçekleştiriliyor. “Efsane Cuma”, “Muhteşem Cuma”, “Özel Cuma İndirimleri”, “Özel Kampanyalar” gibi sloganlarla birçok internet sitesi ve alışveriş merkezleri bir tüketim çılgınlığı yaratmak için büyük puntolarla her yerde reklam etti durdu. Reklamlar çok cezbedici görünse de durum hiç öyle sloganlardaki gibi değildi. Birkaç ürün hariç fiyatlarda gerçekten indirim yapılmamıştı. Ürünlerin günler öncesinden fiyatlarını arttırıp daha sonra “Efsane Cuma” adı altında yüzde 50’lere kadar indirim yapıldı ama bu indirimli hali aslında zam yapılmadan önceki fiyatından daha fazlaydı. Birkaç gün önceden almayı düşünüp pahalı olduğu için alamadığım bir ürünün fiyatının daha da arttığını gördüm. Üstelik üzerinde yüzde 30 indirim yazıyordu. Gerçekten bir indirim yapsalar bile bunun biz işçilere hiçbir faydası olmayacaktı çünkü ekonomik kriz yüzünden 2018 yılında tüketim ürünlerinin hepsine yüksek oranlarda zam yapıldı ve hepimizin alım gücü düştü. Ürünlerin fiyatları yükselirken maaşlarda hiçbir artış olmadı.
Geçtiğimiz ay hükümetin başlattığı “Enflasyonla Mücadele Hareketi” gibi bu “Efsane Cuma” olayı da zihnimizde oluşturulmak istenen bir yanılsamadan başka bir şey değil. Biz işçiler için fiyatlarda gerçek bir indirim yoktur. Kriz derinleştikçe bu tarz kampanyalarla tüketimi canlandırmaya çalışsalar da krizin önüne geçemiyorlar. Biz işçilerin alım gücü düştükçe düşüyor ve hepimiz yoksullaşıyoruz. Bu yüzden kriz en çok işçi sınıfını vuruyor. Bu krizi yaratanlar biz değiliz. Birlik olmazsak patronlar ve hükümet krizi bizim sırtımıza yüklemeye devam edecek. Bu ağır koşulları ancak örgütlü olursak aşabiliriz.
Flormar Direnişi 200. Gününde
Burjuvazi Çocuk Hakları mı Dedi?
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi, DİSK’in kurucusu ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler, katledilişinin 45. yılında Topkapı Mezarlığı’nda düzenlenen törenle anıldı.
- Katledilişinin 45’inci yılında Kemal Türkler’i ve lideri olduğu Maden-İş Sendikasının mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını hatırlamak, belki de her zamankinden daha büyük önem taşıyor.
- Sınıf temelinde örgütlü olmak, işçi sınıfının gücüne inanmak demektir. “Bu işçiler değişmez” diyenlerin yanıldığını, İzmir’deki grev ve direnişlerde bir kez daha gördük.
- Geçtiğimiz günlerde evde bazı tadilat işleri yapmaya başladık. Eşim de ben de emekli olduğumuz için bu masraflar bütçemizin biraz üzerine çıktı. Ben de düşük limitli kredi kartımın limitini yükseltip, taksitlendirmeyle bu sorunu çözmeyi düşündüm.
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...