Buradasınız
Emekçi Kadınlar: Yan Yana Gelmeliyiz!

Enflasyon ve hayat pahalılığı belimizi bükerken okulların açılmasıyla birlikte giderler arttı, sorunlar dağ gibi büyüdü. Alım gücü düşen işçi aileleri çocuklarının eğitim masraflarını karşılayamaz durumda bırakılıyor. Emekçi kadınlar sorunlarını, yaşadıklarını ve düşüncelerini İşçi Dayanışması’na anlattı.
Adana’dan eğitim işçisi bir kadın, öğrencilerinin beslenme çantalarını kontrol ettiğini, her gün ekmek arası patates getirdiklerini söylüyor. Sarıgazi’den ev emekçisi bir kadın ise çocukları yesin diye hep aynı yiyecekleri farklı şekillerde sandviç ekmeğine koyduğunu söylüyor ve ekliyor: “Çocuklarımın sağlıksız beslenmesi fiziksel ve zihinsel gelişimlerinin sakatlanması demek. İçim kan ağlayarak yapıyorum o sandviçleri. Herkes şikâyetçi ama yan yana gelemiyoruz. Herkes ayağa kalkmalı aslında.” Tuzla’dan ev emekçisi bir kadın seçimlerden önce anasınıflarına verilen ücretsiz yemeğin velileri çok sevindirdiğini, tüm öğrencilere verilmesi gerekirken bu sene kaldırıldığını hatırlatıyor. Bilecik/Bozüyük’ten bir emekçi kadın çocukları için daha sağlıklı olsa da öğretmenlerin kendilerine verdikleri pahalı meyve ve kuruyemiş listelerine veliler olarak itiraz etmek zorunda kaldıklarını anlatıyor. “Aslında” diyor, “ses çıkarınca, itiraz edince bir şeyler değişiyor ama daha büyük değişiklikler için, mesela ödediğimiz vergilerle çocuklarımıza okullarda ücretsiz yemek verilmesi için beraber daha çok ses çıkarmalıyız.”
Çocuklarını sağlıklı besleyemediğini düşünen emekçi kadınların sorunları bununla bitmiyor elbette. Parasız olduğu söylenen devlet okullarında bile kayıt parası, sabun, tuvalet kâğıdı gibi malzemelerin parası, kırtasiye giderleri velilerden isteniyor. Bağcılar’dan bir emekçi kadın şöyle anlatıyor: “Öğretmenin tahta kaleminden tutun da sabununa, yazıcısına kadar bizden istiyorlar. Sınıfın temizliğini bile velilerden yapmalarını istediler. Pandemide ‘hijyen’ diyen iktidar eğitim için bütçe ayırıp okulu temizletemiyor! Bu bizim için bir mücadele konusu. Çocuklarımızın sağlıklı bir ortamda ders almaları için yan yana gelmeliyiz.”
Okullara ulaşım sorunu da ciddi bir hal almış durumda. Mersin’den eğitim işçisi bir kadın, velilerin servis ücretinden dert yandığını belirtiyor. Kısa mesafeler için bile servis ücretleri 1500 liralardan başlıyor. 3 çocuğundan birini depremde kaybeden Hatay/Samandağ’dan ev emekçisi bir kadın diğer çocuklarının eğitimi için endişelendiğini ifade ediyor. Prefabrik okulların yapımının bitmediğini, bitse bile evlerinden çok uzakta olan bu okullara servis ücretini nasıl karşılayacaklarını bilmediklerini söylüyor. Aşçılık yapan bir depremzede ise “eğitimden vazgeçmiyoruz ama bizim çocuklarımıza eğitim vermekten vazgeçmiş bir hükümet var. Zengin çocukları bu süreçte eğitimine devam ederken olan bizim çocuklarımıza oldu” diyor.
Kütahya’dan bir emekçi kadın formalar için dayanışmayla çözüm bulduklarını aktarıyor: “WhatsApp grubunda çocuklarımıza olmayan formaları paylaşıp, bir üst sınıfın velilerinden çocuklarına küçük gelen formalarını istedik. Mağazalar, servis, kantin idare ile anlaşmış. Okul idaresi bize baskı uyguluyor, biz de idareye baskı uyguluyoruz. Artık veliler olarak sürekli iletişim halindeyiz.”
İşçilerin en çok şikâyet ettiği konulardan biri de MEB’in verdiği kitapların yetersiz olması, ek kitap almak zorunda kalmaları. Bu kitaplar binlerce liraya mal oluyor. Ankara’dan emekli bir kadın işçi, öğretmenlerin ödevleri ek kitaplardan verdiğini, almak zorunda kaldıklarını belirtiyor ve ekliyor: “Aslında devlet kitaplarında gerekli bilgiler verilse ekstra kitaplara gerek kalmaz.” Gebze’den ev emekçisi bir kadın ise devlet okullarında ücretsiz verilen ek derslerin MEB’in müdürlere tasarruf baskısı yapmasıyla birlikte ücretli hale geldiğini aktarıyor. Veliler bu uygulamayı çocuklarını dershaneye gönderemedikleri için mecburen kabul etmek zorunda kalıyorlar. “Bize ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyorlar” diyen ev emekçisi seçimden sonra bu pahalılıktan yakınan ve iktidara oy verdiği için pişmanlık duyan akrabalarının olduğunu ifade ederken çözüm yolunu şöyle özetliyor: “Hangi partiye oy vermiş olursak olalım, eğer kendi dertlerimizi doğru bir şekilde konuşabilirsek birbirimizle kavga etmeyi bırakırız. O zaman sıtmaya razı olmaktan kurtulur kendimiz ve çocuklarımız için bir şeyler yapmaya başlarız.”
Sorunlarla boğuşan emekçi kadınlar, yapılması gerekeni de gösteriyorlar. Tüm emekçi kadınları kendileri ve çocukları için ayağa kalkmaya, ses çıkarmaya, yan yana gelmeye, birlik olmaya çağırıyorlar. Gelin bu çağrıyı karşılıksız bırakmayalım. Birbirimize güç verelim, birlikte güçlenelim, birlikte çözüm bulalım.
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Çocuklarımızın Yurtlarda Can Güvenliği Yok
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Emekçi Kadınlar: Yan Yana Gelmeliyiz!
- Değişim İstiyorsak İşçi Sınıfının Siyasetini Yapmalıyız
- Pazar Yerinden Sesler: “Ödenmeyecek! Ödemiyoruz!”
- Bu Ziller Zamlara Alamet
- “Bu Hayatı Yaşamanın Başka Bir Yolu Olmalı…”
- Asıl Değerli Olan…
- Egemenlerin “Zafer Yolları”nda İnsan Kalabilmek
- Önemli Olan Başına Gelen Değil, Onu Nasıl Karşıladığındır!
- Emekçi Kadınlar: Yağmacı Enkaz Düzenine, Tek Adam Rejimine Hayır!/1
- Emekçi Kadınlar, Kadın Düşmanlarına 14 Mayıs’ta HAYIR Diyecek!
- Eşitlik ve Özgürlük İstiyoruz!
- Emekçi Kadınlar 1 Mayıs Coşkusunu Paylaşıyor
- Nefes Almak İstiyoruz! Baskıcı Rejime ve Saldırılarına Karşı 1 Mayıs’ta Alandayız!
- Mata Direnişçisi Kadın İşçiler: Bu Bir Onur Mücadelesi!
- Ekonomik Yıkımın Bedelinin Emekçilere Ödetilmesine Birlikte Karşı Duralım!
- İşçi Dayanışması 188. Sayı Çıktı!
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- Kedersiz, Güvenle, Usulcacık Girebilmek İhtiyarlığa…
- Sabırlı Olalım Ama Ne İçin ve Nasıl?
- Gerçek Barış ve Özgürlük İçin Kapitalizme Karşı Mücadelemizi Büyütelim!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Büyüyor: Emperyalist Savaşa Hayır!
- İşçi Dayanışması 187. Sayı Çıktı!
- En Uzun Yolculuklar Bile Tek Bir Adımla Başlar
- Hayat Pahalılığı ve Çalınan Ömrümüz
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Biz Ameleyiz…
- Hak Aramak Suç Oldu
- “Hakkınızı Yasal Yollarla Arayın!”
- Emekçi Kadınlar: Yan Yana Gelmeliyiz!
- Sömürü Düzenine Karşı Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 186. Sayı Çıktı!
- 12 Eylül’den Önce 12 Eylül’den Sonra
- “Yaşam Adil Olmadan Ölüm Adil Olur mu?”
- Hak İstiyorsak Sorumluluk Almalıyız
Son Eklenenler
- DİSK Emekli-Sen, Tüm Emekliler Sendikası ve Emekliler Dayanışma Sendikasının çağrısıyla 10 Aralıkta, Ankara’da “Büyük Emekli Mitingi” gerçekleştirildi. Anıt Park’ta yapılan mitinge emekli sendikalarının çeşitli illerdeki şube ve temsilciliklerinden...
- Emekliliğe hak kazanma sürecinde staj ve çıraklık süreleri dikkate alınmayan, işe giriş tarihleri ileriye atılan ve EYT kapsamına giren binlerce emekçi Kartal Meydanı’nda düzenlenen mitingde bir araya geldi. Türkiye’nin pek çok ilinden emeklilik...
- İngiltere’de emekçilerin Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ve emperyalist savaş karşıtı kitlesel gösteriler devam ediyor. İşçiler, emekçiler, lise ve üniversite öğrencileri, sendikalar ve sosyalist örgütler Filistin halkıyla dayanışmayı...
- Almanya ve Belçika’da demiryolu işçileri, ABD’de hemşireler, düşük ücretlere, eksik istihdama, ağır çalışma koşullarına, uzun iş saatlerine, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmamasına, güvencesiz çalışmaya, baskılara karşı grev ve...
- DİSK, 8 Aralıkta, Ankara Genel-İş Sendikası salonunda gerçekleştirdiği basın toplantısıyla “gelirde adalet, vergide adalet ve insanca yaşanacak bir ücret” talebiyle yürüttüğü mücadele programını ve taleplerini duyurdu. DİSK Genel Başkanı Arzu...
- Metal işkolunda yetkili işçi sendikaları ile patron örgütü MESS arasında 2023-2025 yıllarını kapsayan Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamadı ve 22 Kasımda yapılan beşinci toplantıda arabulucu süreci başladı. Sendikamız Birleşik...
- Siyasi iktidarın sözcüleri, işçi sınıfını yalan bombardımanına tutmuş durumda. Diğer taraftan çalışma ve yaşam koşulları alabildiğine ağırlaşıyor. Hâl böyle olunca da artık içiler için huzur ve mutluluk hayal oluyor, günün büyük bölümü üç kuruşa...
- Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey üyelerinin görevden alınması üzerine hekimler ve sağlık çalışanları 7 Aralıkta İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi ana girişinde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. “Biz TTB’yiz, Görevimizin...
- Direnişin 10. günü olan 6 Aralıkta, yönetimin sabah vardiyası için içeri işçi almasına itiraz eden direnişçi işçilere jandarma müdahale etti. Coplarla darp edilen ve üzerlerine biber gazı sıkılan 21 işçi, BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen,...
- İlkokula henüz başlamadığım zamanlarda köye gider orada uzun süre kalırdım. Kerpiç evde, akşamları mum ışığında otururduk. Çok eski bir tarih değil, 80’li yılların ilk yarısı ama bizim köyümüz henüz elektrikle tanışmamıştı. Anneannem akşamları bana...
- Merhabalar. Ben kurumsallaşmış bir marketler zincirinde, sendikal haklara sahip bir işçiyim. Yaptığım iş nedeniyle yaşadığım sorunları tahmin edebilirsiniz. Müşteriler, mağaza problemleri, patronların bitmek bilmeyen istekleri, yetersiz maaş,...
- Diyelim ki ihtiyaç duyduğumuz bir ürün ya da hizmet için peşin ödeme yaptık. Ürünü veya hizmeti alamadığımız halde ödediğimiz para bir türlü geri ödenmiyorsa ne düşünürüz? İlgili kişilerden iadeyi yapmasını isteriz, paramız iade edilmezse hukuki...
- Merhaba arkadaşlar. Yaklaşık altı aydır annemin sağlık sorunları ve sigorta hastanelerinin verdiği sözde hizmetin hayatımızı nasıl alt üst ettiğini, annemin yutkunma sorunuyla başlayan sürecimizi sizinle paylaşmak istedim.