Buradasınız
Esas Engeller Zihnimizde; Yapamaz mıyız?
Bağcılar’dan bir işçi

“Korona salgını ile mücadele” adı altında yapılan düzenlemelerden patronlara vergi afları, teşvikler çıkarken biz işçilere de işsizlik, hayat pahalılığı bir de sopa çıktı. Bir taşla iki kuş vurdular. Siyasi iktidar “işçiyi işten atmayacaksın, ücretsiz izne yollayacaksın. Günlük 39 lirayı da işsizlik fonundan vereceğiz” demişti. İşte sana ilk kuş. Bunu da “işten atmalar yasaklandı” diye duyurdular. İşte vurulan ikinci kuş da bu! Onlara göre hem işçi işsiz olmayacak hem de aç kalmayacak. Günlük 39 liraya bu nasıl olacaksa?
İşçiyi karın tokluğu bile sayılmayacak bir ücrete mahkûm etmek sopa değildir de nedir? “İşten atmaları yasakladık, işçilerimize büyük bir hak verdik” diye gündeme getirilen zorunlu ücretsiz izin uygulaması işçiler üzerinde bir sopa olarak kullanılıyor. En çok da hakkını arayan, sendikalaşan işçilerin üzerinde... İşyerlerinde patronlar hakkını arayan, sesini çıkaran işçiyi direkt ücretsiz izne çıkarmakla tehdit ediyor, çoğu zaman da bu lafta kalmıyor, icraata da dökülüyor. Bunu yaparken de çok rahatlar çünkü denetimler yapılmıyor. “Salgın var her şeyi yapabiliriz” diye düşünüyorlar, fırsatçılık yapıyorlar. Biz işçilerde de patron istediği işçiyi istediği zaman ücretsiz izne çıkartır algısını oluşturdular. İşçiyi işten çıkarmak sözde yasaklandı, ancak bizim tek taraflı haklı fesih yapmamız da yasakmış algısı hâkim kılındı.
Bu algıların yanlış olduğunu, mesela patronun keyfine göre istediği işçiyi ücretsiz izne çıkarmasına karşı durmak gerektiğini ben UİD-DER’den öğrendim. Bunu takiben de çevreme bunu anlatmaya, yanlış düşünen arkadaşlara gerçekleri anlatmaya başladım. Sizlere bununla ilgili bir olayı anlatmak istiyorum.
Bir emlak ofisinde sekreter olarak çalışan arkadaşım işyerindeki bazı haksız uygulamalarla ilgili işçilerin ve patronun bulunduğu bir toplantıda itirazlarını dile getirmiş. Hemen ertesi günü arkadaşımı yanına çağıran patron, “neden insanların yanında ileri geri konuşuyorsun, seni ücretsiz izne çıkarıyorum” diyerek imzalaması için önüne bir form koymuş. Arkadaşım formu imzalamamış. Patron da “imzalamasan da seni ücretsiz izne çıkaracağım, bana böyle bir hak verildi” demiş. Arkadaşımın kafası karışmış ama yine patrona güvenmediği için kâğıdı imzalamamış.
Olaydan sonra arkadaşımla bu konu üzerine konuştuğumuzda ona “kafasına estiği gibi işçiyi ücretsiz izne çıkarmaya hakkı yok. Üstelik sizin işyeri pandemi döneminde bile kârını arttırmış bir şirket. İşyerinde kısa çalışma uygulaması bile yapılmadan seni ücretsiz izne yollayamaz. Ayrıca hakkını aradığın için seni cezalandırmak istiyor. Açık açık suç işliyor” dedim.
O da bana “ama bu dönemde işverenler işçiye sormadan ücretsiz izne yollayamıyorlar mı? Hükümet yasa çıkarmış, beni buna dayanarak izne göndermek istiyorlar” dedi. Hatta bazı tanıdık avukatlara danıştığını ve avukatların da ona “çok uğraşma salgın var, işveren isterse yapabilir” dediğini söyledi. Ben de “avukatlar da işçi ve emekçi yanlısı olan ve olmayanlar olarak ayrılırlar” dedim. Gerçekleri tek tek anlattım. “İşyerine bu konuştuklarımızı aynen söyle. İşlerin azalmadığı bir işyerinde işçiyi ücretsiz izne çıkarmasının yasal olmadığını, açık açık seni cezalandırmaya çalıştığını ve bunun suç olduğunu aktar. Aksi takdirde yasal haklarını arayacağını söylemeyi de ihmal etme” dedim. Arkadaşımın bunları patrona söyledikten birkaç gün sonra aldığı yanıt şu olmuş: “Vazgeçtik. Seni ücretsiz izne çıkarmayacağız. Zaten salgın var, işlerimize odaklanalım.”
Evet kardeşler. Yaşadığımız bu örnekten çıkarmamız gereken önemli dersler var. Birincisi patronlar “sizler için iyi şeyler yapıyoruz, sizin için çalışıyoruz” diyorlarsa bilin ki yine haklarımıza saldırmanın peşindeler. Tıpkı “işten atmaları yasaklıyoruz” dedikten sonra yaşananlar gibi. İkinci en önemli sonuç ise en büyük engeller zihnimizde. Bir şeyleri değiştiremeyeceğimize, her şeyi kabullenmemiz gerektiğine inandırılıyoruz. İşte anlattığım örnek, yapınca oluyor. Ama bilelim ki yapabilmenin yolu da bilmekten geçiyor. Bilmek insana güven verir. Hakları ve yapılabilecekler konusunda işçilere yol gösteren UİD-DER’i takip etmeli ve ona sahip çıkmalıyız.
Kuyruklar Bize Ne Anlatıyor?
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...