Buradasınız
Gelin UİD-DER’de Birleşelim!
Kıraç’tan bir metal işçisi

Merhaba dostlar. Kardeşler, biz işçilerin çalışma koşulları günden güne ağırlaşıyor, düşük ücretler, uzayan iş saatleri, yaygınlaşan taşeronlaşma ve artan iş kazaları. Patronların gözünü bürüyen kâr hırsı, günden güne biz işçileri açlığa, köleliğe ve ölüme götürüyor. Sermayenin temsilcileri çıkıp dünyanın en büyük 17. ekonomisiyiz diye övünüyorlar. Kişi başına düşen gelir 10 bin dolarmış, yalan koca bir yalan. Büyüyen sermayedir, onlar büyüdükçe biz fakirleşiyor ve daha çok ölüyoruz. Daha dün Soma’da 301 işçi kardeşimiz patronların kâr hırsı ve AKP hükümetinin gerekli denetimleri yaptırmaması yüzünden göz göre göre katledildiler. Soma’yı unutmadık, unutturmayacağız.
Kardeşler, sömürü, kölelik ve ölümler, insanı değil parayı yücelten kapitalist sömürü sisteminin bir ürünüdür. Bu nedenle tüm işçi kardeşlerimize, yaşamını emeğiyle sürdürenlere, emekten yana olanlara ve tüm ezilen halklara sesleniyoruz; gelin kardeşler bir olalım, birlikten güç doğar, artık silkelenme zamanı geldi de geçiyor. Biz UİD-DER’li işçiler olarak bütün işçi kardeşlerimize sesleniyoruz, gelin kardeşler UİD-DER çatısı altında birlik olalım, örgütlü olalım!
UİD-DER işçi sınıfının tarihine sahip çıkıyor ve tarihten gelen bilgi ve deneyimleri yeni işçi kuşaklara aktarıyor. Biz UİD-DER’li işçiler olarak UİD-DER’in neler yaptığını biliyoruz ve kısaca size de aktarmak istiyoruz.
UİD-DER işçi mahallelerinde stantlar açıyor, çeşitli işkollarındaki grev ve direnişleri, çeşitli işyerlerindeki sendikalaşma çabalarını destekliyor. İşçilerin çıkarmış olduğu İşçi Dayanışması bültenini çeşitli fabrikalarda işçilere ulaştırıyor. Aynı zamanda çeşitli kampanyalar düzenleyerek işçilerin sorunlarına çözümler üretmeye çalışıyor ve bundan sonra da çalışacaktır. Örnekleyecek olursak, Japonya’da yaşanan büyük felakette Japon sendikalarıyla ortak çalışma yürüttü, AKP hükümeti tarafından kıdem tazminatı kaldırılmak istendiği zaman, bu konuyla ilgili bir imza kampanyası yürüttü ve 250 bin kişiye ulaşıldı. 65 bin imza toplandı ve bu imzalar emekten yana olan milletvekilleri aracılığıyla meclise gönderildi. Ayrıca UİD-DER iş kazaları ve işçi ölümlerine karşı da bir kampanya yürüttü. “İş kazaları kader değildir, işçi ölümlerini durduralım” sloganıyla yola çıkan UİD-DER 500 bin işçiye ulaştı ve topladığı 100 bin imzayı da meclise göndererek işçilerin taleplerini ortaya koydu. UİD-DER’in şu an yürüttüğü kampanyanın sloganı ise şudur, “ücretler yükseltinsin iş saatleri kısaltılsın”. Kısacası UİD-DER işçilerin en temel sorunlarını biliyor ve ona göre çalışma yürütüyor.Kardeşler UİD-DER’in yapmış olduğu çalışmalar saymakla bitmez. UİD-DER işçilere bilgilendirme seminerleri veriyor, grev ve direnişleri ziyaret ederek dayanışmayı güçlendiriyor. İşçi tiyatrolarıyla işçileri hem bilgilendiriyor, hem sosyalleştiriyor. Fabrikalar arası maçlar organize ederek işçileri bir araya getiriyor ve dayanışmayı arttırıyor. UİD-DER tüm bu çalışmaları, yaşanan haksızlıklara dur demek için yapıyor ve tüm bu haksızlıklara dur demek isteyen herkesi UİD-DER çalışmalarına çağırıyor.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...