Buradasınız
Gençlerin Gazetemize Mesajları
Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli çağı olmalıyken, sermaye düzeni yüzünden kâbus dolu yıllar olarak geçiyor. İşçi sınıfının gençlerini özellikle okul yıllarında bireysel kurtuluş hayalleriyle zehirleyen sermaye sınıfı; gençliğin enerjisini soğuruyor, posasını çıkarıp bir kenara atıveriyor. Sonrası malum! İşsizlik, sefalet, ağır iş koşulları… Mutsuzluk, yalnızlık, çaresizlik ve geleceğe dair umutsuzluk… İşte bu nedenledir ki işçi çocuklarının, yani geleceğin işçilerinin mücadeleden başka seçeneği yok. Onlar için de sınıfını bilmekten, sınıfının çıkarları için mücadeleyi büyütmekten başka kurtuluş yok. İşçi Dayanışması’na mesaj gönderen genç işçiler ve öğrenciler bu gerçekleri dile getiriyorlar.
Genç bir metal işçisi
Kapitalist sistemin, içine girdiği derin ekonomik kriz koşullarında, patronlar sınıfı her koşulu fırsata çevirmek isteyerek krizin faturasını biz işçilerin sırtına yıkmak istiyor. Sürekli haklarımıza göz dikiyorlar. İğneden ipliğe her şeye sürekli zam geldiği yetmezmiş gibi bir de işçi sınıfını soluksuz bırakmaya gayret ediyorlar. İşte bu koşullarda işçi sınıfının sesi, soluğu ve rehberi olan İşçi Dayanışması gazetesine sonsuz teşekkürler.
Genç bir metal işçisi kadın
İşçi bülteni biz işçi sınıfının sesidir. Bülteni okuyan biz işçiler her sayfasını karıştırdığımızda hayatımızın gerçekleriyle yüzleşiyoruz. Emekçi kadın köşesi, fabrikalardan, dünya işçi hareketinden, genç işçi köşesi, işçilerin sordukları ve işçinin bulmacası; yani her köşesinde işçilerin sesi var. İşçi sınıfının tek ve gerçek rehberi İşçi Dayanışması gazetesidir.
İşçi Dayanışması okuru genç bir kadın
Ben bir ev kadını olarak işçi bültenini okuduğum zaman yaşadığımız ekonomik sıkıntıların bir yansımasını görüyorum. Örneğin pazara önceden 50 lirayla gittiğimde bana para kalırken şimdi 200 lira ile gitmeme rağmen elim boş gelebiliyorum. İşçi bültenini okuduğum zaman bana güven geliyor, televizyonlarda bize gösterilmeyen gerçekleri görüyorum. Televizyonlarda bize gösterilen hayatta sanki patronların kadınları ya da erkekleri ile yaşadığımız koşullar ve sorunlar aynıymış gibi sunuluyor. Aslında hiç de öyle olmadığını bülten sayesinde anladım. Kendi yaşadığım sorunları kendi kafamda bir yere oturtamıyordum, ama işçi bülteni okumaya başladıktan sonra bir şeyler netleşmeye başladı.
Bir eğitim emekçisi
İşçi Dayanışması biz işçilerle patronların yaşamlarının farklı olduğunu gösteriyor. Bizler ufak dairelerde yaşıyor, iş güvenliği olmayan fabrikalarda, saatler boyunca çalışıyoruz ve elimize üç kuruş para geçiyor. Oysa zengin beyler-bayanlar lüks villalarda yaşıyor, altın musluklu mutfakların olduğu saraylardan aşure tarifleri veriyor. Gerçekleri olduğu gibi görmemizi sağlayan İşçi Dayanışması sayesinde örgütlü olmanın önemini kavrıyor, mücadeleye dört elle sarılıyoruz. İyi ki varsın İşçi Dayanışması gazetesi…
Şirinevler’den bir üniversite öğrencisi
İyi bir üniversite okumanın tek çıkar yol olduğu söyleniyor ve hiç adil olmayan sınavlarda birer at gibi koşturuluyoruz. Sınavdan başarısız olanımız “işe yaramaz” diye toplumdan dışlanıyor. Peki, sınavları kazananlarımız için kurtuluş mümkün oluyor mu? Hayır! Gençler umutsuzluğun ve işsizliğin içine düşüyor ve yitip gidiyorlar. Fakat bizler bu tuzağa düşmüyoruz. Düşmememizin sebebi de özel güçlerimizin olması yahut çok zeki olmamız değil. Biz İşçi Dayanışması okuyan, UİD-DER’de örgütlü gençleriz. İşçi Dayanışması bizleri işçiliğe hazırlıyor. Öğrenciler de geleceğin işçileri olduklarını ilk buradan öğreniyorlar. Sahip olduğumuz gücü de yeteneklerimizi de sınıfımızın mücadelesini büyütmeyi de buradan öğreniyoruz.
Esenyurt’tan bir lise öğrencisi
Bize sermaye medyası tarafından gösterilmeyen gerçekleri İşçi Dayanışması ile öğreniyoruz. Ben bir genç olarak kendi sorunlarımın, benimle aynı sorunları yaşayan gençlerin yazdıkları yazılar sayesinde, sadece bana ait olmadığını öğrendim. Gazetenin tüm kısımları beni çok etkiliyor, özellikle şiir bölümlerini daha çok seviyorum.
Esenyurt’tan işçi-öğrenci bir genç
Ben fabrika işçisi olarak çalışan bir babanın oğluyum. Fabrikalarda çok sömürü olduğunu küçük yaşımda öğrendim. Babamın 24 saat bir işte çalıştığını ve sağlık problemleri yaşadığını gördüm. İşçi Dayanışması sayesinde bu sömürünün tüm işçilere uygulandığını ve örgütlü olmazsak son bulmayacağını öğrendim.
Fatih/Karagümrük’ten stajyer öğrenci
İşçi Dayanışması bülteni ve UİD-DER’le yeni tanışmış biri olarak, tek başınaymışım gibi hissetmediğimi, gün geçtikçe daha da cesaretlendiğimi söyleyebilirim. Bülten sayesinde bilmediğim birçok şey öğrendim, öğrenmeye de devam ediyorum. Bülteni okuduğumda birçok şey dikkatimi çekti. Tarihi eserler hakkındaki bilgiler, işçilerin mektupları… Ama beni en çok etkileyen emekçi kadın köşesi oldu. Bir kadın olarak, öyle küçük köşelerin değil de koca bir sayfanın ayrılması beni çok mutlu etti. Bize, doğruları gösterdiğiniz için ve sesimizi duyurmamızda yanımızda olduğunuz için teşekkür ederiz. İyi ki varsınız. Birinci sayıyı kaçırsam da yüz elliyi yakaladım. Nice yüz ellinci sayılara!
Beşiktaş’tan bir üniversite öğrencisi
Bizler UİD-DER’li gençler olarak İşçi Dayanışması sayesinde hem kendi dertlerimizi, sorunlarımızı aktarıyoruz hem de sınıf kardeşlerimizin dertlerini dinliyoruz. Kendi gerçekliğimizi öğreniyoruz ve aynı zamanda bunun için mücadele ediyoruz. Dünyanın dört bir tarafında ezilenlerin dertlerinin ortak olduğunu öğreniyoruz. Bize kılavuzluk eden ve yol gösteren gazetemizin 150. sayısını karşıladığımız bu ay; gurur, sevinç, umut gibi tarifi zor duygularla doluyuz.
Ankara’dan sağlık işçisi
Sınıfımızın büyük ozanı Nâzım Hikmet bir şiirinde egemenlerin çok para kazanmak için bizi nasıl aldattığını anlatıyor. “Elbette aşikâre yapmıyorlar bunu” diyor. Sermayenin emrindeki medya bizleri uyutmak, gerçekleri gizlemek için bin bir türlü numaralar yapıyor. Nâzım bir de şöyle diyor şiirde: “Aldanıp aldanmamak/işte bütün mesele/Aldanmazsak varız/aldanırsak yok”
Onların yalanlarına aldanmamak bizim için hayati önem taşıyor. Biz işçiler patronlara neden aldanmamamız gerektiğini de, sermaye medyasının yalanlarına karşı doğruları da derneğimiz UİD-DER’den ve İşçi Dayanışması bültenimizden öğreniyoruz. 150 sayıdır bize gerçekleri anlatan, sesimizi duyuran İşçi Dayanışması’nın 150. sayısı kutlu olsun!
Tuzla’dan işsiz bir işçi
İşçilerin sesiyle ufkunu gökyüzünün maviliği kadar güzelleştiren, İşçilerin gözüyle güneşin kızıllığını yayan, İşçilerin dayanışmasıyla umut ve güzel günlerin ışığını yansıtan, İşçi Dayanışması iyi ki varsın. İyi ki hayatımıza girdin. Nice yıllara…
- “Bu Gazete Hayat Kurtarır, Zihin Açar, Bilinç Geliştirir!”
- Gıda Siyasetin Dışında mı?
- İşçi Dayanışması’yla Geçmişimizi Öğreniyor, Geleceğimizi Örmeye Devam Ediyoruz
- “Beynimizi Kim Yıkamalı?”
- “Anne Bak, Köfte Yazıyor”
- Yeter Demenin Vakti Geldi!
- İşçi Dayanışması’nın Kıymetini Bilelim
- İşçi Dayanışması, Emekçi Kadınların Pusulası
- İşçi Dayanışması'nın 151. Sayısı Çıktı!
- İşçi Dayanışması Gözlerimdeki Bağı Açtı
- İşçi Sınıfının Rehberi 150. Sayısında Yol Göstermeye Devam Ediyor
- İşçiden İşçiye, İşçi Dayanışması!
- Kutup Yıldızımız İşçi Dayanışmamız!
- 150. Sayısıyla İşçilere Temiz Bir Nefestir İşçi Dayanışması
- İşçi Dayanışması İşçi Sınıfının Hafızası
- Gençlerin Gazetemize Mesajları
- Sınıf Bilinci Oluşturma ve Koruma Kalkanı
- İşçi Dayanışması Biz Gençlere Işık Tutuyor
- Elimizde Bir Fenerdir Dayanışma!
- UİD-DER’in Mutfağında Mücadele Pişiyor
Son Eklenenler
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...