Buradasınız
Hakkımı Nasıl Kazandım?
Çayırova’dan bir işçi

Merhaba arkadaşlar, ben Çayırova’da oturan bir işçiyim. 3 yıl önce çalıştığım bir işyerinde başımdan geçen bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. 3 yıl önce bir petrokimya fabrikasında işe başlamıştım. İşe belirli süreli sözleşmeli işçi statüsünde başladım. Bu şekilde işe başlamaya mecburdum çünkü uzun zaman iş bulamamıştım. Zamanla işçilerle yaptığım sohbetten öğrendim ki bu uygulamayı hemen herkese yapıyorlarmış. Sözleşmesi dolan işçiye “sen git 10-15 gün dinlen, sonra yeniden gel işbaşı yap” diyorlardı. Geri gelen işçiye yeniden iş başvuru formu doldurtup, belirli süreli sözleşmeli statüsünde işbaşı yaptırıyorlardı. Ben bu durumun yanlış olduğunu dile getirdiğimde şefler, müdürler ve hatta işçilerden bazıları “bizim patron güvenilir, iyi bir insan, kimsenin hakkını yemez, kimsenin hakkı burada kalmaz” diyorlardı.
Nihayet benim de sözleşmem dolmuştu, üstelik üstünden 4 ay geçmişti. 4 ayın sonunda aynı teklifi bana da yaptılar, “sen git iki hafta dinlen, sonra yeniden gel işe başla” dediler. Elbette bu durumu kabul etmedim. “Benim sözleşme sürem doldu, üstelik 4 ay geçti, ben artık kadrolu bir işçiyim” dedim. Bölüm müdürü yanıma geldi: “Gel kabul et, bak burada kimsenin hakkı yenmez, patron namazında niyazında bir kişi, sen çalışkan bir işçisin, işten çıktığında zaten bütün haklarını alırsın” diye öğüt vermeye başladı. Ben kabul etmedim ve haklarımı aramak için gerekirse mahkemeye başvuracağımı da söyledim.
Gerçekten de mahkemeye başvurdum ve davayı da kazandım. Tesadüfen karşılaştığım bir işçi arkadaşım bana şöyle dedi: “Geçenlerde bizim bölüm müdürünü de işten attı patron. Müdüre hiçbir hakkını vermedi, müdür çok perişan oldu. Bu halini görünce müdüre dedim ki sen geçenlerde dava açan ve kazanan işçiyi ara, o sana yardımcı olur…” Evet arkadaşlar zamanında müdür patronu çok övmüş ve burada kimsenin hakkı kalmaz demişti, fakat patrona güvenmenin sonu hüsrandır.
Ahmet Yıldız Bu Ortalamaya Girer mi?
OHAL’e Rağmen Mücadele Sürüyor
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
- Son Gülen İyi Güler!
- Şu Promosyon Meselesi…
- “MasterChef” Erman Yemeğini Neden Yapamadı?
- Protesto Saygısızlık mıdır Demokratik Hak mı?
- Yeşim’in Annesine Yaşatılanlar…
- Kartal ve Tavuk Hikâyesi
- Zam İsterken Nelere Dikkat Etmelisiniz?
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- Biz Mücadele Ettikçe Güzel Olacak Her Şey
- UİD-DER’le Tanışmak
- Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde Yaşanan Sorunlar
- “Zincir Marketi Zincirine Bağladık”
- “Patronların Değil Abi, İşçilerin Grev Günlüğü Bu!”
- Patronlar mı Değişti, Yoksa İşçiler mi?
- Örgütlenen İşçinin Değişimi
- Patronun Ayak Oyunu Küflü Pasta
Son Eklenenler
- Değişim Yaratacak ve Yeni Bir Dönem Açacak Olan Emekçilerin İradesidir! İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Fransa’dan sonra Doğu Avrupa ülkesi Çekya hükümeti de emeklilik yaşını yükseltmek üzere hazırlıklara girişti. Hükümet, 65 olan emeklilik yaşını 68’e çıkarmak istiyor. İşçilerse zaten mezarda emeklilik demek olan 65 yaş sınırının daha da...
- Fransa işçi sınıfı Macron hükümetinin emeklilik yaşını 64’e çıkarmasına genel grevlerle karşı koymaya devam ediyor. Ülkede, 23 Marttan sonra 28 Martta da milyonlarca işçinin katıldığı grevler gerçekleştirildi. Böylelikle Fransa işçi sınıfı Ocak...
- 27 Martta Almanya’da son yılların en büyük grevi yaşandı. Havaalanları, demiryolları, limanlar tramvay, otobüs ve metrolar 24 saat boyunca çalışmadı. Ulaşım ve kamu hizmetleri durdu. Grev alanlarında mitingler, gösteriler yapıldı.
- Çalışma koşullarının düzeltilmesi, baskıların son bulması ve ücretlerine yüzde 25 oranında zam yapılması talebiyle direnişte olan Mata Otomotiv işçileri, direnişlerinin 30. gününde Ankara’daydı. Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan...
- Ben Güneş, 17 yaşındayım. Nasıl başlamam gerektiğini bilmiyorum. Burası artık Hatay diyebileceğim bir yer değil, benim alıştığım Hatay değil. Çok garip bir şey, doğup büyüdüğüm yerin böyle yıkılışını görmek… Bunu yaşayacağımızı düşünmedim hiç. Tabii...
- İstanbul/Tuzla’da bulunan Mata Otomotiv işçileri, 27 Martta Ankara’ya yürümek üzere İstanbul Endüstri ve Ticaret Serbest Bölgesinde toplandılar. Daha insani koşullarda çalışmak isteyen ve haklı taleplerini duyurmak için Ankara’ya yürümek isteyen...
- Mata Otomotiv’de 27 Şubatta üretimi durduran 1000 işçi, hakları için 27 Martta Ankara’ya yürüyor. Mata işçileri, iş güvenliği önlemlerinin alınması, yönetim ve amirlerin uyguladığı baskının son bulması ve yüzde 20 ek zam yapılması için işten kaçınma...
- Tıpkı depremden önce olduğu gibi depremden sonra da devlet yetkilileri sorumluluklarından kaçmaya devam ediyorlar. Hatta umursamazlıkta adeta birbirleriyle yarış halindeler! İlk imdada koşanın devlet olmasını bekleyen depremzedeler hayal kırıklığına...
- Depremzede emekçiler bu kış günlerinde sıcak bir yuvadan yoksunlar. Çoğunun giyecek doğru düzgün bir kıyafeti ya da belki sarılacak bir battaniyesi yok. Çocukların ayaklarında ayakkabıları yok. Kimisi sıcak bir çorbadan yoksun. Deprem bölgesinde...
- DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından Cengiz Holding binası önünde direnişçi işçilerle birlikte kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Satera Elektrik işçilerine direnişteki Mata işçileri ile MKS işçileri de destek verdi. Eyleme DİSK’...
- İran’da kız çocuklarının eğitim gördüğü okullarda 30 Kasım 2022 tarihinden beri zehirlenme vakaları görülüyor. İlk olarak Şiilerin kutsal saydığı Kum kentinde bulunan Kum Kız Sanat Okulunda görülen zehirlenme vakası, kısa sürede diğer okullarda da...
- Depremin üzerinden haftalar geçti ama ihmaller, keyfi tutumlar, umursamazlık, akıl almaz söylemler depremin sonuçlarını felakete çevirdi. Erdoğan depremin üçüncü gününde deprem bölgesine korumalarının da içinde bulunduğu upuzun bir konvoyla gitti. O...