Hayırdır, Eylem mi Var Kardeş?

UİD-DER’li işçiler olarak Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesinde, Birleşik Metal-İş’te örgütlü olan Fontana Kalıp işçilerine, İşçi Dayanışması bültenimizi, Japonya Demiryolu İşçileri Sendikası (Doro-Çiba) ve İngiltere’den Workers Liberty Sanayi Komitesi’nin derneğimiz aracılığıyla metal işçilerine gönderdiği dayanışma mesajlarını ulaştırdık.

Kırmızı şapka ve önlükle bizi gören işçiler hiç beklemeden bize yöneldiler. Bizi gören bir işçi heyecanla “hayırdır eylem mi var kardeş” diyerek yanıma geldi. Sonrasında diğer işçiler de gruplar halinde arkadaşlarımızın etrafında toplandılar. İşçi arkadaşlara derneğimizi tanıtarak, bültenimizi ve uluslararası dayanışma mesajlarının yazılı olduğu bildirileri verdik. Çok sevindiler. Mücadelelerinin başka ülkelerde de sahiplenilmesi onları çok mutlu etmişti. Gözlerinden okunuyordu bu mutluluk. Bizlere teşekkür ettiler.

Grevleri yasaklanan işçilere konuyla ilgili düşüncelerini ve fabrikada son durumu sorduğumuzda aldığımız cevaplar şöyle oldu: “İçeride çalışma var ama biz hâlâ eylemler yapıyoruz. Öğle arası ve molalarda elimizde düdüklerle fabrika önünde yürüyüş yapıyoruz, slogan atıyoruz. İçeride birlikteliğimiz çok iyi. Bizim bu devlete ve hükümete güvenimiz yok. Onlardan bir şey de beklemiyoruz artık. Kendi mücadelemizi vereceğiz ve bunda da kararlıyız.”

Grevin ve mücadelenin işçilere güç kattığı açıktı. Hepsi çok sıcak ve çok rahattılar. Çevrede patronun adamları var mı acaba diye etrafına bakan, sağını solunu kollayan işçi yoktu. Zaten dediğim gibi, daha biz onlara gitmeden onlar bize geliyordu. Bültenleri elimizden onlar çekip alıyordu. Bu durum beni çok sevindirmişti. İşçi arkadaşların bu ilgileri ve sıcaklıkları bile grevlerin, direnişlerin yani mücadelenin insanları nasıl değiştirdiğini, nasıl değiştirebileceğini çok açık biçimde ortaya koyuyordu. İçimden şunu demeden edemedim: “Keşke her yer grev ve direnişlerle dolsa taşsa. İşçiler korkularını yenip mücadele etse.” Bu yarın mı olur daha uzak bir tarihte mi bilemiyorum. Ama bize düşen o günlere hazırlanmak, işçi sınıfına doğru fikirleri ulaştırmak.