Buradasınız
“İki Aydır Bizim Eve Et Girmiyor”
Kocaeli/Gebze’den bir kadın petrokimya işçisi
Geçtiğimiz günlerde işyerinde mola saatinde arkadaşlarımla sohbet etmeye başladık. Eskiden olsa mola saatlerinde maçlar ya da diziler konuşulurdu. Ancak artık sadece ve sadece hayat pahalılığı konuşuluyor. Hani diyor ya ozan “bıçak kemikte” diye, işte hayat pahalılığında geldiğimiz nokta ne yazık ki budur.
Çay saatinde yine zamlardan konu açıldı ve “bir dokun bin ah işit” deyimi hayat buldu adeta. Kimi akaryakıta gelen zamlardan şikâyetçi, kimi ev almanın artık imkânsız olduğundan dertli. Ev, araba sahibi olmanın imkânsızlığı konuşulurken mola alanının diğer ucundan bir ses tüm konuşmaları bıçak gibi kesti: “Siz ne derdinden bahsediyorsunuz, benim evime iki aydır et girmiyor be! Eskiden de çorbalara, yemeklere katmak için gıdım gıdım alırdık ama tatlandırırdık. Şimdi etin yüzünü bile göremiyoruz” dedi öfkeyle. Bunun üzerine Karadenizli olan arkadaşım araya girip “sen ne diyorsun ya ben Karadenizliyim bu sene koca kış geldi geçti, çocuklara bir kere balık yediremedim. Eskiden yarım kilo da olsa alırdık. Çalış çalış eline üç kuruş geçsin, o da eve girmeden borçlara gitsin” dedi. Ateş her zaman düştüğü yeri yakar derler. Bizim mutfağımız, cebimiz, ocağımız yanıyor. Hayat pahalılığı her geçen gün artıyor. Geçim sıkıntısı işçilerin, emekçilerin hayatını daha da çekilmez kılıyor. İnsanlar en temel ihtiyaçlarını karşılamaktan aciz hale geliyor. Evlere et, balık gibi gıdaların girmesi lüks oldu. Her gün iğneden ipliğe her şeye yapılan zamları duymaya kimsenin sabrı da maaşı da kalmadı. Asgari ücrete yapılan %30’luk zam da biz işçilerle alenen dalga geçtiklerinin bir göstergesidir. Gerçek enflasyon neredeyse %200’lere dayanmışken biz işçilere reva görülen zam %30 oldu. İşçileri enflasyona ezdirmeyeceğini söyleyenler bir kez daha açlık ücretine mahkûm ettiler.
Biz işçiler patronların yük hayvanları değiliz! İşçilerin bu dünyada yaşama sebebi yalnız patronları ve egemenleri lüks içinde yaşatmak olmamalı! Bizlerin de duyguları var, bizlerin de ihtiyaçları var. Bizlerin de yaşamı değerli.
Bugün işçi sınıfı yeteri kadar örgütlü ve bir arada olmadığı için bizi yok sayıyorlar. Sıra işçiye gelince simit çay, kuru ekmek hesabı yapıp bununla yetinin diyenler, işçi sınıfının yarattığı zenginliğin sefasını sürüyorlar. Ancak bizler bilinçli işçiler olarak biliyoruz ki bu düzen böyle gitmez. İşçiler ayağa kalktığında, yanındaki sınıf kardeşinden güç aldığında tüm bunların hesabını bir bir soracak.
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...