Buradasınız
İlk İş Güvenliği Eğitimim
Gebze’den bir öğrenci-işçi
İş güvenliği eğitimini ilk aldığımda 17 yaşındaydım. Arçelik firmasında stajyer öğrenciydim. Eğitimci, kazalarda suçun sorumluluğunun hem işçide hem de patronda olduğunu anlatmıştı. Stajyer olduğum için o dönemde bu konu ilgimi çekmemişti. Ama şimdi geriye dönüp baktığımda, iş güvenliği konusunun ne kadar önemli olduğunu, hayat kurtarabileceğini anlıyorum. Eğitmen, iş kazasının tanımını yapıp, çeşitli iş kazalarını göstermişti. Hatta o dönem servis bekleyen işçiler sele kapılıp hayatlarını kaybettiğinde, eğitmen, o işçilerin niyetlerinin işe gitmek olduğunu, servis beklediklerini, bu yüzden de kazanın iş kazası sayıldığını söylemişti. İşte bu açıklama çok ilgimi çekmişti. İlgili firmanın, iş kazası geçiren işçilerin açtıkları davayı kazanan ailelerine tazminat ödediğini anlatmıştı.
Eğitimin ortalarına doğru, Arçelik-Çayırova fabrikasına özel iş kazası riskleri gösterilip ne tip iş kazaları geçirilebileceği anlatıldı. Eğitmen bunun için hangi koruma yöntemlerinin alınabileceğini anlattı. Bunları anlatırken meselâ, keskin bir saç metalden eli kesilebilecek bir işçinin sorumlu kişiden eldiven istemesi gerektiğini söyledi. Ama aynı eğitmen iş kazalarının çoğunlukla işçilerin dalgınlığından kaynaklandığını söylüyordu. Bu yüzden işyerine gelirken, işte çalışırken sadece işe odaklanılması gerektiğini söylüyordu.
O zamanlar anlattıkları bana çok doğru gelmişti. Çünkü iş kazalarının tek bir sebebi olmadığını ve bu sebeplerin nasıl ortadan kaldırılabileceğini insan tek başına göremiyor. Bunlara tek başına çözüm bulamıyor. Şimdi daha net anlıyor, görüyor ve öğreniyorum. Gerekli önlemler alınırsa iş kazalarının %98’i ve meslek hastalıklarının %100’ü önlenebilir. Bu da tek başına olmuyor. Patronlara geri adım attırmak, örgütlü, bilinçli bir mücadele ile olur. Ya hep beraber insanca çalışma ve yaşama koşulları için harekete geçeceğiz ya da binlercemiz, milyonlarcamız ölmeye devam edecek.
İş Güvenliği Eğitimi Aldım
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...
- Çalışma koşularımızın kötülüğünden, ücretlerimizin düşük olmasından ve genel sorunlarımızdan bahsederken “peki, bu durumda ne yapmalıyız” diye sorduğumuzda arkadaşlarımız kimi zaman “bu işyerinden bir şey olmaz” diyor.
- Yaşamlarımız ne pahasına çalınıyor? Ne pahasına aldığımız nefes bile çok görülüyor? Sermaye sınıfı rekor kârlar elde etsin, üretim maliyetleri düşsün, eğitim-sağlık gibi kamusal hizmetler birer kâr kapısına dönüşsün diye… Onlar hiç doymayan bir...