Buradasınız
İnternet Başında Felç Olan Sosyallik
Bir kadın işçi

Cep telefonu, internet gibi icatlar günümüzün vazgeçilmez iletişim araçları haline gelmiş durumda. O kadar yaygınlaştı ki, sevdiklerine ulaşmak, onları görebilmek çok daha kolay hale geldi. Ayrıca birçok insan tanır, bir sürü çevre edinirsin. İnternet başında hiç olamayacağın kadar “sosyal” olursun. Normal zamanda insanların yüzlerine bakarak söyleyemediğin birçok şeyi söylersin o sanal âlemde. Evinde internet yoksa bir sürü internet kafe bu ihtiyacın için hazır bekliyor. Gençler “sosyalleşmek” istesin yeter, görüşmenin ve konuşmanın önünde hiçbir engel yok. Peki, iletişim araçlarının bu denli yaygınlığı söz konusuyken neden birbirimizi dinlemeyen ve dolayısıyla birbirimizi anlamayan bireyler haline geldik? Bu durumda bir yanlışlık var, teknoloji ileri gitmek demekse bizler hâlâ neden geri gidiyoruz? Çünkü sabaha kadar internetin başından felç olmuşçasına ayrılamayan bir gençlik kesimi var. Seviyesiz ilişkiler kurup sosyalleştiğini zanneden gençler. Arkadaşının sevgilisiyle ondan habersiz konuştuğunu övünerek anlatan gençler.
Biz insanlar sosyal varlıklarız, sosyal olmaya, paylaşmaya ihtiyacımız var. Ama bu şekilde değil. Dışarıda karşılıklı çay içmenin keyfini bilmeyen, karşındaki insanın yüz mimiklerini görmeden, içtenliğini, sıcaklığını hissetmeden soğuk bir kutunun karşısında konuşup yazışmak sosyallik değil olsa olsa asosyalliktir. Tam da yaşadığımız düzenin bize giydirmek istediği deli gömleği budur. Ömrünü bilgisayar başında geçiren insanlar topluluğu. Sabahlara kadar süren boş sohbetler zinciri. Oysa bugünün kendinden ve sorunlarından habersiz gençleri yarının işçileri olacak ve bundan bihaberler. Hiç de kaygılı değiller. Çalışma hayatına başladıklarında en az 10 saat çalışacaklar. O da şanslılarsa! Hayal dünyasından gerçeğe döndüklerinde, çalışma koşulları ağır geldiğinde çoğu duvara toslayacak. Bu yüzden anne babaların çocuklarını hayal dünyasında yaşatmamaları, hayatın gerçekleriyle tanıştırmaları gerekiyor. Onlara sahip çıkmak onların her istediğini vermek demek değil, her istediklerini alabilecekleri bir dünya için mücadele etmeleri gerektiğini anlatmaları, mücadeleye sevk etmeleri gerekiyor.
Gönlümüzce Bir Gün
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...