Buradasınız
İşçi Çocuklarının Geleceği Kendi Ellerinde
Gebze’den bir üniversite öğrencisi
Ben Marmara Üniversitesinde okumakta olan bir öğrenciyim. Sizinle paylaşmak istediğim konu gençlik. Kapitalizmin çarkında öğütülen genç beyinler, kırılan mücadele azimleri ve bireyselleşen zihinler. İşsizlik girdabında yüzen milyonlarca genç arkadaşımız. Ruh hastalıklarına varan boyuttaki işsizlik. Çin’de her yıl 35 bin kişi bu yüzden intihar ederek ölmekte ve dünyanın birçok ülkesinde böylesi ölümler yaşanmakta. Ölümden beter işsizlik vakaları etrafımızda gezinmekte. Gençler ben niye yaşıyorum ki diye düşünmekte, kimisi akşam eve nasıl gideceğim diye düşünmekte, kimisi batsın bu dünya diyerek gezinmekte…
Öğrenci gençler ise ayrı bir girdabın içinde. Birbirini geçme yarışında olan bizler, yarış atı gibi koşturulan bizler, üniversiteye girene kadar, hatta girdikten sonra da sorunlarla boğuşan biz işçi çocukları. Eğitim sisteminde ters giden bir şeyler var dediğimizde suçlanan bizleriz. “Yanlış nerede, kurtuluş var mı tek başımıza ya da nereye kadar bu şekilde yaşayacağız, bizlerin neler yapması gerekiyor” şeklindeki sorularımız bizleri öcü olarak görülmeye itiyor. Böyle gelmiş böyle gider tarzında klasik cevaplar alıyoruz bu sorulara, ama tarih bunları yalanlayacak birçok örnekle dolu.
Bizler mücadelede azimli, kararlı, hesap sormasını bilen bir gençliğin, geçmişinin kara günlerine inat aydınlığa çıkacak günlerin gücünü kendisinde gören bir gençliğin parçası olmak istiyoruz. Bu yüzden de, yaşadığımız bu dünyayı ve hayatımızı değiştirmeye çalışan genç arkadaşlarla UİD-DER’de beraberiz. Haksızlıkların, adaletsizliğin, eşitsizliğin hesabını sormak için mücadele eden işçilerle birlikteyiz. Çünkü biz biliyoruz ki tek başına kurtuluşumuz yok, ya hep beraber olacağız ya da hiç birimiz kurtulamayacağız.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Bir UPS İşçisinden Mektup
UPS Direnişine Ziyaret
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin üzerinden 25 yıl geçti. Marmara depremi bu toprakların gördüğü en büyük felaketlerden biriydi. Deprem kuşağında olduğu bilinen Türkiye’de egemenler yine emekçilerin canını hiçe saymıştı. ‘99 depremine kadar irili...
- UİD-DER, 15-16 Haziran Genel Direnişinin 54. yılında adına yaraşır bir anma gerçekleştirmişti. Ben de o salonu dolduran ve yüreği mücadele için atan işçilerle aynı heyecanı yaşamıştım. Etkinlik sonrasında her yaştan UİD-DER’li işçilerin sohbetlerini...
- Bursa’da Gemlik Gübre Sanayi A.Ş’de çalışan 6 işçi DİSK’e bağlı Lastik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atıldı. Lastik-İş Sendikası, işverenin işçilerin sendikalı çalışma hakkına saldırarak işçi atmasını ve içeride baskıyı arttırmasını...
- Polonez işçileri Çatalca’da sürdürdükleri direnişlerinin 28. gününde şirketin Ataşehir’deki Genel Müdürlüğü önünde düzenledikleri eylemle taleplerini bir kez daha haykırdılar.
- Bizim için bu filmin bir anlamı da filmi göçmen bir işçi arkadaşımızla beraber izlememiz oldu. Arkadaşımız filmde yalın bir dille anlatılan gerçeklerin benzerlerini yaşadığını aktardı. Filmdeki bir sahne önemliydi. Filmin ana karakterlerinden biri...
- Zafer Açıkgözoğlu, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesinde taşeron olarak çalışan 26 yaşında gencecik bir işçiydi. Henüz 1 aylık işçi olduğu hastanede altyapı eksikliği yüzünden patlayan kanalizasyonda temizlik yapması istendi. İtiraz...
- Geçenlerde işe giderken serviste yine hayat pahalılığından, geçinememekten sohbet açıldı. Bir arkadaşım Türkiye’de milyonlarca göçmen olduğunu söyleyerek şöyle dedi: “6 milyon Suriyeli varsa bu her gün 6 milyon ekmek çıkması anlamına gelir. Ya da 6...
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...