Buradasınız
İşçiler Hastalanmadan Önce Patrondan İzin Almalıymış!
Tuzla’dan UİD-DER’li bir kadın işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Ne kadar çok çalışırsak çalışalım, ne kadar çok mesailere kalırsak kalalım ne aldığımız para yetiyor ne de patronların “acil” işleri veya siparişleri bitiyor. İşler fabrikalarda hep acil ve nedense hiçbir zaman da biz işçiler bu işlere yetişemiyoruz. Mesailere kalıyoruz, bayramlarda çalışıyoruz, haftasonu çalışıyoruz ama yine de yetişemiyoruz. Çünkü patronlar sipariş alırken, ihale alırken, “benim şu kadar işçim var, bu kadar işçi ile bu işi şu kadar sürede bitiririm” diye plan yapmıyorlar. Ya da “işler artık çoğaldı, bu kadar işçi ile bu kadar iş mümkün değil yetişemez, benim yeni işçi işe almam gerekir” diye düşünmüyorlar. Öyle ya iş varsa işçiler ne yapıp edip o işi mutlaka yetiştirmek zorundadırlar. Yetişmeyeceği gün gibi orta da olsa da, biz işçilerin gırtlağına basarlar da basarlar.
Bir süre önce fabrikada birlikte çalıştığım bir arkadaşımla sohbet ediyorduk. Mesele işyerine ve çalışma koşullarına gelince arkadaşım şunları söyledi: “İşler o kadar arttı ki artık hep mesai yaptırıyorlar. Bunlar iyice kafayı yedi. Artık dayanamıyorum, delireceğim anlatamam sana. Hastalanınca doktora gitmek istesek doğru düzgün izin vermiyorlar. Geçen gün doktora gitmek için üretim müdüründen izin isterken dayanamadım ve artık patladım: ‘Her ay işyerinde hastalanıp acillik oluyorum ve beni ambulansla hastaneye kaldırıyorlar. Hastanede kan tahlili yapılıyor. Yarın gel diyor doktor bana, ama siz izin vermediğiniz için gidip sonucumu alamıyorum. Benim yerime erkek kardeşim kadın doğum doktoruna sonuçlarımı götürüyor. Utandığı içinde bir şey anlatamıyor, doğru düzgün ilaç bile alamıyorum sizin yüzünüzden’ dedim.” Müdür arkadaşımı dinledikten sonra bir kâğıda tarihleri yazmış ve “Ayşe hanım, bu tarihlerde bizden izin istemezseniz iyi olur” diyerek ona vermiş. Öfkesinden burnundan soluyan arkadaşım, “Bunlar iyice çıldırmış. Nasıl yani, ben onun dediği tarihlere göre mi hastalanacağım? Bunun karısı yok mu? Ne demek istiyor? Delirmiş galiba” diyerek öfkesini benimle paylaştı.
O bunları anlatırken insanın öfkelenmemesi mümkün değil. Sırf işler yetişsin diye işçiler doktora dâhi gidip tedavi olamaz duruma geldiler. Artık hastalanıp doktora gitmek istemek suç, izin isteyen işçi de suçluymuş gibi muamele görüyor. Hele ki sıra kadın işçilere geldiğinde işyerindeki çalışma koşulları daha da zor ve katlanılamaz bir hale geliyor. Bizler işyerlerinde kadın olmaktan kaynaklı yaşadığımız sorunları anlatabileceğimiz ne bir muhatap buluyoruz, ne de anlatmaya çalıştığımızda bir çözüm bulunuyor. Hâlbuki İş Kanununda kadın işçilerin özel günlerinde bir gün ücretli izin hakkı var. Ama bıraktık bu izin hakkını kullanmayı, biz kadınlardan, ne zaman rahatsızlanacağımızı, ne zaman doktora gideceğimizi bile patronların işlerine göre ayarlamamız isteniyor. Dalga geçer gibi, fabrikalarda kadın işçilere bu koşullar reva görülüyor. İşyerlerimizde bu tarz muamelelere maruz kalmamak için biz kadın işçilerin örgütlenmek dışında bir çözüm yolumuz yok. Kadın ve erkek işçiler olarak aynı fabrikalarda, birlikte, omuz omuza çalışıp patronların sırtımızdan devasa kârlar kazanmalarını sağlıyorsak, kendimiz için de daha insanca çalışma saatleri, daha insanca yaşayabileceğimiz ücretler elde edebilmek için bir arada ve omuz omuza olmaya ihtiyacımız var. Bunu başarabiliriz. Yeter ki örgütlenip gücümüzün farkına varalım. Patronlar sınıfı, onların amirleri, müdürleri bakalım o zaman dalga geçer gibi karşımıza geçip bize böyle davranmaya cesaret edebilecek mi?
İşyerinde Yangın Çıktı!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Yaşanan depremlerin, yangınların, sellerin bir felakete veya katliama dönüşmesinin sebebi patronların kâr düzeni ve kâr hırslarıdır. Dolayısıyla bu yaşananlar sınıfsaldır. Tek tek kişilerin sorunu değil, bir bütün olarak işçi sınıfının sorunudur,...
- Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen 16 Şubatta ikinci kez gözaltına alındıktan sonra 17 Şubatta savcılık tarafından ifadesi alınmadan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı. Türkmen’...
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.