Buradasınız
İşçiler Virüsü Bahane Edip İşten Kaçıyormuş!
Ankara’dan UİD-DER’li işçiler
Covid-19 salgını bahane gösterilerek tüm dünyada işten atmalar, buna bağlı olarak da yoksulluk arttı. İşyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin tamamen ihmal edilmesi, uzayan iş saatleri, düşürülen ücretler halen çalışmakta olan işçilerin çalışma koşullarını daha da ağırlaştırdı. Bu durum işçi ve emekçilerin bağışıklık sistemini etkiledi ve bulaşıcı hastalıklara daha açık hale getirdi. Bir yandan patronlar “pandemi var, işlerimiz etkilendi, ayakta kalmak için masrafları kısmak zorundayız” diyerek işçilerin haklarına azgınca saldırdı diğer yandan Türkiye dâhil tüm dünyada patronların serveti arttı. Ama gelin görün ki işçilerin sırtından servetlerine servet katan patronlar, yeri geldikçe işçileri salgına karşı gerekli önlemleri almayıp hastalanarak üretimi aksatmakla suçlamayı ihmal etmiyorlar.
Kocaeli Gebze Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Vahit Yıldırım, geçtiğimiz günlerde koronavirüsün üretime etkileriyle ilgili çeşitli açıklamalar yaptı. Koronavirüsün Gebze OSB’de üretimi etkilemediğini, fabrikaların ara vermeden çalıştığını hatta geçen seneye göre hem ihracatta hem de ciroda artış yaşandığını söyledi. Salgın sürecinde gerekli önlemleri en baştan alarak süreci iyi yönettiklerini ileri sürdü. Yıldırım bazı işçilerin “karşı komşumda korona çıktı” diyerek istirahat aldığını, bunun da üretimi etkilediğini söyleyerek Gebzeli işçilere iftira atmakta da beis görmedi.
Yıldırım aynı konuşmada Gebze OSB’de çalışan işçilerin %15’inin koronavirüs testinin pozitif çıktığını söylüyor. Biz bundan şunu anlıyoruz: Dünya çapında bir salgın hastalık yaşanırken, bütün araçlar kullanılarak “evde kalın” çağrıları yaparken, Gebze OSB’de işçiler koronavirüse rağmen ve belki daha az sayıda çalışmış ama geçen yıla göre daha fazla üretim yapmışlar. Yani işçiler koronavirüs salgınını bahane edip çalışmaktan kaçmamışlar. Aksine patronlar, salgın hastalık varken hem de o salgını bahane ederek işçileri daha fazla çalıştırmışlar.
Siyasi iktidar işçilerin grevlerine, direnişlerine, yürüyüşlerine, eylemlerine azgınca saldırıyor. İktidar sözcüleri ardı ardına koronavirüs karşısında emekçi sınıfların düşürüldüğü çaresizliği inkâr eden açıklamalar yapıyor. İşçilerin örgütsüzlüğü patronlar sınıfına hem işçi sınıfının haklarını gasp etme hem de bu tarz sinir uçlarına dokunacak açıklamalar yapma cüreti veriyor.
Yıllar önce kıdem tazminatının gaspı gündemdeyken Ankara Sanayi Odası Başkanı da bir televizyon programında benzer bir açıklama yapmıştı. Kıdemi yüksek olan işçilerin işverenin onlara ödeyeceği yüksek tazminat nedeniyle işten atılmayacaklarına güvenerek çalışmadıklarını söylemişti. Patronların tıyneti hep aynıdır. Onların tüm kârlarını üretenin, sermayelerini büyütenin işçiler olduğunu çok iyi bilirler. Üzerlerinde oturdukları servetlerin asıl sahiplerinin işçiler olduğunu çok iyi bilirler. Tam da bunun için işçiler bunun farkına varıp hakkı olanı söke söke almasın diye her türlü durumu kendi çıkarlarına yontmaya çalışırlar. İşçileri aşağılamaya, suçlamaya kalkarlar.
Bütün bunlara verilecek cevabımız var. Onlara gücümüzü göstermek. Gücümüz de birliğimizden geldiğine göre her türlü korkutma, ayrıştırma çabalarına inat birleşelim, örgütlenelim. Bu dünyanın kaç bucak olduğunu patronlar sınıfına gösterelim.
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...