Buradasınız
İşçiler Yalnız Olabilir mi?
Sancaktepe’den bir metal işçisi
Merhaba işçi kardeşlerim,
Biz işçiler insanız ve doğamız gereği sosyal varlıklarız. Çıkarlarımız, yaşamlarımız, acılarımız ve hüzünlerimiz birbirinden farklı değildir. Paylaşmayı ve dayanışmayı yeri geldiğinde en iyi şekilde ortaya koyan aynı sınıfın, aynı ailenin parçasıyız. Öyle bir aile ki yaşamı elinde tutan, üreten, hayatı var eden koca bir aile ve yeryüzünde milyarlarcayız.
Bu ailenin birleşmesinden, yan yana gelmesinden korkan patronlar sınıfı özümüzü unutturmaya çalışırlar. Sosyalleşmemizi, birlik olmamızı istemezler ve bizi birbirimizden koparmak için ellerinden geleni yaparlar. Çalıştığımız işyerlerinde birleşmeyelim, yan yana gelmeyelim diye birlikte çalıştığımız tezgâhların arasına rekabeti, mezhepçiliği, memleketçiliği, ırkçılığı sokarlar. Akşam olup eve gittiğimizde ise televizyonlar aracılığıyla bilincimizi bulandırıp bin bir türlü yalanla kendi düşüncelerini bizlere empoze etmeye çalışırlar. Öyle insanlar haline geliriz ki, zengin-fakir ayrımının, işsizliğin, yoksulluğun normal olduğunu, dünyanın düzeninin bu olduğunu düşünür ve böyle gelmiş böyle gider deriz. Bizlere yalnız olduğumuzu, herhangi bir sorun yaşadığımızda tek başımıza olduğumuz için bir şey yapamayacağımızı hissettirirler. Elbette bunlar bizim düşüncelerimiz değildir. Bu düşünceler bizlere patronlar sınıfı tarafından empoze edilmiştir. Çünkü yan yana gelmemizden, işçilerin kendi çıkarları temelinde birleşmesinden ve mücadele etmesinden korkarlar. Korkularında haklılar da. Biliyorlar ki bizler birleştiğimizde, gücümüzün farkına vardığımızda, saltanatları son bulacak!
Geçtiğimiz haftalarda birlikte çalıştığım bir arkadaşımın düğününe gittim. Salona girdiğimde çok duygulandım. Salonun yarısından çoğu bizim fabrikadaki işçi arkadaşlardı. Kendi kendime dedim ki; patronlar ne yaparsa yapsın, biz işçiler sevinçlerimizi paylaşmak için, dayanışmak için, bütün ayrımları bir kenara bırakıp, yan yana gelebiliyoruz, büyük bir halka olabiliyoruz. Tıpkı acılarımızı da paylaşırken yan yana gelebildiğimiz gibi. Fabrikadan bir arkadaşımızı kaybettiğimizde de, acımızı paylaşmış ve aynı acının içinde yüzlercemiz yan yana gelmiştik. Bu bizim doğal refleksimizdi. Bunu ortadan kaldırmaya güçleri yetebilir mi?
Elbet bir gün biz işçiler, kendi ortak çıkarlarımız için, dünyayı yaşanabilir hale getirmek için de bir araya geleceğiz. Bize dayatılan ayrımları, bireyciliği, rekabeti, mezhepçiliği, memleketçiliği, düğün ve cenazelerde nasıl ortadan kaldırmayı başarabiliyorsak, geleceğimiz için, sömürünün ortadan kaldırılması için de yan yana geleceğiz. Yeter ki biz işçiler birbirimize güvenelim, tek başımıza olmadığımızı, milyonlarca olduğumuzu bilelim. Patronlar sınıfının yalanlarına kanmayıp, kendi sınıf çıkarlarımızı öğrenelim, birleşelim ve dünyayı yaşanabilir hale getirmek için mücadele edelim.
Önümüz 1 Mayıs. Biz işçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günü. Bizim bayramımız. Tüm dünyadaki işçi kardeşlerimiz de o gün alanlarda olacak ve taleplerini haykıracak. Ne büyük bir duygu. Sınıf olarak aynı gün meydanlarda olmak, taleplerimizi haykırmak, yan yana olmak. 1 Mayıs dilimiz, memleketimiz, ırkımız, mezhebimiz ne olursa olsun işçilerin ortaklaştığı bir gündür. Yalnız olmadığımızı hissettiğimiz günlerden biridir. Bu günlerde birlikte olmaya daha çok ihtiyacımız var. İşte bu nedenle, tüm işçi kardeşlerime sesleniyorum. 1 Mayıs’ta UİD-DER ile meydanlarda tek ses, tek yürek olalım. Patronlar sınıfına inat, dayanışmanın, kardeşliğin, birlikteliğin ve paylaşmanın tadına varalım. Gücümüzü dosta düşmana gösterelim.
Bellum Omnium…
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...