Buradasınız
İşçilerin Sordukları/1
İş kazası olduğunda işçi ne yapmalı?
Türkiye’de her gün ortalama 100’ün üzerinde işçi, iş kazasında hayatından oluyor. Bir işçi iş kazası geçirdiğinde, işyeri yönetimi durumu derhal polise ve Sosyal Güvelik Kurumuna bildirmek zorundadır. Bu, yasal bir zorunluluk olmasına rağmen, patronlar iş kazasını ilgili yerlere bildirmiyor ve üstünü örtmeye çalışıyorlar. Böylece alacakları cezadan da kurtulmuş oluyorlar. Bu nedenle iş kazası geçiren işçi ilk olarak hastanede mutlaka iş kazası tutanağı tutturmalı, aynı tutanağı polise de tutturmalı ve bir kopyasını almalıdır. İş kazası geçiren işçinin arkadaşları onu derhal hastaneye götürmeli ve ona şahitlik etmelidirler. İş kazasına karşı bütün işçiler, işçi güvenliği ve sağlığı önlemlerinin alınması için güçlerini birleştirmeli, patrona baskı yapmalıdırlar.
Fazla mesai zorunlu mudur?
Haftalık yasal çalışma süresi 45 saattir. 45 saati aşan her saat için fazla mesai ücreti ödenir. Ayrıca, hiçbir işçi fazla mesai yapmaya zorlanamaz. İşverenler bunu bildikleri için, iş sözleşmelerine, peşinen, işçilerin fazla mesai yapmayı kabul ettiklerine dair maddeler eklerler. Ancak aslında her yıl için ayrı bir yazılı onay alınması gerekir. İşçinin onayı alındığında bile, yasal olarak yılda 270 saatten fazla mesai yaptırılamaz. İşçi bu onayı vermemişse, fazla mesaiye kalmadığı için tazminatsız işten çıkartılamaz.
Haftalık çalışma süresi 45 saattir. Bu 45 saat haftaya yayılırken, işçi, günde 11 saatten fazla çalıştırılamaz. Dolayısıyla da bunun üzerinde bir fazla mesaiye bırakılamaz. Gece çalışmalarında ise günlük 7,5 saati aşan çalışma durumunda fazla mesai ücreti ödenmek zorundadır.
Maaş gününde ödenmediğinde işçi çalışmama hakkını kullanabilir mi?
İş yasasının 34. maddesine göre, ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde ücreti ödenmeyen işçi, iş bırakma hakkına sahiptir. Örneğin, ücretlerin her ayın 5’inde ödendiği bir işyerinde işçi, eğer ücreti ödenmemişse ayın 26’sından itibaren iş bırakma hakkını kullanabilir. İşçiler bu nedenle işten çıkartılamaz ve yerlerine yeni işçi alınamaz.
Yıllık izin süreleri nasıl belirlenir?
Bir yıldan beş yıla (beş yıl dâhil) kadar çalışanlar 14 işgünü; beş yıldan fazla on beş yıldan az çalışanlar 20 işgünü; on beş yıl ve üzeri çalışanlar 26 işgünü yıllık izin hakkı kazanırlar. Toplu sözleşmelerle bu süreler uzatılabilir. 18 yaşından küçük ve 50 yaşından büyük işçilerin kullanacağı yıllık izinler 20 günden az olamaz.
Hafta tatili ve resmi tatiller yılık izinlere dâhil midir?
Hafta tatilleri yıllık izinlere dâhil değildir. Meselâ, bir yılını doldurmuş bir işçinin kullanacağı yıllık izin hakkı 14 işgünüdür. Yıllık izin süresine denk gelen genel tatil, hafta tatili, ulusal ve dini bayramlar yıllık izin süresine dâhil değildir. Bu tatil günleri işçinin yıllık izin süresine eklenir.
İşten ayrılmak isteyen veya işten atılan işçinin yıllık izin hakkı yanar mı?
İşten çıkan veya işten atılan bir işçinin yıllık izin hakkı yanmaz, bu hakkın parasal karşılığı işçiye ödenir. Ayrıca yıl boyunca kullanılan mazeret, hastalık veya ücretsiz izinler yılsonunda yıllık izin hakkından düşürülemez. Yıllık izinleri kullandırılmayan işçiler, 5 yıl içinde dava açma hakkına sahiptirler.
Sekiz Saatlik İşgünü ve 1 Mayıs
İşçinin Mezarı Bile Yok!
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Sınır Tanımayan Irmaklar Gibi
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...
- Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para...
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı. Toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması halinde 26 Kasımda greve çıkacak olan DİSK/Genel-İş...
- 100 küsur günü geride bırakan Polonez direnişine, kadın işçilerin kararlılığı damgasını basıyor. Sendikaları Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler sendika düşmanı patronları tarafından işlerinden atıldılar. Direnişe geçtiler, işlerine örgütlü bir biçimde...
- Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde baraka gibi bir evde, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında en büyüğü 5 yaşında olmak üzere 5 kardeş hayatını kaybetti. Bu sırada hurda toplamaya giden anne eve döndüğünde çocuklarının cansız...
- Narin, Leyla, Sıla ve niceleri. Haberlerde duyuyoruz onların adlarını. Bir süre gündemde kalıyorlar, sonra unutuluveriyorlar. Oysa hafızayı diri tutmak gerekir mücadeleyi sürdürebilmek için. Bizler de bu mektubu, yaşananları unutmamak, unutturmamak...
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...