Buradasınız
İşgücü Maliyeti ve Kıdem Tazminatı
Ankara’dan matbaa-yayın işçisi
Doymak bilmeyen patronlar, daha fazla kâr elde etmek, işgücü maliyetlerini daha da düşürmek istiyorlar. Patronlar Türkiye’de işgücünün çok pahalı olduğunu iddia ediyorlar. Patronlar istiyor, AKP hükümeti yapıyor. Bugün AKP hükümeti, kıdem tazminatını “fona devrederek” işçinin elinden tamamen almak ve böylece işgücü maliyetlerini düşürmek istiyor.
Türkiye’de gerçekten işgücü maliyetleri patronların şikâyet ettiği gibi yüksek mi?
Patronlar, çok düşük zamlar yaparak ya da hiç zam yapmayarak ücretleri baskılıyor, çok aşağıda tutuyorlar. İşgücü karşılığında işçiye ödedikleri ücreti kısa zamanda işçiden fazlasıyla çıkarıyorlar. İşçiler toplam çalışma süresinin çok kısa bir bölümünde harcadıkları emekle, aldıkları ücretin karşılığını patrona vermiş oluyorlar. Çalışma süresinin geri kalanında ise hiçbir karşılık almadan patrona çalışmaya devam ediyorlar. Aradaki fark artı-değerdir ve patronlar böylelikle büyük kârlar elde ediyorlar.
Üstelik patronlar, milyonlarca işçiyi sigortasız çalıştırmakta, sigorta primlerini eksik ödemekte, işgücü maliyeti içinde yer alan sigorta primlerini ceplerine indirmektedirler. İşçileri, işsizlik tehdidiyle fazla mesailere ve daha uzun çalışma saatlerine zorlamakta, iki ve hatta üç işçinin işini bir işçiye yaptırmaktadırlar. Ayrıca devletten teşvik almakta, bu teşviklerle, SGK ve işsizlik sigortası prim paylarından kurtulmaktadırlar. Onların payları, işçilerin ücretlerinden kesilen paralarla oluşturulan işsizlik fonundan ödenmektedir. Böylece patronlar için işgücü maliyetleri iyice aşağı çekilmektedir. Ama bunların hiçbiri açgözlü patronlara yetmiyor, sermayenin kâr hırsı dizginlenemiyor.
Dolayısıyla patronlar için işgücü maliyetinin yüksek olduğu iddiası kocaman bir yalandır!
Bugün patronlar, kıdem tazminatından kurtulmak, böylece işçileri daha rahat işten atmak ve işgücü maliyetini daha da aşağıya çekmek istiyorlar. Hükümetin sözde tüm işçilerin tazminat almasını sağlamak bahanesiyle kurmak istediği kıdem tazminatı fonu daha önceki fonlardan farklı değildir. Kıdem tazminatı fonu sadece işverenin işine yarayacak, patronlara “kıyak” olacak bir düzenlemedir.
Kıdem tazminatı; işçinin ödenmemiş ücretinin bir parçasıdır. İkramiye, prim, yakacak, giyecek gibi sosyal yardımların tamamı işçinin işgücü tutarının bir parçasıdır. Hangi biçim altında ödenirse ödensin bu değişmez. Patronların “işçilik maliyeti” dedikleri şey bunların tamamını kapsar. İşte bu nedenle kıdem tazminatı da işçinin işgücü tutarının içinde yer alır. Kıdem tazminatı; işçinin iş güvencesidir, özellikle toplu işten çıkarmalarda işveren üzerinde caydırıcı bir etkiye sahiptir. Kıdem tazminatı fona devredilirse, sorumluluktan kurtulan işveren özellikle durgunluk dönemlerinde toplu işten çıkarmaları çok daha rahat bir şekilde yapabilecek.
İşçi sınıfının sosyal haklarına saldırılar her geçen gün katmerlenerek artıyor. Saldırıları durdurmanın, ücretleri yükseltmenin ve sosyal haklarımızı geri almanın yolu, işçilerin örgütlenmesinden ve mücadele etmesinden geçiyor.
Şişecam’da Anlaşma Sağlandı
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- Fernas madencilik ve Akcanlar Tekstil işçileri günlerdir seslerini duymayan Çalışma Bakanlığı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Polonez işçilerine bir kez daha saldıran çevik kuvvet polisi işçileri ters kelepçeyle gözaltına aldı. Ankara...
- Diyarbakır’a bağlı Merkez Bağlar ilçesinde 21 Ağustos Çarşamba günü kaybolan 8 yaşındaki kız çocuğu Narin Güran’ın cansız bedeni 8 Eylülde dere kenarında bir torbanın içinde bulundu. Türkiye’nin çeşitli illerinde Narin’in katledilmesine karşı...
- Sakarya Hendek’te faaliyet gösteren Oba Makarna fabrikasında 15 Eylül Pazar günü yem silolarının yakınında patlama gerçekleşti. Patlama sırasında ve patlamanın etkisiyle çıkan yangında aralarında itfaiye işçileri de olmak üzere 30 işçi yaralanırken...
- İşçi sınıfının sömürüye, eşitsizliğe, adaletsizliğe karşı mücadelesinin sembolü haline gelmiş şarkılar vardır. O şarkıları üreten ve söyleyen ozanlar vardır işçilerin unutmadığı, kuşaklar boyu saygı ve sevgiyle andığı. Onlardan biridir Şilili ozan...
- ABD’nin Boston ve Connecticut eyaletlerinde binlerce otel çalışanı toplu sözleşme görüşmelerindeki anlaşmazlık nedeniyle grevler düzenledi. 1 Eylülde Massachusetts Park Plaza Hotel’in önünde gece yarısı eylem başlatan işçilere, ülkenin çeşitli...
- Topraktan başını güneşe uzatan filiz, meyve veren dal, ana rahminden kopup emekle, sabırla büyütülen çocuk… Yeşeren, serpilip gelişen, bugünden yarına geleceğe dönüşen yaşam… Biz emekçi kadınlar yaşam zahmetsiz, kahırsız, mutlulukla aksın isteriz....
- Burjuva partilerin vekil adayları seçim zamanı bizdenmiş gibi görünüp türlü vaatlerle oyumuzu almaya çalışırlar. Seçim biter bitmez sonraki seçime dek bizi umursamazlar. İşçi ve emekçilerin haklarına saldırı, sermaye sahiplerine kıyak anlamına gelen...
- 57 gündür direnişte olan Polonez işçileri gece ve gündüz fabrika önünde direnerek, polisin baskısına boyun eğmeyerek mücadele ediyor, sendikal haklarının tanınmasını istiyor. Antep’te bulunan Akcanlar Tekstil işçileri de 7’li vardiya sistemi...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 13 Eylülde Mersin’de Özgecan Aslan Barış Meydanında gerçekleşen eyleme DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK Yönetim Kurulu,...
- Soma Katliamında sorumluluğu olan ve daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisinin 10 yıl sonra yargılanmaya başlandığı davanın ikinci duruşması 12 Eylülde Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Sanıklar bir kez daha mahkemeye getirilmezken, sanık...
- 78’liler Hareketi, 12 Eylül askeri faşist darbesinin 44. yılında İstanbul Taksim Kazancı Yokuşunda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya 20’nin üzerinde kurum temsilcisi ve UİD-DER’li işçiler katıldı. “12 Eylül Tekçi Rejimle İç İçe Sürüyor”...
- İşçi sınıfının genç ve çalışkan evlatları, hepinize sınıfımızın samimi sıcaklığıyla merhabalar. Her birinizin mutlaka duyduğu, gördüğü, alıp okuduğu, hatta belki arkadaşlarınıza da önerdiği kişisel gelişim kitapları üzerine sizlerle hasbihâl etmek...
- Zaman hızla akıp gidiyor. Gündemimiz de aynı hızla değişiyor. Hiç düşündük mü, nasıl oluyor da yaşanan büyük olaylar, felaketler bile çok kısa sürede hiç olmamışlar gibi gündemden çıkıyor? Mesela Haziran ayında Diyarbakır ve Mardin’de çıkan orman...