Buradasınız
İşsizlik Sigortası ve Gözden Kaçanlar
Gebze’den işsiz bir işçi
Yaşanan ekonomik kriz tüm dünyayı etkisi altına almış durumda. Tüm dünyada işsiz sayısında büyük artışlar görülüyor. Türkiye’de de her ne kadar bizi çokça etkilemeyeceği söylense de artan işsizlik bizlere bunun hiç de böyle olmadığını göstermektedir.
Geçen seneye oranla işsizlik ödeneği alanların sayısı ortalama %50 oranında artış gösterdi. Bu oran giderek artıyor. İşsizlik ödeneğinden yaralanamayanlar çoktan yoksulluk ve sefalet koşullarına itilmiş durumdalar. Bir kurtuluş olarak görülen ama doğru anlaşılması gereken bu konuda bazı önemli ayrıntılar mevcut.
İşsizlik ödeneği en fazla 10 ay verilmektedir. 10 ayı tamamlayan işsiz işçiler de açlık ve yoksulluğa terk edilme gerçeğiyle karşı karşıyadır. İşsizlik sigortası zorunlu bir sigortadır. Tüm sigortalı çalışanlar işsizlik sigortası primi ödemekle yükümlü tutulmuştur. Ancak bu sigorta ödemelerinden yararlanmak için bazı koşullar aranmaktadır. Çok sayıda çalışan bu fondan faydalanamıyor.
İşsizlik ödeneğinde, son 3 yılki çalışmanız ve son çalıştığınız işyerindeki son 4 ay baz alınmaktadır. Son 3 yılda en az 600 gün sigorta primi ödenmesi şarttır. Ayrıca son 4 aylık sigorta primlerinizin eksiksiz yatması gerekmektedir.
Son 3 yılda yatan sigorta primine göre işsizlik sigortasından yararlanma süresi şöyledir;
600 gün eksiksiz primi yatmış olanlar, 6 ay
900 gün eksiksiz primi yatmış olanlar, 8 ay
1080 gün eksiksiz primi yatmış olanlar, 10 ay işsizlik ödeneğinden faydalanmaktadır.
Burada üzerinde durulması gereken ve gözden kaçan ince bir ayrıntı var. Bu koşullarda bir işçinin 10 ay işsizlik ödeneği alması neredeyse imkânsızdır. Neden mi? İşsizlik ödeneğinde son 3 yıla bakılmaktadır ve 3 yılın prim gün sayısı tam 1080 gündür. Aldığımız ücretsiz izinlerde ve hastalandığımızda aldığımız raporlarda sigortamız yatmamaktadır. Makineler bile yılda en az bir kez bakıma girdiğine göre 10 ay sigorta primi almak nerede ise imkânsızdır. Diyelim ki hiç izin ve rapor almadık. Bu sefer de karşımıza yaşanılan ekonomik kriz çıkmaktadır. Krizle birlikte dayatılan ücretsiz izinlerde de sigortamız yatmadığından 10 ay işsizlik ödeneği hakkı elimizden alınmaktadır.
İşsizlik ödeneği alan işçiler şu gibi haklardan yararlanabilirler:
İşsizlik ödeneği aldıkları süre içinde kendileri ve geçindirmekle yükümlü oldukları kişilerin hastalanması halinde sağlık hizmetlerinden yararlanabilirler.
İşsizlik ödeneği alan sigortalı işçilere doktor raporu ile istirahatli kılındıkları süre içinde geçici iş göremezlik ödeneği ödenir.
Meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimlerinden faydalanabilirler.
İşsizlik ödeneği almak için kimlik ve işveren tarafından düzenlenen işten ayrılma belgesi ile 30 gün içerisinde işyerinin bulunduğu bölgedeki İş-Kur’a başvurulması gerekmektedir. Eğer 30 gün içerisinde başvurulmaz ise, başvuruda bulunulan gecikme süresi kadar kesinti yapılır.
Daha önce işsizlik ödeneğinden faydalanmış bir işçi sonraki çalıştığı yerde de yukarıda belirtilen işsizlik sigortası kanununun öngördüğü şartları yerine getirirse tekrardan işsizlik ödeneği almaya hak kazanır. Ancak işsizlik ödeneğine hak kazanmadan işini kaybederse daha önceki hak ettiği işsizlik ödeneğinin kalan kısmından faydalanabilir.
Örneğin, 240 gün işsizlik ödeneği almaya hak kazanmış birisi, 100 gün işsizlik ödeneği aldıktan sonra işe girerse, daha sonra 600 gün prim ödemeden tekrar işten çıkarılırsa, eski aldığı işsizlik ödeneğinden kalan 140 günlük ödeneği alabilir.
Bir diğer önemli nokta ise, işsizlik ödeneği ödenirken geçen sürenin emeklilik yönünden hizmetten sayılmamasıdır. Yani işsizlik ödeneği aldığınız gün kadar, emekli olmak için ayrıca çalışmanız gerekmekte.
İşsizlik sigortası fonu bizden kesilen paralarla oluşan bir fondur. Bu fonda biriken para patronların iştahını kabartmakta. Bugün içende bulunduğumuz ekonomik kriz ile birlikte patronlar gözlerini bu fona dikmiş durumdalar. Bizler haklarımıza, bize ait olan şeylere sahip çıkmadığımız sürece işsizlik fonunda biriken paramızı da elimizden alacaklardır. Bize düşen görev patronların bu saldırganlığına ve aç gözlülüğüne dur demek için işçi sınıfının örgütlü mücadelesine katılmak, mücadeleyi yükseltmek ve mücadele ağlarını sımsıkı örmektir.
Örgütlüysek Her Şeyiz Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- İşsizlik Fonu Yine Patronların Hizmetinde
- Asgari Ücretin Vergi Dışı Bırakılması ve Asgari Geçim İndirimi (AGİ)
- Buzdağının Görünmeyen Kısmı: Meslek Hastalıkları Gerçeği
- Grev Kırıcılığı ve Grev Hakkı
- Kazı Bağırtmadan Yolma Meselesi: Vergi
- Patronun Keyfi Kısa Çalışma Uygulamasına Karşı Dava Açan İşçi Kazandı
- Şimdi de İstirahat Parasına Göz Diktiler!
- Kod 29 ve SGK’nın Algı Oyunları
- Kod 29 Mağduriyeti Ortadan Kalkıyor mu?
- Kölelik Düzeninin “Yeni Normali”: Uzaktan Çalışma
- Yasal Olan Meşru mudur?
- Tazminatsız İşten Atma Saldırısı: Kod 29
- Patronların Pandemi Saldırısı: Kod 29!
- Çalışma Yaşamında Orman Kanunları
- Sigorta Hakkımız Gasp Ediliyor
- Sermayenin Elindeki Kamçı: Pandemi
- Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, Kıdem Tazminatımızın Elimizden Alınmasıdır
- Sokağa Çıkma Yasaklarıyla Birlikte Telafi Çalışması Yaygınlaşıyor
- Kısa Çalışma Ödeneği ve Ücretsiz İzin Uygulaması
Son Eklenenler
- Dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçilerin yoksulluğa, kamu hizmetleri yerine savaşa devasa bütçeler ayrılmasına, emperyalist savaşa karşı öfkesi ve mücadelesi büyüyor. Meydanlara çıkan işçiler sınıf dayanışmasını büyütüyor, hayatı cehenneme...
- Geçtiğimiz ay 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı başlatılan mücadele sürüyor. Başta aile hekimleri olmak üzere sağlık çalışanları “eziyet yönetmeliği”ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 30 Kasımda Ankara Tandoğan Meydanında “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz” şiarıyla miting düzenledi. Mitinge Türkiye’nin onlarca kentinden KESK’e bağlı sendikalara üye emekçiler...
- Lübnan Ulusal İşçi ve Çalışan Sendikaları Federasyonu (FENASOL), İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarının yoğunlaşmasının ardından uluslararası dayanışma çağrısı yükseltmişti. UİD-DER, FENASOL’un dayanışma çağrısının ardından Lübnanlı emekçilerin...
- Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini aralıksız sürdüren İngiltere işçi sınıfı emperyalist savaş karşıtı mücadelesine devam ediyor. 28 Kasım gününü “Filistin için İşyeri Eylem Günü” ilan eden işçi, emekçi ve öğrenciler ülke çapında kitlesel...
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...