Buradasınız
İstanbul’da 3 m² Kiralık Oda
İstanbul/Maltepe’den bir işçi

Başta İstanbul olmak üzere artan konut kiraları, barınma sorununu can yakar hale getirdi. Fakat sermaye bunu da ranta çevirmekte geç kalmadı. Evlerin, dükkânların ve hatta bodrum katların küçük hücrelere bölünerek oda olarak kiralandığını sıklıkla görmeye başladık. Eskiden balkonu mutfağa katıp genişletmek için duvarı kırarlardı. Şimdi bunun tersine, özellikle merkezi yerlerde, odaları alçıpan duvarla bölüp oda sayısını çoğaltarak kiralayan bir sektör oluştu. Sadece bir yatağın sığabileceği odaların bulunduğu evlerde mutfak, banyo ve tuvalet ortak kullanılıyor. Evleri, bodrumları, dükkânları ve eski binaları oda oda bölerek kiralayan bir firmada çalışan arkadaşla konuştum. “Kimler bu odalarda kalıyor? Sokakta kalan sadece öğrenciler miydi?” diye sordum. Basında çıkan haberlerde öğrenciler daha fazla ön plana çıkmış olsa da işin aslının daha farklı olduğunu anladım. Her sektörden işçiler, memurlar barınma ihtiyacını karşılayamadıkları için oda kiralıyorlarmış. Bu odaların birçoğu net 1,5 x 2 metre yani 3 metrekare olarak penceresiz odalara (penceresiz demek yerine iç pencereli diyorlarmış) bölünüyor ve 1500 liraya kiraya veriliyor. Ayrıca 300 lira fark vererek (yani 1800 liraya) yarım metre daha geniş (böylece küçük bir çalışma masası ekleniyor) bir oda kiralamak da mümkünmüş. Üstelik bu fiyatlar 2021 fiyatlarıymış. Yılbaşından sonra zamlanacakmış. Bundan çok kısa süre önce burun kıvrılan, kiralamaya yanaşılmayan bu odalar kapış kapış gidiyormuş. Kömürlükten bozma bölünmüş bir odada kalan öğretmen de var, kalacak oda verilip karın tokluğuna çalıştırılan işçi de… Rutubetli bodrum katlarında genellikle göçmen kardeşlerimizin kaldığını gördüğümüz dönem çok geride kalmadı oysaki. Artan fiyatlar nedeniyle kiralık konut bulamadığı için oda kiralamak zorunda kalanların arasında asgari ücretin bir tık üstünde ücret alan öğretmenler, mühendisler, avukatlar var.
Oda kiralama sektörünün (buna da sektör denebilir mi!) patronları, çalışanlarına kalacak oda verip asgari ücretin yarı ücretine çalıştırıyorlar. Bu durum sigortasız ve düşük ücrete işçi çalıştıran birçok küçük atölye için de geçerli. Neden sigortasız ve az paraya çalışıyorsunuz sorusuna verilen cevap değişmiyor. “Kalacak yerimiz yok! Barınma ihtiyacımız için her şartı kabul etmek zorundayız. Bazen para da alamıyoruz, geciktiriliyor.”
Aralık ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 4 bin lirayı, yoksulluk sınırı ise 13 bin lirayı geçti. Bekâr bir çalışanın yaşama maliyeti ise 5 bin liraya dayandı. Emekçiler artık gıda ihtiyaçlarını bile karşılayamaz duruma geldiği için barınmak ciddi bir sorun haline geldi. Artan kira fiyatları da yoksulluğun tuzu biberi oldu. Yoksulluk artık işçi sınıfının tüm kesimlerini etkiliyor. Yani yoksulluk çukuru hem genişliyor hem de derinleşiyor. Hücre tipi odaları kiralayanların arasında daha önce göremeyeceğimiz yoğunlukta öğretmen, mühendis vb. olmasının nedeni de bu. Aldığı ücret 2022 yılında geçerli olacak asgari ücretin altında kalan yüz binlerce beyaz yakalı var. Beyaz yaka, mavi yaka ayrımı yapmaksızın tüm emekçilerin temel ihtiyaçlarıyla sınandığı, köle gibi çalıştırıldığı bu düzene karşı birleşmekten başka çaremiz yok.
Zor Zamanlardan Geçiyoruz
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- İşçi sınıfının Uluslararası Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Tüm dünyada ekonomik yıkımın emekçileri, emekçi gençliği çıkışsız bıraktığı bir dönemde, Türkiye’de de baskıları, yasakları arttıran, korku iklimi yaratarak...
- Merhaba kardeşler. Biz İstanbul Avrupa Yakasında yaşayan kadınlarız. Kimimiz çeşitli sektörlerde çalışan işçileriz, kimimiz emekliyiz, kimimiz de ev emekçisiyiz. Ankara’dan, Gebze’den UİD-DER’li kadınların 1 Mayıs’ta haykıracakları taleplerini...
- Bizler genç işçi ve öğrencileriz. Kendimizi bildik bileli, “böyle gelmiş böyle gider” denildi bize hep. “Bu insanlardan bir şey olmaz, sen sesini çıkarırsan yalnız kalırsın”… Fakat geçtiğimiz günlerde neredeyse bütün kentlerde işçi ve emekçiler, ön...
- Bugün dünyanın pek çok ülkesinde büyük kitleler, sömürüye, baskılara, emperyalist savaşa karşı meydanlara çıkıyor, isyan ediyor, genel grevler örgütlüyor. Tarih gösteriyor ki sömürüye ve faşizme son verebilecek, kitlelerin isyanını başarıya...
- 1 Mayıs işçilerin çalışma koşullarını düzeltmek için bir araya geldiği tarihsel bir günün adıdır. Bizler de her yaştan, her meslekten işçiler olarak çalışma koşullarımızı düzeltmek için 1 Mayıs’ta bir araya gelmeli, taleplerimizi hep bir ağızdan...
- UİD-DER’li gençler 1 Mayıs’a hazırlanıyor. İstanbul Anadolu Yakasından genç kardeşlerimiz neden 1 Mayıs alanında olacaklarını anlatıyorlar.
- Zenginlerin milyonlarca dolar ödeyerek kendilerine “kıyamet sığınakları” inşa ettirdiklerini biliyor muydunuz? Sığınak deyince aklınıza öyle soğuk ve karanlık, daracık mahzenler gelmesin. Bu sığınaklarda yok yok! Yapay zekâ destekli tıbbi bakımdan...
- Sırrı Süreyya Önder, Türkiye’de önemli bir siyasi figür. Ama biz UİD-DER’li işçiler, onu, önce temsilciliklerimizde, ev buluşmalarımızda izlediğimiz Beynelmilel filmiyle tanıdık ve sevdik. Sonra “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!”...
- Mersin’de “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” adlı etkinliğimizin ardından biz emekçi kadınlar olarak 1 Mayıs’ta alanlarda haykıracağımız taleplerimizi dile getirdik. 1 Mayıs coşkumuzla tüm emekçi kadınları 1 Mayıs’ta birlik olmaya, dayanışmaya...
- Hizmet-İş Sendikasında örgütlü Ankara Altındağ Belediyesi işçilerinin 21 Nisanda başlayan grevi devam ediyor. İstanbul Şişli Belediyesi işçileri alacakları ödenmediği için 24 Nisanda belediye önünde eylem yaptı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, 1886’dan günümüze inatçı bir gelenek olarak yaşamaya devam ediyor. Türkiye’de 1 Mayıs’ın sembolü haline gelen 1 Mayıs Marşı, “Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır...
- UİD-DER, “Umut Örgütlü Mücadelede” şiarıyla işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs hazırlıklarını sürdürüyor. UİD-DER temsilciliklerinde düzenlenen “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” etkinliklerinde, dünya işçilerinin...
- Bizler Gebze’de yaşayan genç işçiler ve öğrencileriz. İşçi sınıfının mücadele örgütü UİD-DER ile 1 Mayıs alanında sınıfımızın saflarında yerimizi alacağız. Çoktandır başlattığımız çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. İşçi sınıfına yönelik...