Buradasınız
İzmir’den Gelen Savranoğlu İşçileriyle Röportaj

S.Ö: Çalışma koşullarımız çok kötüydü. Sürekli baskı vardı. Haksız yere işten atmalar vardı. Biz de bunlara karşı sendikalaştık.
UİD-DER: Çalışma koşullarınızdan biraz bahseder misiniz?
S.Ö: Fabrikada havalandırma yok. Arıtma tesisi yok. Herkes astım hastası. 3 kişi hastanede yatıyor ve iş göremez raporları var. Gencecik yaşlarda çalışma hayatları eriyor.
UİD-DER: Sendikalaşma sonrası patronun tepkisi nasıl oldu?
S.Ö: Patron sendikayı öğrenince işçileri işten atmaya başladı. 3 kişi hâlâ direnişte. Yetki geldiği zaman da patron; “fabrikayı kapatıyorum, İstanbul’a taşınıyorum” dedi. 63 kişiydik, 38 kişi geldi.
UİD-DER: Kalacak yer ayarlandı mı?
S.Ö: Bunu biz de sorduk. Ama patronun oğlu Murat Savranoğlu bize şu cevabı verdi. “Beni alakadar etmez. İzmir’de sizin evlerinizi ben mi ayarlıyorum? İstanbul’da da ben ayarlamayacağım. Beni ilgilendirmez. Nerede kalırsanız kalın.”
UİD-DER: Patron sizi buraya neden getirmek istiyor?
S.Ö: Buraya getirip yıldırmak ve sendikadan istifa ettirmek istiyor. Böylece yetkinin düşmesini amaçlıyor.
UİD-DER: Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
S.Ö: Asla yılmayacağız. Gerekirse evlerimizi ve ailelerimizi getiririz. Patronun Rusya’da da fabrikası var. Gitmemiz gerekirse, oraya da gideriz. Vazgeçmeyeceğiz.
UİD-DER: Son olarak ne söylemek istersiniz?
S.Ö: Kampana’ya sendika ya girecek, ya girecek!
------------------------------
UİD-DER: Sizi tanıyabilir miyiz?
M.D: İzmir’den gelerek içeride çalışan bir işçinin eşiyim.
UİD-DER: Eşiniz ne kadar süredir bu fabrikada çalışıyor ve çalışma koşulları nasıl?
M.D: 2 senedir burada çalışıyor. Koşulları çok kötü. İlk girdiğinde 6 ay sigortasız çalıştı. Müfettişler gelmeseydi belki hâlâ sigortasız çalışıyor olacaktı. Gece saat 23-24’lere kadar çalışıyor, ama o saate rağmen servis bile sağlanmıyor. Bu yüzden tüm zor koşullarımıza rağmen eşimi getirip götürmek için araba aldım.
UİD-DER: Eşinizin sendikalaşma süreci hakkındaki düşünceleriniz nedir?
M.D: Sendikaya üye olmak istediğini söyledi. Ben de üye olmasını ve kesinlikle yanında olduğumu söyledim. Kesinlikle destekliyorum.
UİD-DER: İzmir’de kurulu bir düzeniniz vardı. Bırakıp gelmek zor olmadı mı?
M.D: Ben işimden senelik iznimi alıp geldim. İznim bitince ben gideceğim ama eşim kalacak. Zor oldu ama ekmeğimiz için geldik. Sonuna kadar da devam edeceğiz.
UİD-DER: Çocuğunuz var mı?
M.D: Evet, iki çocuğum var.
UİD-DER: Onların tepkisi ne oldu?
M.D: Birisi daha küçük. Daha ne olduğunu anlamıyor. Ama diğeri 12 yaşında. O olanların biraz farkında. Otobüse binince gitmememiz için çok diretti. Çocukları kayınvalideme bırakıp geldik.
UİD-DER: Buradaki sürecin ne kadar devam edeceği belli değil. Süreç uzarsa ne yapacaksınız?
M.D: Biz süreyi hesap ederek gelmedik buraya. Ne kadar sürerse sürsün. 1 ay veya 3 ay, hiç fark etmez. Sonuna kadar devam edeceğiz.
----------------------------------
UİD-DER: İçeride çalışan bir yakınınıza destek için mi geldiniz?
S.O: İçeride bir yakınım yok. İzmir’de Deri 2000 adlı bir fabrikada işyeri temsilcisiyim. Ayrıca Deri-İş şube yönetimindeyim. Bu arkadaşlarımızın mücadelelerinde muvaffak olması için destek olmaya geldim. Sonuna kadar yanlarında olacağım.
UİD-DER: İzmir’deki işçilerin çalışma koşulları hakkında ne düşünüyorsunuz?
S.O: Çok kötü şartlarda çalıştırılıyorlar. Fabrikanın kurulu olduğu Menemen bölgesi şartlar bakımından yasal olarak izinli bir bölge değil. Çünkü arıtma tesisi yok bu bölgede. Buna rağmen işletiyorlar.
UİD-DER: İşçilerin buraya gelişi nasıl oldu?
S.O: Bölgedeki işçiler, işçi aileleri ve Menemen halkından oluşan yaklaşık 3000 kişi bizi uğurlamak için oradaydı. Duygu yüklü anlar yaşandı. Ailelerinden ve sevenlerinden kopmaları kolay olmadı.
UİD-DER: Son olarak, direniş hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
S.O: İşçilerin hepsi yemin ettiler. Gerekirse Rusya’ya bile gideceklerini söylediler. Ben bu gece döneceğim. Çünkü İzmir’de direniş devam ediyor. Her zaman onların yanındayız.
UİD-DER: Teşekkürler.
- Grevci Tarkett İşçileri: “Birliğimizi Güç Haline Getirelim!
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/