Buradasınız
Kadın İstihdamı: Esnek ve Güvencesiz Çalışma!
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
İçinden geçtiğimiz kapitalist kriz koşullarında her geçen gün işçilerin üzerindeki baskılar artıyor, hak gaspları, güvencesiz çalışma yaygınlaşıyor. İşçi sınıfının bir parçası olan ancak çalışma hayatında ikincil plana atılan ve yedek işgücü olarak görülen kadın işçiler ise, bu güvencesiz koşullardan iki kat daha fazla nasiplerini alıyorlar.
Erkek egemen zihniyetin hâkim olduğu kapitalist toplumda erkek işçi, evi geçindiren asıl kişi, kadın işçi ise sadece yardımcı unsur olarak görülüyor. Kadın işçinin geliri aile bütçesine ek gelir olarak hesap ediliyor. Bu bakış açısı, erkeklerle aynı işin yapılmasına rağmen düşük ücret almaktan, istihdam alanlarının belirlenmesine, kayıt dışı çalışmaya kadar pek çok uygulamaya yansıyor.
Nüfusun yarısını oluşturan kadınlar, oluşturdukları bu nüfusa karşılık istihdam alanında aynı yere sahip değiller. Türkiye’de 25 milyon erkek yetişkinin 17,4 milyonu çalışma yaşamına katılırken, 26 milyon yetişkin kadından sadece 6,2 milyonu çalışma hayatına katılabiliyor. Bu rakamlar da gösteriyor ki kadın istihdamı oldukça düşüktür.
Binlerce kadın işçi gündelikçi olarak ev temizlemeye gidiyor ya da evlerine parça başı iş alarak çalışıyor. Durum öylesine vahim boyutta ki, ev işçisi kadınlar İş Kanunu’na göre işçi bile sayılmıyorlar. Sendika kuramıyorlar. Sosyal haklardan yararlanamıyorlar. Sigortasız çalıştırılan ev işçisi kadınlar, iş kazası geçirdiklerinde “ev kazası” denerek örtbas ediliyor. Düzenli bir işte, sigortalı çalışmak isteyen kadınlar da uzun çalışma saatleri, zorunlu mesailer, gece vardiyaları, çocuklarına bakacak kimsenin olmaması nedeniyle uzun süre çalışamayıp işten ayrılmak zorunda kalıyorlar.
Şimdilerde AKP hükümeti, hem kadınlara çok çocuk yapmayı dayatıyor hem de işyerinden uzakta, ucuza sömürülmelerini sağlayacak bir model geliştiriyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin “güvenceli esneklik” modeliyle kadın istihdamını arttırmayı hedeflediklerini, 2023 yılında bu oranı yüzde 35’e çıkarmak istediklerini söylüyor. Peki, aileyi kutsallaştıran ama diğer taraftan uzun çalışma saatlerini dayatan, işyerlerine kreş açmayan patronlar ve onların sözcüsü AKP hükümeti bu hedefe nasıl ulaşacak? “Kadının kutsal görevi” propagandasıyla taze işgücü üretimini aksatmayacak şekilde, “esnek” çalışmayı kadınlara dayatarak… Uzaktan çalışma, çağrı üzerine çalışma, part-time gibi esnek çalışma türleriyle işin sürekliliği olmayacak, ücretler çalışılan saatler üzerinden ödenecek. Yani kadın istihdamı, kadınlar eve hapsedilerek düşük ücrete, güvencesiz çalışma koşullarıyla arttırılacak! Böylece esnek çalışma kadınların istihdam edilmesi bahanesiyle sinsi bir şekilde meşrulaştırılıp yaygınlaştırılmış olacak.
Patronlar derinleşen kriz ve kızışan rekabet koşullarıyla birlikte daha fazla kadın işçi çalıştırmak istiyorlar. Böylelikle erkek işçilerle aynı işi yapsalar dahi onları düşük ücrete çalıştıracak ve işten atma durumunda da ilk olarak onları kapı dışına koyacak. Esnek çalışma projesi patronların ekmeğine yağ sürerken, AKP iktidarı çok önemsediği Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını arkasına alarak utanmadan esnek çalışmanın kadınların ihtiyacı olduğunu ileri sürüyor. Annelik görevini kutsayan, üstelik de bir kadın olan Bakan Fatma Şahin esnek çalışma modeli ile “kadınlar için iş hayatı ile aile hayatının uygunlaştırılması eksenli çalıştıklarını” iddia ediyor. “Ailenin yeniden üretilmesi”, kadınların “anne, iyi ve uyumlu eş” olması gerektiği söylenerek esnek çalışma dayatılıyor ve bunun kadınların talebi olduğu iddia ediliyor.
Oysa kadın işçiler esnek, sendikasız, güvencesiz, sigortasız ve düşük ücrete çalışmak istemiyorlar. Elbette ki kadın işçiler kendilerine, eşlerine ve çocuklarına vakit ayırmak, aileleriyle sosyal yaşamlarını paylaşmak istiyorlar. Ama esnek ve güvencesiz koşullarda çalışarak değil. Kadın işçiler olarak, bu şekilde çalışmaya karşı çıkıyor ve taleplerimizi haykırıyoruz. Eşit işe eşit ücret, kadınların çalışmasının önündeki tüm engellerin kaldırılmasını, gece vardiyalarının yasaklanmasını, her işyerine kreş açılmasını, doğum ve emzirme izinlerinin uzatılmasını talep ediyoruz.
1 Mayıs Coşkusu Sürüyor
Marikana Madencileri Grev Yaptı
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- İşçi Dayanışması 202. Sayı Çıktı!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 201. Sayı Çıktı!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- İşçi Dayanışması 200. Sayı Çıktı!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
Son Eklenenler
- Asgari ücrete yüzde 30, kamu emekçilerine yüzde 11,54 ve emeklilere yüzde 15,75 oranında sefalet zammı dayatılmasının ardından Antep’te bulunan tekstil patronları da ücret artışlarını sefalet düzeyinde tuttu. Şubat ayına girilmesiyle belli olan...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santrali işçileri, özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı 10 Şubatta Ankara’ya yürüyüş başlattı.
- ABD merkezli Yum Brands şirketinin KFC ve Pizza Hut restoranlarının Türkiye’deki işletmecisi olan İş Gıda'nın konkordato ilan etmesinin ardından 7 bin işçi Ocak ayı maaşlarını, kıdem ve ihbar tazminatlarını, izin paralarını alamadı. İşçiler şirketin...
- Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesinde otomotiv parçaları üreten Chinatool Otomotiv’de işçiler 10 Şubat sabahı greve çıktı.
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...