Buradasınız
Kanserde Kampanya!
Şirinevler’den bir sağlık işçisi
Bir hasta “kızım kanser taraması burada mı yapılıyor?” diye soruyor. Hemşire olarak bana uzattığı kâğıdı alıyorum. Üzerinde tüm vücut tomografisi yazıyor. “Yok teyzecim. Bu kanser taraması değil. Tomografi çekimi” diyorum. Kafası karışmış bir şekilde kaşlarını çatıyor. “Benimle dalga mı geçiyorsunuz? Beni yukarıdan gönderdiler. Kanser taramasını bedava yapıyoruz, dediler. Bir sürü evrak imzaladık. Nedir peki, ne çekiliyor?” dediler.
O arada yaklaşık 15 kişilik kalabalık aynı istekle kapıya doluşmuş, aynı şeyi soruyordu. “Kanser taraması burada mı yapılıyor?” Cevap vermeye çalışıyorum: “Teyze bir yanlış anlama var. İstersen yukarıya yeniden bir sor.”
50 yaşlarındaki teyzeyle aramızda geçen bu diyalogdan sonra 8 kişi çekimden vazgeçip işlemleri iptal etmek için yukarı çıktı. Ben insanüstü bir gayretle üç işçinin yapacağı işi tek başıma yapmaya devam ediyorum. Sanırım yarım saat geçmişti ki, pazarlama bölümünden iki kişi çalıştığım odaya girdi. Kapıyı kapattıktan sonra, “neden hastalara kanser taraması demiyorsunuz? Biz öyle ikna edip girişlerini yapıyoruz. Senin yüzünden bir sürü hasta işlemini iptal ettirdi” dediler. Ben bir taraftan çalışmaya devam edip diğer taraftan dinliyorum. Konuşmasının bittiğini anlayınca sinirlerime hâkim olmaya çalışarak, “bak kardeşim, ben yalan söyleyemem! Burada kanser taraması yapılmıyor aksine çok yüksek oranda radyasyon veriyoruz. Belki de kanseri tetikliyoruz. Ve ben kendi aileme istemediğim şeyi başkalarına yapamam” diye çıkıştım. Ne deseler beğenirsiniz? “Sen de öyle söylesen ne olur ki? Hasta sayısı artarsa maaşlara da fark vereceklermiş. Biz de öyle diyoruz, bir şey olmuyor. Zaten anlamıyorlar.”
Kolundan tutuyorum ve odadan dışarı çıkarıyorum. “Git istediğine şikâyet et. Senin vicdanın bu şekilde yapılan zammı kabul ediyorsa, yapacak bir şey yok. Ben doğru bildiğimi söylemeye devam edeceğim.” Sert bir biçimde kapıyı kapatıyorum.
Kapitalizm denilen bu sistemde sağlık hizmeti insanlar için değil, para kazanmak için var. Hastane patronlarının kârları artsın diye her türlü pisliği insanlara reva görüyorlar. Nitelikli bir sağlık hizmeti ancak işçilerin birleşerek bunu talep etmesiyle mümkün olacak.
Bellum Omnium…
“Mücadele Okulunda Büyüdüler”
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...