Buradasınız
Karabalık Misali!
Kıraç’tan bir kadın işçi
Bir varmış bir yokmuş derenin derinlerinde küçük bir Karabalık yaşarmış. Karabalık kardeşleriyle hep aynı yerde oynuyormuş. Bir gün Karabalık “anne ben derenin bittiği yeri öğrenmek istiyorum, bunun için de gideceğim” demiş. Annesi “yavrum ben de senin yaşlarında buna benzer şeyleri düşünürdüm, ama bu derenin ne başı ne de sonu var. Olup olacağı gördüğün yer bu kadar” diye cevaplamış. Karabalık “hayır anne her şeyin bir başı bir de sonu vardır. Ben gideceğim, derenin sonunu merek ediyorum” diyerek üstelemiş. Annesi Karabalık’a çok kızmış ve “sen aklını mı yitirdin?” diye çıkışmış. Küçük Karabalık kararlıymış, “anne ben çıkacağım yola, bulacağım derenin sonunu” demiş. Herkes Karabalık’a delirmiş gözüyle bakıyormuş. Karabalık söylenenleri dinlememiş ve annesiyle, kardeşleriyle vedalaşarak yola çıkmış. Karabalık yollarda çeşitli badireler atlatmış, ama yolundan dönmemiş. Çünkü yaşadıkları yerin dışında başka bir dünyanın olduğuna inanıyormuş. Karabalık yolda birçok zorluklarla karşılaşmasına rağmen derenin sonunda denize varmış.
Bu hikâye aslında işçi sınıfını anlatıyor. İşçileri yoksulluğa, açlığa, sefalete hapseden başka bir yaşamın olduğunu unutturan kapitalist kâr düzenidir. İşçi sınıfının hayalleri bile çok kısıtlıdır, dünyanın güzelliklerini bilmeden yaşar gider. İşçi sınıfını korkunç bir sömürü altında karın tokluğuna çalıştıran patronlar sınıfı, işçilerin hayal dünyalarını da öldürüyorlar. Oysa dünya, işçi sınıfının elleri üzerinde yükseliyor. Kapitalistlere dünyanın zenginliklerini altın tepsiyle sunan işçilerdir. Her şeyi üreten işçi sınıfıdır. İşçi sınıfı örgütsüz ve bilinçsiz olduğu için başka bir dünyayı hayal edemiyor. Hayallerimizi köreltmeyelim, her karanlığın bir aydınlığı vardır. Karabalık misali denizleri merak etmeden aydınlık bir dünya kurmak mümkün değildir.
Tarih Neden Hep Kralları Yazar?
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...