Buradasınız
Kartal ve Tavuk Hikâyesi
İstanbul’dan genç bir işçi
Kariyer kitaplarındaki başarı hikâyeleri gibi pek çok bireysel kurtuluş hikâyeleri aktarılır. Yine böyle bir hikâye tavuk çiftliğinde geçer. Çiftlikteki tavuklar bir kartal yumurtası çalar, tavuklardan biri bu yumurtayı ve içinden çıkacak yavruyu, koruması altına alır. Yumurtasından çıkan bu kartal yavrusu, doğal olarak kendisini tavuk gibi görür, tavuk gibi yaşar, diğer civcivlerle birlikte büyür. Bir gün gökte süzülen bir kartalın heybetinden çok etkilenir ve annesine kartala çok öykündüğünü söyler. Annesi de yavrusuna “biz tavuğuz, asla uçamayız, boşuna öykünme” nasihati verir.
Bu hikâye, çeşitli kariyer seminerlerinde sıkça söylenen “aslında sen bir kartalsın, bunu bilip azmedersen kartal gibi uçabilir, mesela zengin olabilir ve kendini gerçekleştirebilirsin” mesajıyla birlikte anlatılır. Gelin bakış açımızı değiştirerek yorumlayalım bu hikâyeyi. Kartal yumurtasından çıkan yavru her ne kadar hayvan türü olarak bir kartal olsa da yetiştiği ortam nedeniyle bir tavuğun alışkanlıklarına sahiptir ve aslında kültürel olarak tavuktur. Uçmayı öğrenememiş, yırtıcılığı bilenmiş; diğer tavuklar gibi bir tavuk… Canlıları içinde bulundukları koşullar şekillendirir. Mesela kutuplarda yaşayan canlılarla, Afrika çöllerinde yaşayan canlılar doğa içinde farklı reaksiyonlar gösterir. İnsan da öyledir; insanı yaşadığı çevre ve toplum şekillendirir. İnsan aynı zamanda toplumsal ve kültürel bir canlıdır; doğa üzerinde büyük değişim yaratır, kendisini değiştirip dönüştürür ama sonuçta insan da yaşadığı toplumun kültürel özelliklerini taşır.
Söz konusu hikâyenin amacı bireysel kurtuluş hayali pompalamaktır. Oysa insan sömürü düzeninden, ezilip aşağılanmaktan kurtulup yücelecekse, bu ancak toplumsal olabilir. Bu sistemde bireysel kurtuluşun mümkün olmadığını kavramayan insan, toplumun geri kalanından farklı olduğunu düşünerek kısa yoldan zenginleşme hayalini kurar. Oysa bu, egemenlerin pompaladığı hayallerden biridir ve içi boş bir hayaldir. Birey/kişi kendisini ancak toplum içinde, topluma bir şeyler vererek, katkı sunarak gerçekleştirebilir. Gerisi hikâyedir, masaldır, propagandadır.
“Ben farklıyım, çok yetenekliyim ama yaşam koşullarımın sınırlılıklarında ziyan oluyorum” diye düşünen biri, bu sistemde insanlığın nasıl “ziyan” edildiğini görmelidir. İnsanlık muazzam yol kat edebilecekken kapitalizm engeline takılıyor. “Ben böyle bir yaşamı hak etmiyorum” diyen herkes toplumsal kurtuluş mücadelesinin saflarında yerini almak zorundadır!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...