Buradasınız
Kendimizi Bulmak İçin Mücadele Edelim
Pendik’ten bir kadın işçi

Geçtiğimiz günlerde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü vesilesiyle metal sektöründe çalışan bir grup kadın işçi olarak bir araya gelmiş ve Pink filmini izlemiştik. Hint yapımı bir film olan “Pink” Delhili 3 kadının, Meenal, Falak ve Andrea’nın uğradığı tacizi ve yaşadığı baskıları anlatıyor. Film boyunca kadınlar, yaşadıkları tacize, şiddete, tehditlere rağmen sessiz kalmayarak, yapılanlara boyun eğmiyorlar. Bu üç kadın, bu süreç boyunca sadece kendilerine tacizde bulunan erkeklere karşı mücadele vermiyorlar, toplumda hâkim olan erkek egemen bakış açısına karşı da mücadele yürütüyorlar.
Film bittikten sonra kadınlar olarak bir süre sessiz kaldık. Çünkü filmin karakterleri Hindistanlı kadınlar olsa da bu topraklardaki emekçi kadınların yaşadıklarını da anlatıyordu. Arkadaşlarımızdan biri filmi izledikten sonra hissettiklerini şöyle ifade etti: “Sokağa çıkmaktan korkar olduk. İşe gitmek için sabahın köründe evden çıkıyorum. Durağa ulaşana kadar arkama bakıyorum. Ya da 16.00-24.00 vardiyasında servisten indiğimde beni kimse almıyor. Eve tek başıma gidiyorum, çoğu zaman duraktan eve koşarak gidiyorum. Kadınların geç saatte dışarıda olması, kılık kıyafeti, gülmesi, hamile iken sokakta dolaşması şiddet görmesinin bahanesi oluyor. Önceden böyle değildi. Toplumun yapısını bozuyorlar.” Başka bir arkadaşımız ise, “filmdeki kadınların yaşadıkları bizim yaşadığımız sorunlara ne kadar benziyor. Film, bana Özgecan’a yapılanları ve şort giydiği için şiddete maruz kalan kadınları hatırlattı. Bu yüzden izlerken biraz üzüldüm ve gerildim. Ama çok etkilendim. Filmdeki kadınların cesaretinden ve dayanışmalarından çok etkilendim. Bizler de yapılanlara sessiz kalmamalıyız” dedi. Başka bir arkadaş ise filmdeki avukat karakterinden etkilendiğini, kadınların ancak böyle erkeklerle birlikte hareket ederse sorunların üstesinden gelebileceğini söyledi. Filmin etkisi bir sonraki güne de yansıdı. Ertesi gün yemek molasında filmi izleyen arkadaşlar sağlık sorunu nedeniyle filmi izlemeye gelemeyen arkadaşımıza heyecanla filmi anlattılar.
Egemenler, sorunlarımız karşısında kendimizi çaresiz hissetmemizi, boyun eğmemizi istiyorlar. Ancak mücadeleci kadınlar olarak yaşadığımız sorunlara boyun eğmiyor, mücadeleyi büyütmek için çalışıyor; güzel günlere olan inancımızı, direncimizi emekçi kadınlara taşıyoruz.
Tuvalette Bebek Emzirmek Kader mi?
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...