Buradasınız
Kıdem Tazminatı Bizim İş Güvencemiz!
Gebze’den bir metal işçisi
Ben üç vardiya çalışan bir işçiyim. Geçtiğimiz günlerde gece vardiyasında İşçi Dayanışması bültenimizi okuyan bir işçiyle yan yana çalışıyorduk. “Sana bir şey soracağım, bu kıdem tazminatları ne olacak, ne düşünüyorsun sen?” diye sordu.
“Beni boş ver abi sen ne düşünüyorsun ben onu merak ediyorum” dedim. O da “bu fon meselesine ben olumlu bakmıyorum” diye karşılık verdi. “Neden? Bak Çalışma Bakanı diyor ki bu ülkede işçilerin %80’inden fazlası kıdem tazminatı alamıyormuş. Bir gün bile çalışsa da artık herkes kıdem tazminatı alabilecekmiş” dedim. O da “ben öyle düşünmüyorum. Ben 40 yaşına merdiven dayadım. Nerden baksan 10 seneye yakındır da bu fabrikada çalışıyorum. Ve ona göre de maaşım yükseliyor. Şimdi patron bana fazla maaş vereceğine, yerime genç bir işçi alır, onu sıfırdan asgari ücrete başlatır. Doğal olarak bana ödediğinden daha az ücret ödemiş olur. Neden beni tercih etsin ki artık? Böyle düşünüldüğünde kıdem tazminatı benim iş güvencem. Bugün onu elimizden alırlarsa yarın bu dediklerim hepimizin başına gelecek” diye son derece haklı kaygılarını anlattı. Bunun üzerine “gerçekten de haklısın abi, bu dediklerin doğru. Ben senin tepkini merak ettiğim için böyle dedim. Kıdem tazminatı bizim iş güvencemiz. Eğer fona devrederlerse dediğin gibi bir durumla karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz. Mademki bizi bu kadar düşünüyorlar, işçilerin kıdem tazminatı almasını istiyorlar, bir yasayla bunu çözebilirler. Öyle fona falan da gerek yok. Yasada kıdem tazminatına hak kazanabilmek için gereken 1 yıllık süreyi kaldırırlar o zaman herkes kıdem tazminatı almaya hak kazanır” dedim. Aslında yapılmak istenen şeyin işçilerin çıkarlarıyla hiçbir ilgisi olmadığını anlatmaya çalıştım.
Bugün patronların hizmetindeki medya kıdem tazminatı fonunu allayıp pullayıp önümüze sunuyor ve bize iyi bir şeymiş gibi yutturmaya çalışıyor. Biz de patronların medyasına karşı gerçekleri, bildiğimiz doğruları, yalanlarla kandırılan işçilere anlatıp bu fona karşı doğru bir tepki örgütlemeliyiz.
Elleri Var Özgürlüğün
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...