Buradasınız
Kıdem Tazminatı Fonu ve Yalanlar
Tuzla’dan bir İSİG Uzmanı
Kıdem tazminatı fonu hükümet tarafından referandum sonrası yeniden gündemimize getirildi. Hiç vakit kaybetmeden saldırı planlarını propaganda etmeye başlayan hükümet, referandum sonrası gerçek yüzünü işçilere göstermeye başladı. İş güvenliği eğitimlerinde işçi arkadaşlarımızın kafalarının nasıl da karıştırıldığını bir kez daha görmüş oldum.
Metal sektöründe bir fabrikada iş güvenliği eğitimi esnasında kıdem tazminatının ne olduğunu, hangi durumlarda alınabildiğini, hangi durumlarda tazminatsız işten atıldığımızı anlattım. Hemen ardından işçilerden birkaçı: “Artık kendimiz de istifa etsek kıdem tazminatı alabilecekmişiz”, “bundan sonra bir gün bile çalışsak kıdem tazminatımızı alabileceğiz”, “taşeron çalışanlar kıdem tazminatı alamıyordu bu fon sayesinde alabilecekler” dedi. Anlaşılan televizyonlarda verilen “müjdeli” haberler işçi arkadaşlarımızı etkilemiş. Medyanın kimin elinde olduğunu düşündüğümüzde bu tabloya çok şaşırmamak gerekiyor. Kıdem tazminatı fonunun bizim için hiç de hayırlı bir şey olmadığını anlatabilmek için birkaç soru sordum.
“Kıdem fonundan tazminatımızı ne zaman alabileceğimizi biliyor musunuz?” diye sordum. İşçi arkadaşlar şaşkın şaşkın birbirlerine bakıp bilmediklerini söylediler. Ben de kısaca hayata geçirilmek istenen taslaktan bahsettim: “Tazminatımızın 10 yıl boyunca fonda kalması gerekiyor. 10 yıl içerisinde tazminattan faydalanmanın koşulları var, ev almak isterseniz tazminatınızın bir kısmını verecekler, hepsini de değil. Sizin olan parayı size vermek için bile binlerce şart ve koşul sunuyorlar. Yok efendim 10 yıl fonda kalacaksın ya da ev alırsan şu kadarını alabilirsin. Bunları o ‘müjdeli’ haberlerde pek duyamıyoruz. İşten atıldığımız zaman kıdem tazminatı sayesinde en azından iş bulana kadar geçimimizi sağlayabiliyoruz. Tazminatımız fona devredildiğinde işsiz kaldığımızda nasıl geçineceğiz? Bir de iş bulma garantimizin olmadığını düşündüğümüzde bizi bekleyen tabloyu bir düşünün.” Bunları duyan işçi arkadaşlarımız şaşkın şaşkın beni dinliyorlardı ve şöyle karşılık verdiler: “Ama bize böyle anlatmıyorlar.” Ben de anlatmaya devam ettim.
“Diyelim ki bir işçi 5-6 yıl bir fabrikada çalışıyor olsun. Tecrübe ve uzun yıllar çalıştığı için maaşı yeni giren işçiye göre biraz daha fazla oluyor. Patron 5-6 yıllık işçiyi işten çıkarmak istediğinde kıdem tazminatını düşünüyor. Fon çıktığında patronların böyle bir sorunu olmayacak. İstediği işçiyi istediği gibi işten çıkarabilecek. İş güvencemiz de bu sayede kaybolmuş olacak. Sonra taşeron işçileri gündeme getiriyor hükümet, sormak istiyorum: Hükümet bir yasa çıkarsa taşeronluğu yasaklasa böyle sorunlar olur mu? Hadi yasaklamadı diyelim. Tazminat alabilmenin koşulu olan 1 yıllık çalışmayı neden yasadan çıkartmıyor da fonu gündemimize getiriyor? Bunları düşünmemiz gerekiyor. Hükümet hiçbir zaman işçileri düşünerek bu yasaları çıkarmıyor.”
Sonra bir soru daha sordum. Bugüne kadar işsizlik fonundan faydalanan oldu mu? Bunun üzerine bir iki kişi aldıklarını söylediler. Bir işçi de son 120 günde patron sigortasını eksik yatırdığı için alamadığını anlattı. Bunun üzerine; “bakın bizden her ay kestikleri işsizlik parasını bizler işsiz kaldığımızda kullanamıyoruz. Ama bir bakıyorsunuz patronlara teşvik veriliyor. Bu teşvikler nereden karşılanıyor? Tabii ki işsizlik fonundan! Kıdem tazminatı fonu da aynı duruma gelecektir. Bu yüzden işçiler olarak kıdem tazminatının fona devredilmesine daha doğrusu kıdem tazminatlarımızın kaldırılmasına hayır demeliyiz” diye anlattım.
İşçi arkadaşlarım bunun üzerine şaşırıp üzüldüler. Ama ben tıpkı diğer UİD-DER’li işçiler gibi hükümetin ve patronların kıdem tazminatı fonu ile ilgili yalanlarını anlatmaya devam edeceğim.
Umut Bizde
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...