Buradasınız
Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyelim!
Sefaköy’den bir grup işçi

Sermaye işçi sınıfının elindeki tüm haklara göz dikmiş durumda. Bunlardan biri de epeydir gündemimizi meşgul eden kıdem tazminatı hakkımıza yapılan saldırıdır. Peki, nedir kıdem tazminatı ve bu saldırı bizim için ne gibi bir anlam ifade etmektedir? Mevcut yasaya göre 1 yıl ve üzeri çalışan her işçi kıdem tazminatı almaya hak kazanmıştır. Kıdem tazminatının miktarı ise çalışılan her bir yıla karşılık bir aylık brüt ücrete tüm sosyal hakların ilavesiyle hesaplanmakta. Emekliye ayrılanlar, askere gidenler, evlendikten sonra 1 yıl içinde işten ayrılmak isteyen kadın işçiler, haksız bir şekilde işten atılanlar, haklı olarak işten ayrılanlar ve ölen işçilerin yakınları kıdem tazminatı almaya hak kazanmaktadır.
Kıdem tazminatı hakkı biz işçiler için iş güvencesi açısından da önemli bir koruma işlevi görmektedir. Neticede patron için kıdem tazminatı işçiyi istediği gibi işten atmasını önleyen bir engeldir. Biz işçiler için bir başka önemi ise herhangi bir işten ayrılma durumuna karşı yeni bir iş bulana kadarki süreçte bir geçim kaynağı oluşturmasıdır. Patronlar kıdem tazminatlarının kaldırılmasını istiyorlar. Böylelikle daha çok işçiyi daha kolay şekilde işten atabilecek, hem maliyetlerini azaltıp hem kârlarını yükseltmiş olacaklar. Peki, patronlar şu anda kıdem tazminatlarını gerçekten ödüyor mu? Tabii ki hayır. Sigortasız çalışan milyonlarca işçi, sendikasız ve taşeronda çalışan işçilerin birçoğu bu haktan fiilen yararlanamıyor. Zaten hükümet de bunun arkasına saklanarak türlü türlü yalanlar ortaya atıyor. Sanki bunca yıldır işçilerin haklarını düşünüyormuşçasına, medyasıyla, basınıyla bu tasarıyı şirin bir hale sokmaya, yasa tasarısı sanki bizim yararımızaymış gibi göstermeye çabalıyor.
Bu fona gelince, kıdem tazminatının fona devredilmesi ne demek? Saldırı tasarısına göre bir fon oluşturulacak. Bu fondan her bir işçi 15 yıl çalıştığı taktirde kıdem tazminatı alabilecek. İşverenler ise işçilerin maaşlarının %4’ü üzerinden fona ödeme yapacaklar. Evlenip işten ayrılan kadınlara ve askere gidenlere kıdem tazminatı ödenmeyecek. Şuanki durumda ise bir işçi sigortasız dahi olsa işten atıldığını kanıtladığında kıdem tazminatı alabilmektedir. Ya da mahkemeye gitme tehdidi patronların gözünü korkuttuğundan, bu gibi durumlarda fazla zora sokmadan kıdem tazminatını ödemek zorunda kalmaktadırlar. Ancak bahsi geçen fonda böyle bir durum söz konusu olmayacak. Sigortasız işçilerin hiçbir şekilde fona başvurma hakları olmayacak, çünkü bu fona yatırılması gereken primler yatırılmamış olacak. Üstelik bizler oluşturulacak olan bu fonun nasıl işletileceğini, işçiler için değil patronlar için kullanılacağını biliyoruz. İşsizlik sigortası fonunda olduğu gibi bu oluşturulacak yeni fon da patronlara peşkeş çekilecek. Bu fon da önceki fonlar gibi sözde işçiler düşünülerek oluşturulduğu halde işçilerin kullanmaması için önlerine bir dünya set koyulacak, yine bizim payımıza ayrılan bir kırıntı bile olmayacak.
Kıdem tazminatı gaspının yaratacağı sonuçlar bununla da bitmiyor. Bu gasp asıl uzun vadede patronların işine yarayacak. Çünkü kıdem tazminatı hakkının gaspını içeren tasarının içinde diğer birçok saldırıdan da bahsedebiliriz. Bunlardan biri de özel istihdam büroları adı altında oluşturulacak olan kölelik bürolarıdır. Bu kölelik bürolarıyla istediği gibi işçi alabilen patron bu sayede de kadrolu işçiliğin önüne geçebilecek. Servis, dinlenme, yıllık izin, işsizlik ödeneği hatta emeklilik gibi birçok hak da esnek çalışmayla yok edilecek.
Kadrolu işçiliğin önüne geçilerek aslında sendikalaşmanın da önüne geçilmiş olacak. Tasarı yürürlüğe girdiğinde sendika adını duymak galiba hayal olacak. Peki, bu tasarıya karşı sendikalar şu anda ne yapıyor? Sendikal mücadele öyle bir durumda ki, sendika bürokratları hükümetin saldırılarına göz yumuyor, işçileri bu tasarıya karşı örgütleyecekleri, bu tasarının peşinde getirdiklerini teşhir edecekleri yerde lafta bir karşı duruş sergileyip, göstermelik birkaç eylem yapmakla yetiniyorlar. İşte tüm bu saldırılar gündemdeyken bize düşen ise boyun eğmemek, birlik olmak, çevremizdeki tüm insanları bilgilendirerek elimizdeki haklarımızı kaybetmemek için mücadeleyi yükseltmektir.
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- Suriye’nin Lazkiye, Tartus, Humus ve Hama kentlerinde 6 Martta başlayan Alevilere yönelik saldırılarda yüzlerce kadın, erkek, çocuk katledildi. “Eski rejim kalıntılarının temizlenmesi” bahanesiyle gerçekleştirilen saldırılarda cihatçı çeteler evlere...
- İstanbul Şişli Belediyesi’nde DİSK/Genel-İş Sendikasına üye işçiler, ücretleri zamanında ödenmediği ve eksik ödendiği için 12 Martta belediye önünde eylem yaptı. İstanbul Tuzla’da bulunan Kuzey Star Tersanesi’nde taşeron şirkette çalışan DİSK/Limter...
- Almanya genelinde Birleşik Hizmet Sendikası Ver.di’nin çağrısıyla 10 Martta ülke genelindeki havalimanlarında 24 saatlik bir uyarı grevi gerçekleştirildi. Grev nedeniyle Frankfurt, Münih, Berlin ve Hamburg gibi en büyük ve en işlek havalimanlarında...
- Kış neredeyse geçiyor ve şu sıralar çevremdeki herkesten “hastalandım, bir türlü geçmiyor, öksürük devam ediyor” gibi şeyler duyuyorum. Ben de bu hastalığı yakın zamanda atlattım. Sonra kafama şu takıldı: Neden hastalıklar bu kadar uzun sürüyor? Bu...
- Hepimizin bildiği gibi sağlığa erişim bizim için neredeyse imkânsız hale gelmiş durumda. Sağlıklı kalmak, yoksullar için Fizan kadar, hatta uzay kadar uzak bir mesele haline geldi. Tıp teknolojisi hızla ilerliyor, ancak sömürü düzeni biz işçileri...
- Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde Arslanbey Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Tezcan Galvaniz’de toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 11 Martta grev başladı. İzmir Narlıdere Belediyesi taşeron şirketi olan NAR-BEL’de...
- İşçilerin bilinç ve örgütlülük düzeyini yükseltmek için çalışan UİD-DER, bu amaçla işçi sınıfının saflarında mücadele eden sanatçıları ve eserlerini işçilere tanıtmaya devam ediyor. UİD-DER Web TV, bu kapsamda filmleriyle işçi sınıfını anlatan...
- 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde yüz binlerce emekçi kadın dünya meydanlarına aktı. Dünyanın dört bir yanında derinleşen ekonomik krize, artan işsizliğe ve yoksulluğa, yaygınlaşan emperyalist savaşa ve yükselen faşizme karşı emekçi kadınlar...
- UİD-DER ve Belediye-İş Sendikası İstanbul 2 Nolu Şube, 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle 9 Martta, Avcılar Barış Manço Kültür Merkezinde “8 Mart Yol Gösteriyor: Engeller Mücadeleyle Aşılır!” şiarıyla etkinlik düzenledi. Düzenlenen...
- Elinizde tuttuğunuz broşür, İşçi Dayanışması bülteninde yer alan Emekçi Kadın köşemizde yayınlanan yazılardan bir seçki yapılarak hazırlandı. Gururla söylemeliyiz ki Emekçi Kadın köşemizdeki tüm yazılar işçi ve emekçi kadınlar tarafından yazıldı,...
- 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Gününde İstanbul’dan Diyarbakır’a, Kocaeli’den Antep’e, Hatay’dan İzmir’e Türkiye’nin dört bir yanında binlerce emekçi kadın engellemelere rağmen alanlara çıktı, taleplerini haykırdı. Diyarbakır’da kadınların...
- 8 Mart’ın ortaya çıkışının ve bir gelenek olarak yükselmesinin hikâyesi, emekçi kadınların birlik olup en zorlu engelleri aşmasının hikâyesidir. Gelecek kuşaklara nice deneyimleri, nice hakları miras bırakmasının hikâyesidir. Bu hikâye, bizim devam...
- Bizler 8 Mart’ı yaratan işçi kuşaklarının, emekçi kadınların direncini ve azmini yarınlara aktaracak bugünün işçi kuşaklarıyız. Tüm zorluklara rağmen, azimle mücadele ederek miras bırakılan bu geleneğe sahip çıkmaya devam edeceğiz. Çünkü savaşların...