Buradasınız
Kırılan Tezgâhlarda Umutlarımız Yitmesin
Ekonominin her geçen gün kötüye gittiği bir dönemde patlak veren Covid-19 salgınından en çok etkilenen yine işçiler ve emekçiler oldu. Kahvehanelerin kapatılması ile işsiz kalan Yusuf ve ailesi bu emekçi ailelerden biriydi. Yusuf, evine ekmek götürebilmek için Esenler’de seyyar bir tezgâh açtı. İlk kez açıyordu tezgâhı ve o gün yanına oğlu Ali’yi de almıştı. Ancak zabıtalar tezgâhlarını kırdılar. Yusuf’un 8 yaşındaki oğlu Ali bunun anlamını biliyordu; tezgâh kırılırsa ekmek yoktu, harçlık yoktu. Babasına saldıran, tezgâhı kıran zabıtalara direnmek istedi küçücük elleriyle. “Bırakın! Eve ekmek götürüyoruz!” diye feryat etti. Bu feryatlar yüreğimizi dağladı. Bu olay ne ilk ne de sonuncu maalesef. Her gün benzer pek çok olay yaşanıyor.
Hâlâ işi olanlarımız zamlar karşında her geçen gün daha da eriyen ücretleriyle nasıl geçinebileceğini kara kara düşünürken kısa çalışmada olanlarımız ise bu kuşa dönmüş ücretlerin bile tamamını alamıyor. Bir de ücretsiz izinlerle “çalışıyor” görünüp işsiz olanlarımız var. 10 milyondan fazlamız fiili olarak işsizken, milyonlarcamız ise açlık sınırının da altında olan asgari ücretle geçinmeye çalışıyor. Kira, faturalar, gıda giderleri hepimizi zorluyor. Yoksul aileler geçinebilmek için çocukların bile çalışmasına ihtiyaç duyar hale geliyor.
Bu koşullarda çocuklar yeterli gıdaya dahi ulaşamazken bir de pandemi sürecinde uzaktan eğitim sorunu eklendi. Mesela Ali’nin 3 kardeşi daha var. Evlerinde tek tablet ile eğitim görmeye çalışıyorlar. Birçoğumuzun evinde de böyle değil mi? Bir kardeş derse girerken diğer kardeş giremiyor ya da çocuğumuzun eğitimi için kredi kartları ile bilgisayar alıp ağır bir borç yükünün daha altına giriyoruz.
Evet, hepimizin zaten bildiği hatta belki her gün boğuştuğu sorunlardan bahsediyorum. Bunlar bizim gerçeklerimiz ve hiç de iç acıcı şeyler yaşamıyoruz. Ama içimizi karartmak çare değil. Bunun yerine birbirimize destek olursak, bir arada durursak artık yeter diyebiliriz bize bu koşulları reva görenlere. Bunun en güzel örneğini bugün bir arada mücadele eden maden işçileri, metal işçileri gösteriyor bize.
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...