Buradasınız
Kısa Çalışma Ödeneği Nedir?
Ekonomik krizle beraber, İş Yasasının hangi sınıfın çıkarlarını yansıtan bir yasa olduğu bir kez daha açığa çıktı. Bu yasa patronlar sınıfına her türlü kolaylığı sağlıyor. İşçi çıkartmak isteyen, işçinin ücretini ödemek istemeyen veya tazminatsız işten atmak isteyen patronların imdadına bu yasa yetişiyor. Yasada yer alan kısa çalışma ödeneği maddesi de patronların ekonomik krizde elini güçlendiren kolaylıklardan biridir.
Hangi hallerde “kısa çalışma ödeneği” veriliyor, bu ödenek ne anlama geliyor?
İş yasasının 65. maddesi, “kısa çalışma ve kısa çalışma ödeneği” konusunu düzenlemiştir. Bu maddeye göre, ödenek, ekonomik kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak önemli ölçüde azaltılması veya işyerinde faaliyetin tamamen ya da kısmen durdurulması halinde verilir. Patron işyerinin kapatılmasıyla ilgili gerekçelerini Türkiye İş Kurumu’na ve varsa toplu iş sözleşmesi tarafı olan sendikaya bir yazı ile bildirir. Talebin uygunluğunun tespiti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılır. Bu ödenek, işçilerin yükünü azaltacağına patronların yükünün azaltılmasına olanak veriyor. Çünkü patronlar bu dönemde ücret, prim ve gelir vergisi ödemiyorlar.
Kısa çalışma ödeneği kimlere ve kaç ay ödenir?
“Kısa çalışma” kapsamına sokulan durumlarda, işçilere çalıştırılmadıkları süre için İşsizlik Sigortasından kısa çalışma ödeneği ödenir. İşçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi için, son 3 yıl içerisinde en az 600 gün işsizlik sigortası primi ödemiş olması ve son 120 gün içerisinde de işyerinde çalışıyor gözükmesi gerekmektedir. Son düzenlemelere göre kısa çalışma ödeneğinden yararlanma süresi 3 aydan 6 aya çıkarıldı ve oranı da %50 arttırıldı. Baktığımızda sanki devlet bizi düşünüyor gibi gözüküyor. Oysa birçok işçi düzenli bir işte çalışmadığı için yukarıdaki prim günlerinin yarısını bile dolduramıyor. Bunun yanı sıra, patron işçiye ücret ödemekten kurtulurken, işçi kendi ücretini kendi primleriyle oluşturulan İşsizlik Sigortası Fonundan karşılıyor. Ama devlet sanki bu parayı kendi kasasından ödüyormuş gibi “baba devlet” pozlarına bürünüyor.
Kısa çalışma ödeneği miktarı ne kadardır?
Kısa çalışma ödeneği normal koşullarda işsizlik ödeneğinin %80’ini geçmemektedir. Fakat hükümetin son getirdiği yasal düzenlemeyle kısa çalışma ödeneği 800 TL oldu. Ancak bu tutar o işyerindeki üretimin tamamen durması halinde veriliyor. Yani işyerinde üretim yüzde 70 durduysa, ödenecek para bu 800 TL’nin yüzde 70’i yani 560 TL, üretim yüzde 50 oranında durduysa, ödenecek para 800 TL’nin yüzde 50’si yani 400 TL düzeyinde oluyor.
İşyerinde kısa çalışma uygulamasının ilanını duyan işçinin önünde iki seçeneği var. Ya bunu kabul edip şartları uygunsa İŞKUR’a müracaat edecek veya kabul etmeyip iş akdini İş Kanunu gereğince haklı sebeple feshedecektir. Eğer işçi kabul ederse, çalışma süreleri ve işsizlik sigortası primi ödeme gün sayısı bakımından işsizlik ödeneğine hak kazanmış olması ön şartıyla, 30 gün içinde İŞKUR’dan ödenek talebinde bulunabilir. Ancak kısa çalışma ödeneği süresi işsizlik fonundan düşürülecek. 6 ay işsizlik sigortasına hak kazandıysa ve 4 ay boyunca kısa çalışmadan para aldıysa, bu sürenin sonunda işten atılması halinde işsizlik sigortasından faydalanma süresi 2 ay olacak.
Kriz dönemini fırsat bilerek bu maddeden faydalanan patron, işçinin ücretinin ödenmesini işsizlik sigortası fonunun sırtına yıkıyor ve bu süre zarfında işçiyi sömürmeye devam ediyor. Bu ödenekten sonra işsiz kalan işçinin bir daha ne zaman iş bulacağı, karnını nasıl doyuracağı, kirasını nasıl ödeyeceği sorularının cevabını ne devlet, ne yasa, ne de patron veriyor. İşsizlik sigortası fonunun patronlar ve devlet tarafından yağmalanmasına dur demek, bu fondan işsiz kalan tüm işçilerin yararlanmasını sağlamak ve ödenek miktarının ve süresinin arttırılmasını mümkün kılmak için, başta sendikalar olmak üzere tüm işçilerin ortak mücadeleyi yükseltmesi gerekiyor. Unutmamalıyız ki, hak verilmez alınır.
46. Yılında Kavel Destanı
İşçi Dayanışması Büyüyor!
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- İşsizlik Fonu Yine Patronların Hizmetinde
- Asgari Ücretin Vergi Dışı Bırakılması ve Asgari Geçim İndirimi (AGİ)
- Buzdağının Görünmeyen Kısmı: Meslek Hastalıkları Gerçeği
- Grev Kırıcılığı ve Grev Hakkı
- Kazı Bağırtmadan Yolma Meselesi: Vergi
- Patronun Keyfi Kısa Çalışma Uygulamasına Karşı Dava Açan İşçi Kazandı
- Şimdi de İstirahat Parasına Göz Diktiler!
- Kod 29 ve SGK’nın Algı Oyunları
- Kod 29 Mağduriyeti Ortadan Kalkıyor mu?
- Kölelik Düzeninin “Yeni Normali”: Uzaktan Çalışma
- Yasal Olan Meşru mudur?
- Tazminatsız İşten Atma Saldırısı: Kod 29
- Patronların Pandemi Saldırısı: Kod 29!
- Çalışma Yaşamında Orman Kanunları
- Sigorta Hakkımız Gasp Ediliyor
- Sermayenin Elindeki Kamçı: Pandemi
- Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, Kıdem Tazminatımızın Elimizden Alınmasıdır
- Sokağa Çıkma Yasaklarıyla Birlikte Telafi Çalışması Yaygınlaşıyor
- Kısa Çalışma Ödeneği ve Ücretsiz İzin Uygulaması
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...