Buradasınız
Kölelik Düzenlemesi AKP’nin Yine Gündeminde
AKP hükümeti işçi sınıfına saldırmaya devam ediyor. Sermayenin önünü açmak için peş peşe düzenlemeler yapan AKP, uzun süredir gündemde tuttuğu işçi simsarlığını yasalaştırmak için yeniden harekete geçmiş durumda. Özel istihdam büroları denen kölelik büroları daha önce yasalaştırılmış fakat işçi örgütlerinden gelen tepkiler üzerine Cumhurbaşkanı Gül, yasayı geri çevirmek zorunda kalmıştı. AKP, işçi simsarlığını sinsi bir şekilde, Meclis’e sevk ettiği doğum teşvikleri paketinin içine sıkıştırarak yasalaştırmak istiyor.
Torba yasa olara Meclis’e gönderilen yasa tasarısının 11. maddesine göre, özel istihdam bürolarına “geçici iş ilişkisi kurma” hakkı tanınıyor. Böylece bu bürolara işçi kiralama yetkisi verilmiş olunacak. Bir taraftan taşeronluk sistemini alabildiğine yaygınlaştıran AKP ve patronlar sınıfı, öte taraftan işçi simsarlığı üzerinden esnek ve kuralsız çalışmayla işçileri adeta köle haline getirmek istiyor. Özel istihdam büroları işe işçi alacak ve isteyen şirkete 6 ayı geçmemek üzere günlük veya saatlik kiralayabilecek. İşçi ücretini bürodan alacak. İşçiyi kiralayıp çalıştıran patronun ise hiçbir yükümlülüğü olmayacak. Kiralandığı işyerinde süresi dolan işçi, istihdam bürosuna geri dönerek yeni bir firmaya kiralanmayı bekleyecek.
İşçi kitlelerinden yoğun bir tepki gelmemesi için AKP, bu saldırıyı dolaylı bir şekilde uygulamaya sokmak istiyor. İlk etapta mevsimlik tarım işlerinde çalışanlar ile askere gidenlerin ve doğum yapan kadınların yerine özel istihdam bürolarından işçi kiralanacak. Ancak ilerleyen süreçte bu uygulamanın tüm çalışma hayatını kapsaması kaçınılmazdır.
Taşeronluk sistemiyle birleşecek olan kölelik büroları, kadrolu işçiliği daha fazla yok edecek; belirsiz süreli iş sözleşmesini, işçinin kıdem tazminatına hak kazanmasını ve bu bağlamda bir ölçüde olan iş güvencesini de ortadan kaldıracak. Kölelik bürolarının yasalaşmasıyla işçi sınıfının sorunları daha da ağırlaşacak. İşçi simsarlığının iş kazalarının ve iş cinayetlerinin önünü daha da açacağı ise bir sır değil. İşçi sınıfının önünde çok gündemli bir mücadele durmaktadır. Eğer bu mücadele verilmezse, patronlar kârlarını büyütürken işçi sınıfı düşene kadar çalışmaya mahkûm edilecektir.
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- Topraktan başını güneşe uzatan filiz, meyve veren dal, ana rahminden kopup emekle, sabırla büyütülen çocuk… Yeşeren, serpilip gelişen, bugünden yarına geleceğe dönüşen yaşam… Biz emekçi kadınlar yaşam zahmetsiz, kahırsız, mutlulukla aksın isteriz....
- Burjuva partilerin vekil adayları seçim zamanı bizdenmiş gibi görünüp türlü vaatlerle oyumuzu almaya çalışırlar. Seçim biter bitmez sonraki seçime dek bizi umursamazlar. İşçi ve emekçilerin haklarına saldırı, sermaye sahiplerine kıyak anlamına gelen...
- 57 gündür direnişte olan Polonez işçileri gece ve gündüz fabrika önünde direnerek, polisin baskısına boyun eğmeyerek mücadele ediyor, sendikal haklarının tanınmasını istiyor. Antep’te bulunan Akcanlar Tekstil işçileri de 7’li vardiya sistemi...
- Soma Katliamında sorumluluğu olan ve daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisinin 10 yıl sonra yargılanmaya başlandığı davanın ikinci duruşması 12 Eylülde Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Sanıklar bir kez daha mahkemeye getirilmezken, sanık...
- 78’liler Hareketi, 12 Eylül askeri faşist darbesinin 44. yılında İstanbul Taksim Kazancı Yokuşunda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya 20’nin üzerinde kurum temsilcisi ve UİD-DER’li işçiler katıldı. “12 Eylül Tekçi Rejimle İç İçe Sürüyor”...
- İşçi sınıfının genç ve çalışkan evlatları, hepinize sınıfımızın samimi sıcaklığıyla merhabalar. Her birinizin mutlaka duyduğu, gördüğü, alıp okuduğu, hatta belki arkadaşlarınıza da önerdiği kişisel gelişim kitapları üzerine sizlerle hasbihâl etmek...
- Zaman hızla akıp gidiyor. Gündemimiz de aynı hızla değişiyor. Hiç düşündük mü, nasıl oluyor da yaşanan büyük olaylar, felaketler bile çok kısa sürede hiç olmamışlar gibi gündemden çıkıyor? Mesela Haziran ayında Diyarbakır ve Mardin’de çıkan orman...
- 12 Eylül askeri faşist darbesinin üzerinden 44 yıl geçti. Darbeyle hesaplaşamayan Türkiye işçi sınıfı uğradığı hak kayıplarını telafi edemediği gibi yeni kayıplar yaşadı, yaşıyor. Sınıfsal hafızaya vurulan ağır darbe yüzünden 1980 sonrası işçi...
- 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesiyle egemenler geçmişle gelecek arasındaki köprüleri yıkmak, işçilerin mücadele deneyimlerini unutturmak istediler. Toplumu baskı ve şiddetle susturdular, yıllarca sürecek bir karanlığa hapsettiler. Çekilen tüm...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 10 Eylülde Gebze Kent Meydanında gerçekleşen eyleme DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK Yönetim Kurulu, DİSK Birleşik Metal...
- Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe mahallesinde 21 Ağustostan beri kayıp olan 8 yaşındaki Narin, 19 gün sonra yapılan bir ihbar sonucunda, öldürülmüş ve cansız bedeni bir torba içinde dere kenarına bırakılmış olarak bulundu. Narin’in...
- Polisin saldırılarına, Emniyet Müdürünün tehdidine boyun eğmeyen direnişçi Polonez işçileri halaylarla, türkülerle, sloganlarla, dayanışmayla direnişlerini sürdürüyorlar. Tüm emek dostlarını direnişleriyle dayanışmaya çağırıyorlar.
- Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, reel ücretlerin düşmesi işçilerin yaşamını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Siyasi iktidarın ekonomik yıkımın faturasını işçi ve emekçilere kesen ekonomi programları ise sorunlarımızı katlanarak büyütüyor. Bu...