Buradasınız
Korona Günlerinde Çalışma Düzeni: Bir Öyle Bir Böyle
Gebze’den bir metal işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Ben bir metal fabrikasında çalışıyorum. Yaptığımız iş çok yorucu. Ekmek parası kolay kazanılmıyor elbette. Ama ne hikmetse her geçen gün biz işçilerin hayatı zorlaşıyor. Özellikle de son zamanlarda koronavirüs sürecinde hayat bizim için daha da zorlaşmaya başladı. Mesela patronlar için bu süreç bulunmaz bir fırsat olarak kullanılıyor. Bizim patron bu süreci kendi çıkarına gelecek şekilde kullanıyor. Onun işine ne geliyorsa hiç geciktirmeden uygulamaya sokuyor örneğin. İşine nasıl geliyorsa vardiyaları dağıtıyor, kimini ücretsiz izne çıkarıyor, kimini ise 12 saat, 16 saat çalıştırabiliyor.
Eskiden hiç olmazsa düzenli bir şekilde çalışabiliyorduk; çalıştığımız saat belliydi, gideceğimiz vardiya belliydi, hafta tatili vardı, her şey çok iyi değildi fakat hiç olmasa bir düzenimiz vardı. Şimdi ise ne gündüzümüz belli ne de gecemiz. Bir gün oluyor patron diyor ki “koronavirüs yüzünden sipariş alamadık”, hooop yıllık izindesin. Yıllık izni bitiriyoruz, hooop ücretsiz izindesin. Sonra işler yoğunlaşıyor, patron bu sefer diyor ki “koronavirüs sürecindeyiz, bu zamanda işimizi ön plana almalıyız” ve ardından harıl harıl, aralıksız çalışmaya başlıyoruz. Şimdi tüm fabrika olarak iki vardiya, 12 saat çalışıyoruz.
Patron çalışma düzenini nasıl işine geliyorsa, yapboz gibi değiştirip duruyor. Bu süreçte en çok yaşadığımız hak kayıplarımızdan biri ise rapor hakkıdır. Koronavirüsün ilk zamanlarında test sonucu pozitif çıkan bir arkadaşımızın temasta olduğu işçi arkadaşı karantina sürecine tabi tutulurdu. Hasta işçi, arkadaşlarımıza virüs bulaşmasın diye 14 gün boyunca raporlu olurdu. Artık bizim fabrikamızda böyle bir hak uygulanmıyor. Covid-19 testi pozitif olan işçi arkadaşımıza, işyeri yönetimi tarafından baskı kuruluyor ve işçi arkadaşımıza “temasta olduklarının isimlerini hiçbir yere bildirmeyeceksin” deniliyor. Bu baskıyı öyle bir noktaya getiriyorlar ki, alttan alta “yoksa işten atılırsın” basıncı bindiriliyor.
Patronun tek düşündüğü şey kâr elde etmek. İşçilerin sağlığıymış, toplumun sağlığıymış bunlar zerre kadar önemli değil. Yeter ki işler yürüsün, işçinin canı çıkmış, kime ne! Siparişler durduğu zaman ise hemen patrondan “arkadaşlar sizin sağlığınız için, sizi ücretsiz izne çıkarıyorum, hep sizi düşünüyorum” lafını duyuyoruz. Patronun böyle davranmak için güç aldığı yer hükümetin işçi düşmanı politikalarıdır. Bizler bir olduğumuzda, birlikte ses çıkardığımızda patronlar bu şekilde kuralsız davranamazlar.
Ortak Mücadeleye
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- Yaşanan depremlerin, yangınların, sellerin bir felakete veya katliama dönüşmesinin sebebi patronların kâr düzeni ve kâr hırslarıdır. Dolayısıyla bu yaşananlar sınıfsaldır. Tek tek kişilerin sorunu değil, bir bütün olarak işçi sınıfının sorunudur,...
- Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen 16 Şubatta ikinci kez gözaltına alındıktan sonra 17 Şubatta savcılık tarafından ifadesi alınmadan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı. Türkmen’...
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.