Buradasınız
Kurtuluş Şansta Değil Örgütlü Mücadelededir!
Ankara’dan inşaat işçileri
Düşük ücretler, uzun iş saatleri, yemek ve barınmanın kötü olması, maaşların ödenmemesi, fazla mesailer, iş cinayetleri… Bunlar iş hayatımızda yoğun olarak yaşadığımız sıkıntılar. Peki, biz bu sorunlar karşısında ne yapıyoruz? Zihnimiz ne ile meşgul? Elbette işçilerin ruh hali ve tepkisi sektörlere göre farklılık gösteriyor. Bizim işyerimizde bu sıkıntılar hem yeterince konuşulmuyor hem de iş çözüm üretmeye gelince kimse kendine güvenmiyor. İşçi arkadaşların sohbetleri daha çok iddia, sayısal loto, ganyan gibi şans oyunları etrafında şekilleniyor. İşten arta kalan zamanlarını buna harcıyorlar. Hatta zaten geçinemediği maaşının azımsanmayacak bir kısmını bu gibi şans oyunlarına yatıranlar bile oluyor. İşçilerin zaten az olan parasını kumara yatırmasının altında geçinmesi için eksik kalan miktarı bu yolla tamamlamaya çalışmak gibi sebepler de var. Fakat bu oyunlar bağımlılık yapıyor ve zaten çekilmez olan hayatları daha da beter hale getiriyor.
Elbette şans oyunlarının bu oyunları oynayan işçilerin yaşamında çeşitli yansımaları oluyor. Genellikle kaybettikleri büyük miktarları değil, nadiren kazandıkları küçük miktarları görüyorlar. Bu da onları daha çok oynamaya sevk ediyor. Ufak paralar kazandıktan sonra daha fazlasını kazanacağını zanneden işçiler banka kredisi çekip binlerce lirayı bu oyunlara yatırabiliyorlar. Elbette sonuç hüsran ve ödenmesi imkânsız banka borçları oluyor. Bu oyunları oynayan işçilerin bütün zamanı, uğraşı, dikkati şans oyunlarına odaklı oluyor. İşçiler maçlar yüzünden kavga ediyorlar. Ailede geçimsizlik, boşanma, şiddet gibi sıkıntılar doğuyor. Yani anlayacağınız emekçiler dimyata pirince giderken evdeki bulgurlarından oluyorlar.
Peki, bunları bizim hayatımıza sokan kim? Bunu yapmaktaki amaçları ne? Tahmin edersiniz ki şans oyunları, egemenlerin işçileri oyalamak ve uyutmak için kullandıkları bir tezgâhtır. Böylece yaşadığımız onca sorunun gerçek nedenini görmemizi engellemeye çalışıyorlar. Bizim böyle yaşamaya devam edip gitmemiz kimin işine geliyorsa bizleri şans oyunlarıyla avutmaya çalışanlar da onlardır. Yani fabrikatörüyle, inşaat patronuyla, banka sahibiyle, siyasetçisiyle işçilerin alın terini çalan sermaye sınıfıdır. Mesela biz inşaatlardaki kötü çalışma koşullarına, düşük ücretlere, iş kazalarına tepki göstermezsek, bu şartları değiştirmek için birleşip patronların karşısına dikilmezsek bu patronlarımızın işine gelir. Dolayısıyla bizim birliğimize, haklarımızı aramamıza engel olmak için her şeyi yaparlar. Bizi birbirimize karşı kışkırtırlar, aramıza nifak sokarlar, zamanımızı çalmak için şans oyunlarını çıkarırlar. Bize şans oyunları oynayarak zengin olma, paçamızı sıyırma umutları aşılarlar. Daha iyi yaşamak için başka alternatifimiz olmadığına inanmamızı isterler. Böylece sömürü çarkları döner durur, onlar zenginleşmeye biz yoksullaşmaya devam ederiz. Sermaye sahipleri işçilere yalan umutlar, hayaller aşılayıp yaşadıkları şartların farkına varmasınlar, bu şartlara isyan etmesinler, sessiz kalsınlar, istiyor. Bizler de UİD-DER’i tanımadan önce bu tür şans oyunlarını oynardık. Kısa yoldan zengin olma hayallerimiz vardı. Ama hiçbir zaman kazanmadık. Çünkü kazanma ihtimali milyonda bir bile değil. Ayrıca hepimizin kazanamayacağı ortada ve birimiz kazansa geri kalanlarımız için hiçbir şey değişmez.
Bu düzende bizim payımıza düşen iş cinayetleri, uzun çalışma saatleri düşük ücretler, işsizlik, yoksulluk olmamalı. Bu nedenle çözümü bahis, sayısal loto, ganyan gibi şans oyunlarında aramamalıyız. İşçiler olarak birleşmeyi ve daha iyi ücretler, daha iyi çalışma koşulları kazanmayı, yani hep birlikte kazanmayı istemeliyiz. Bunun için çalışmalıyız. Kurtuluş işi şansa bırakmakta değil, örgütlü mücadelededir.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...